Türkiye ile Kıbrıs arasındaki dostluk, birbirinin iç siyasetinden tutun parti kurultay seçimine kadar ilgilenmekle olmaz. Bu durum Türkiye ile Kıbrıs arasındaki bağa zarar verir.
Anavatan aşkıyla alakası falan yoktur. Kıbrıs’taki siyasilerin de Türkiye siyasetine burnunu sokması sakıncalıdır. Çünkü yönetimler değişir, devletler kalır. İki ülkenin başına hangi parti gelirse gelsin, siyasi parti olarak değil, devlet olarak bakmak gerekir.
Türkiyede başbakanlık yapmış birinin Kıbrıs'taki bir parti kurultayında işi olmamalıdır. Diğer partiler boru mu? İç siyasete karışmak, uzun vadede 2 devlet ilişkilerine zarar verir.
Anavatan aşkıyla yanıp tutuştuğunu iddia eden herkes bu durumun uzun vadede zarar vereceğini bilmeli. Devletler arası ilişkilere zarar verecek bu durumu desteklemek, bu ilişkiye zarar veren bir düşüncedir
Aklınızı başınıza toplayın. Kısa vadeli çıkarlarınızı düşünerek, uzun vadeli nefretlere sebep yaratmayın
(Alpmut Alp)
Hiç utanmadı!
Utanmadı çıktı ve konuştu. Covid-19 ile mücadele “Dünyanın en başarılı beş ülkesinden biriyiz” dedi.
Sanki biri istemiş gibi “Bir kişi hariç, herkese hakkımı helal ediyorum” dedi ve ekledi, “Bildiklerimi anlatmıyorsam, UBP’nin zarar görmesini istemediğimdendir”.
Anlayacağımız odur, ki UBP’nin içinde Özel Jet Skandalı; PCR’sız Giriş Skandalı; ADAPASS Skandalı; Kaset Skandalı yanında daha çok skandal var.
Demek ki UBP, ülkeyi; devlete ve vatandaşa hizmet etmeyi değil de birilerinin skandallarını saklamayı düşünüyor.
Kendisi belli ki görmek istemiyor ve bizi ahmak yerine koyuyor; ama geçmişte UBP’ye oy verenler ahmak değil, yaşanan gerçekleri görmektedirler.
(Hüseyin Arca)
Herkes eline kağıt kalem alsın
Çünkü benim beynim yandı.
"Bir kişi ve onun dışındakiler hariç hakkım herkese helal olsun" ne demektir?
"hakkım kimseye helal degildir" demek olmuyor mu
Ersan bey "hakkım herkese haram olsun" demiş olmadı mı?
(Ali Çomunoğlu)
“Güneyde çok daha pahalı.”
Öyle de eğer doğru açıdan bakmazsanız, yanılırsınız bazen…
Böyle yoksullaşıyoruz ve alım gücümüz böyle eriyor işte!
(Cenk Mutluyakalı)
Halk her gün fakirleşirken, zam üstüne zam yapılırken, döviz kontrolden çıkmışken Hükümette büyük ortak olan parti bizi Kurultay Gündemine aylarca mahkum etti...
Bu süreçte hiçbir Başkan adayından da – ki UBP’li Cumhurbaşkanı Sn. Tatar’ın açık ifadesi ile Başbakan Adayı’ndan - ekonomiye ve/veya demokrasiye ilişkin bir cümle duymadık...
Adaylar, iradeye müdahale edenler tarafından yapılan resepsiyonlarda kadeh tokuşturup, kareye kimin gireceği heycanı gecenin anlamını tamamlıyor...
Ankara’dan “abi”lerin de müdahil olacağı iki günlük kurultay sonunda bitiyor...
Daha önceki gibi mahkeme süreci de olur mu göreceğiz...
Son yaşanan gelişmeler ve adayların birbirleri için yapmış olduğu açıklamalar ile UBP’nin demokratik ve şeffaf yapılanması maalesef bir süre daha ertelenmiş görünüyor...
Pazartesi, Kıbrıslı Türkler için demokrasi adına yeni bir mücadele dönemi başlıyor...
(Ürün Solyalı)
Siyasetimizde bir ara dinazorları devireceğiz diyen ve daha sonra baby dinazor olarak anılacak olan genç siyasetçiler ortaya çıkmıştı. Yani dinazorların yavrusu olan ama kaçınılmaz olarak büyüdüklerine karşı çıktıkları ebeveynlerine benzeyecek olan karakterlerdi bunlar. Gelgelelim büyüdüklerinde bırakın benzemeyi ebeveynlerinden daha vahşi bir türe dönüşeceklerdi: Tyrannosaurus yani T-Rex. Kendi çıkarları için yapmayacakları şey yoktu. Acımasızdılar. Şimdi onlardan daha küçükleri piyasayı doldurdu: Trodonlar. Bunlar son nesil dinazorlar. Boy olarak daha küçük ama çevik, taktiksel donanımları güçlü. Çok kolay arkadan sızma yapıp saldırabilen tipler. Dikkatli olunması gerek.
(Mete Hatay)
Sosyal Medyanın Sesi
