banner913
banner932
banner1012

Sosyal Medyanın Sesi

banner1020

banner974
Sosyal Medyanın Sesi

banner971
 
AKSA diyor ki;
" Biz üretip sattığımız ve kullanıldığı için vatandaşa faturalandırılan, vatandaştan da karşılığı alınan, verdiğimiz hizmetin karşılığının ödenmesini istiyoruz.
Bunun dışında tek bir talebimiz dahi yoktur.
Gerisi katakulli dostlar.
Tarafımızdan kullanılan ve parasının ödediğimiz ceryanın parasını istiyorlar.
HAKSIZ MILAR?
(Hüseyin Garip)
 
konominin, dinamizmin, akışkanlığın mutlak olması gereken bir başşehir değil sanki de küçük bir sahil kasabası! Herşeyin bir amacı olmalı... Sokakların araç trafiğine kapatıldığı aktiviteler gerekli ama ZATEN canlı ve dinamik olan bir alanda değil! Köhne kalan alanlarda canlılık yaratmak, etkileşimi artırmak hedef olmalı ve bölge halkına işkence haline dönüşmemeli!
(Alev Şensoy)
19 yıl önce bugün, 1974’de adamızı bölen yeşil hat üzerinde Kuzey ve Güney arasında geçişlerin tekrar başladığı gündür. 2003 öncesi, hani derlerdi ya, Sınırlar açılırsa, insanlar birbirini öldürecek. Öldürüyor mu? Aksine, Dostluklar oluşuyor. Ve... Bir gün mutlaka, Bu ada yeniden bütünleşecek. Merak ediyorum, Tarih öğretmeni olmayı, “TARİHÇİ” olmak zannedenler, bakalım o zaman ne diyecekler?
(Ülker Fahri)
 
Siesta kültürü yakıcı yaz sıcağına karşı “insan”ı gözetir.
Öğlenleri kamu-özel her yer kapanırdı, eskiden...
Hem bir kültür vardı, hem de bir otorite…
Şimdi ne oldu?
Yaz mesaisi bir “insanlık” değil “memur” ayrıcalığına dönüştü.
Piyasaya hayatı yuttu!
Yetmedi, kamunun 'yarı mesai'sinden yararlanan fırsatçılar çoğaldı, yasa dışı ikinci iş köpürdü, ne eşitlik kaldı, ne adalet!
Yanlış anlaşılmasın “siesta” kültürünü onaylıyor, yaz mesaisini savunuyorum.
Tek şartla!
“Tüm iş yerleri, öğle saatleri eşitlikle kapanana dek, yaz mesaisine hayır!”
Ya hep birlikte, ya hiçbirimiz (!)
(Cenk Mutluyakalı)
 
Ne haller!
Bu ülkede öyle maaşla Ev almaya artık ömrün yetmez!
Daire almak istesen bankadan kredi alamazsın. Alsan, faizler çok yüksek.Ölene kadar öde öde borç bitmez.
Arsalar evler, rusun,ingilizin,yahudinin! sen kendi vatanında artık Kiracısın...
Evi unuttuk. Araba almak bile hayal oluyor...
Adalıyık!ama yaş gereği;
Ne eşdeğer, ne mücahit puanı,ne hali arazimiz var...
Para kazanmaya başladığımız günden beri borç öderiz...
Öyle bir yokluğa gidiyor ki toplum;
Mangalı bile Bayramdan Bayrama yakacak hale geldik...
Elektrik ,Belediye ,Benzin ,seyrüsefer, ehliyet parası ödemek ve sadece karnını doyurmak için yaşayan yoksul bir halk oluyoruz...
Elimizi taşın altına koymak mı? Gövdemizi kaya ezdi, dışarıda bir tek elimiz kaldı!
Kayanın Üstünde de ülkeyi bu hale getirenler keyif sürmeye devam ediyor...
(Eralp Şerifoğlu)
 
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.