banner913
banner932
banner1012

SOSYAL MEDYANIN SESİ

banner1020

banner974
SOSYAL MEDYANIN SESİ

banner971
Kurbağanın başına gelenleri bilenler bilir.
Bir kurbağayı kaynayan suya atarsanız, telaşla zıplayarak kaptan çıkmaya çalışacaktır. Fakat onu ılık suya koyar ve suyu yavaş yavaş ısıtırsanız, suyun içinde sakin sakin oturacaktır. Su ısındıkça, kurbağa rahat bir uyuşukluk haline geçecektir, tıpkı sıcak suda banyo yapan bir insan gibi. Su yavaşça ısındığı için kurbağa tehlikeyi fark etmeyecek ve içine düştüğü rehavetle, sonunda kaynayan suyun içinde, ne olduğunu anlayamadan son nefesini verecektir.
***
Ne anlatmaya çalıştığımı anlamış olmalısınız.
Kıbrıs Türk toplumuna uygulanmakta olan operasyonundan söz ediyorum.
Yaşadıklarınızı, şöyle bir gözünüzde canlandırınız.
Yapılan nedir bilir misiniz?
Yapılan, bir “algı operasyonu”dur.
Daha açık ifadesiyle “alıştıra alıştıra” da diyebilirsiniz.
Tıpkı, kurbağa deneyindeki gibi.
Önce,
1974 olayları nedeniyle yaşanan sıkıntılar sonrası,
Ganimet mal, kolay iş ve kolay kazanç olanakları sağladılar.
Sonra,
Olanakları, yavaş yavaş artırarak, alışkanlık haline getirdiler.
Sonunda,
Elde ettiklerini “kazanılmış hak” olarak görmeye/göstermeye başladılar.
Oysa,
Yaşadıkları, aslında büyük bir “tüketiş” operasyonuydu da farkında değildiler.
Fark ettiklerinde;
Su artık kaynamak üzereydi…
(Ülker Fahri)
 
Hanno balığı gibiyiz
Atılan her oltaya gelir Hanno balığı, ahmaktır kolay yakalanır. Bizim gibi.
Daha dün gömdüğümüz Meleklerimizin hesabını sormak, sordurmak için kenetlenip o konuya odaklanmamız gerekirken, siyasimiz, basınımız, aydınımız, cahilimiz Dışişleri Bakanı Tahsin Ertoğruloğlu’nun gündemi değiştirecek demeçlerine odaklandık. Aklımız sıra kızgınlığımızı cesurca ifade edeceğiz. O da her gün daha kışkırtıcı bir demeç veriyor ki hanno balıkları oltaya daha çok gelsin.
Melekler bizi asla affetmeyecek.
(Songuç Kürşad)
 
Bence artık federasyon alternatifi yanında kibris cumhuriyetine dönüş de değerlendirilmeli. Elbet bıraktığımız yerden degil ama iki kurucu devlet yerine iki vilayetten oluşan, kurucu devletlere yetki vermek yerine yerel yönetimlere daha çok yetki verilen bir devlet. Kurucu devletler yeniden bölünmeye bir zemin bırakırken ve federasyonun bu gün dünyalı olmayı hak etmeyenlere vereceği hakları düşündüğümde, tek devletli bir çözüm modelinin akla daha yatkın olduğunu düşünmeye başladım.
(Yusuf Özbil)
 
"Okul sadece dört tarafı kapalı bina demek değildir."
Çözüm önerisi teklifi
1.Online eğitim de olabilir çağımıza uygun olarak.
2. Konteynır sınıflar yapılarak bina dışına kurulabilir.
Tüm okullar için bir çalışma başlatıldığını sn. Mağusa kaymakamı ve sn. Cumhurbaşkanından öğrendim. Umarım en kısa zamanda neticelenir ve herkes rahat bir nefes alır.
(Ömer Bilgen)
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.