Sendikadan bakanlığa yürüyen eylemciler, cenaze marşı eşliğinde üzerinde “Bilimsel, Laik Eğitim”, “Devlet Okulları”, “Yasa ve Tüzükler” ve “Çocuk Hakları” yazılı tabut taşıdı.
“Eğitime ve Öğretmene Yapılan Saldırılara Asla İzin Vermeyeceğiz”, “Saldırılarınıza Boyun Eğmeyeceğiz. Eğitime, Öğretmene, Topluma Kefen Giydirmenize İzin Vermeyeceğiz”, “Devlet Okullarını ve Çocuklarımızı Sahipsiz Bırakmayacağız” yazılı pankartların yanı sıra döviz de taşıyan eylemciler, slogan atarak, Milli Eğitim Bakanına istifa çağrısı yaptı.
KTOEÖS dün eylem kapsamında 20 Temmuz Fen Lisesi, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi, Esin Leman Lisesi, Değirmenlik Lisesi, Hala Sultan İlahiyat Koleji, Bayraktar Ortaokulu ve İrsen Küçük Ortaokulu’nda 10.00-13.00 saatleri arasında greve gitti.
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, bakanlık önünde yaptığı açıklamada, çağdaş, laik, bilimsel eğitimin bitirildiğini ve gömülmek üzere olduğunu” iddia etti ve buna izin vermeyeceklerini kaydetti.
“Eğitimin konteynerlere ve gericiliğe teslim edilip, bitirilmek istendiğini” ileri süren Eylem, “çalışma koşullarının geriletilmeye, yasaların, tüzüklerin hiçe sayılarak, özgürlüklerin kısıtlanmaya çalışıldığını” savundu.
“Depreme dayanıksız okullara aylardır bir çivi bile çakılmadığını” ileri süren Eylem, 3 okulda başlatılan çalışmanın ise “dostlar alışverişte görsün” diye yapıldığını söyledi. “Geçen yıl sadece gözlemle dahi tehlikeli bulunan okullara bu yıl boya, badana ile makyaj yapıldığını” savunan Eylem, “Bu binaların hala daha bina performans analiz raporları ortada yok. Bunu açıklamaktan neden korkuyorsunuz?” diye sordu.
Sınıf tavanlarının deprem olmadan durduğu yerde çöktüğünü kaydeden KTOEÖS Başkanı Eylem, okulların bakımsızlıktan döküldüğünü ancak suçun başkalarına atıldığını ifade etti.
Tam gün eğitime geçildiğinin söylenmesine rağmen öğrencilerin sokaklarda “döküm saçım” olduğunu, güvenliklerinin riske atıldığını ve ulaşım sıkıntıları yaşandığını anlatan Eylem, “komisyonlardan habersiz kitap içeriklerinin değiştirildiğini, müfredat içeriklerinin de değiştirilmeye çalışıldığını” savundu.
KTOEÖS Başkanı Eylem, toplumsal hakların, çağdaş, laik, bilimsel eğitimin, yasaların, tüzüklerin yok edilmek üzere olduğunu kaydederek, tabutun bunu sembolize ettiğini söyledi. Eylem, “Sayın Bakan buyursun bu cenazeyi kaldırsın” dedi.
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de, öğretmenin aşağılandığını, itibarsızlaştırmaya çalışıldığını ileri sürdü.
“İhalesiz konteynerler ve kantinlerin kime verildiğini” sorgulayan Tahir Gökçebel, tüzükler ve yasalarla oynandığını savundu.
Keyfi kararlar verildiğini kaydeden Gökçebel, sınıflarda Türkçe bilmeyen öğrencilerin sayısının arttığını, sınıfların kalabalıklaştığını, 268 tane bölüm şefi ve 65 tane atölye şefinin atanmadığını söyledi.
Yüzlerce sorunla boğuşan öğretmene “Ankara’dan nitelikli öğretmen getirildiği ve onlar daha iyi” denilerek, aşağılama yapıldığını iddia eden Gökçebel, “Yazıklar olsun” dedi. Göç Yasasına mahkum edilen öğretmenlerin özlük haklarında ciddi bir gerileme meydana geleceğini de dile getiren Gökçebel, “Bu öğretmen bu tabuta girmeyecek ama o koltuk size dar gelecek” dedi.
