Sami Özuslu radyo programında sabah doğru bir konuya vurgu yaptı. Katılıyorum arkadaşlar. Acı ve üzüntü hepimizin, evet paylaşıyoruz. Paylaştık da. Ama sürekli sosyal medyada fotoğraflı fotoğrafsız habire acı dolu cümlelerle yine yenide paylaşıp, gönderilerin ailelerinin önüne düşmesi de bunu hep taze tutar, soğumasına mani olur. Kimisi klipleştirmiş de, hakikaten yürekler kaldırmıyor. Ateş en önce düştüğü yeri yaktı. Bence de taziyelerimizi zaten sunduk. Bunu sosyal medyadan sürdürmenin bir yararı olmayacak derim.
(Ali Çomunoğlu)
Alel acele yapılan “soruşturma başlatıldı” açıklamaları beni ürkütüyor.
Kim, kimi soruşturacak?
Hele onca yozlaşmanın sorumlusu bir iktidarın bunu yapacağını düşünmek bana saflık gibi geliyor.
Tepkiyi azaltmak ve sempati yaratmak gibi görünüyor açıklamalar…
Samimi değil…
Çünkü samimi olsa ilk iş kendi başlattıkları “kaçak inşaatı” durdurur, inşaat disiplinlerinin uygulanması için talimat verirlerdi.
“Ne emirname, ne imar planı, biz sizin arkanızdayız!” diyenleri zorla başkan seçtirdiler bu ülkeye…
Seçtiren kim?
Türkiye’de “imar barışı” ile övünenler!
İmar barışı, her türlü denetimden uzak, ruhsata ve imara aykırı yapılara onay vermekle gerçekleşti.
Tam 21 yıldır tek başlarına yönettikleri ülkenin yarısı yıkılmış…
Beton sevicilik, rant düzeni, imar planları üzerinden derin pazarlıklar bu ülke insanına da pek yabancı değil…
(Cenk Mutluyakalı)
Allah cezamızı versin
Meleklerimize mezar olan İsias otelin katil sahibinden, çizen mühendisinden, denetleyen bakanlık görevlisinden, onay veren yetkiliden, yapan inşaatçısından, imar affı sağlayan siyasiden, sonuna kadar, hesap sormaz, hesap sordurmazsak Allah hepimizin cezasını versin.
Meleklerimiz cennetten huzur içinde uyumak için, bunu kendilerine yapanlardan önce adalette, sonra ilahi adalette hesap sorulup, ceza almalarını bekler.
(Songuç Kürşad)
Bu dünyada duyacağımız en güzel kelime bir Allah razı olsundur gerisi hikaye bir yüreğe sıcacık dokunabilmektir kibirle yürüyenlere bu kadar ibretlik olaylar yaşarken hala hayret ederim ölüm diye bir gerçek varken hâlâ kalp kıranlara hayret ederim
(Berayet Öztemiz)
Gündemde yükselen ve yığınsal yanıt arayan soru: Ölenler maalesef öldü, peki kalanlar ne olacak o mahvolan büyük vatan parçasında?.. Anavatan tüm kaynak ve olanaklarını büyük yarasını tedaviye yönlendirirken ya Kıbrıs Türkü'nün durumları ne olacak?.. Ki klasik laftır "Türkiye öksürse Kıbrıs Türkü zatürre olur..."
(Ahmet Togay)
SOSYAL MEDYANIN SESİ
