Kendimi 8'inci sınıf bir Hint filmi içindeki şarkı sahnelerinde anlamsız figürler yapan figüranlardan biri gibi hissediyorum... Hani kadın ana karakterin Taç Mahal misali muazzam bir binada yürürken ayağının sabuna basarak kayıp, sahneye nerden geldiği belli olmayan valizin içine muntazaman düşüp bayılması ve valizin kilidinin mucizevi şekilde kilitlenip filmin jönünün evinin havuzuna düşmesi gibi saçmasalak bir Hint filmi! KKTC gündeminin özeti! Cafcaflı, parıl parıl, ama incir çekirdeğini doldurmayan boş, beleş, sahte, abartılı birşey işte!
(Alev Şensoy)
Bu arada tüpe zam, akaryakıta zam, hem de ogggalı... Beş parmak açık, tokat var ya... Öyle bir zam. Şabbadanak yedik yüzümüzün içine. 1 TL akaryakıta, 33 TL 10 kiloluk tüpgaza... Gerisini hayal edin...
Bu zam aynı zamanda iğneden ipliğe her şeyi daha pahalı yapacak, hayat pahalılığı marjını yükseltecek, kamu belki kaşıkla kazanacak ama kepçeyle verecek.
Şu ana kadar bütçe açığı 1 milyar TL'yi aştı. Sadece bu ay maaş ödemesi için 30 milyon TL daha borçlanıldı. "En iyi parayı biz alırız" politikaları çöktü. Para alan da yok, veren de...
2021 için imzalanan protokolde gerçekleşen oran yüzde 40 civarı, sene bitti. Türkiye kendi yaralarını mı saracak, bizim saçmalıklarımızla mı? Arda kalan zamanda da seçim yapıyoruz zaten.
Konsantrasyonunu kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiye verecek, doğru bir plan ve programla adımlar atacak bir yola ihtiyaç var. Anlamsız tartışmalardan bıkmadık mı?
UBP kurultay kavgaları artık mide bulandırıyor. Bu kadar bel altı bir kurultaydan istikrarlı bir parti üst yönetimi çıkar mı? Bu beklenti içerisinde olmak saflık değil mi?
(Hüseyin Ekmekçi)
Hiç kimse UBP alternatifsiz bırakma hakkına sahip değildir...
UBP hasta olunca, Ülke can çekişiyor...
Bizim bunu ne kendimize ne de ülkemize yapma hakkımız yoktur...
UBP kendi dinamiklerini çalıştırıp kendine gelmeli ülkeyi bu kaostan çıkarmalıdır...
Gerekirse Kurultayı yapalım PM bu partinin en yetkili organıdır PM üyelerini seçelim, Seçelim ki yetkili organımız yenilensin, amma Başkanlık yapılamaz yapılmamalı da...
Genel Başkanın aday olduğu bir yarışta Kabinesindeki Bakanların adaylıklarının önü kesilmiş aday olamamışlardır...
Genel Başkan çekilirken yanlış yapmıştır..
Önce bu işi ötelenmeliydi sonra tekrar münhal etmeli ve ondan sonra çekilmeliydi
(Gürsel Uzun)
Cahil cesaretiyle yaptığı konuşmaları duydukça, Sayın Tatar için hem çok üzülüyor hem de nasıl bir kabahatin cezasını çektiğimizi anlamaya çalışıyorum.
Dün Gaziantep'te Atatürk ve silah arkadaşlarının İstiklal Savaşı'nda verdikleri mücadelenin Kıbrıs Türk halkının varlığı için de olduğunu söyledi.
Kıbrıs'ın misak-ı milli dışında bırakıldığını bilmeden. Hatta 1950'lere kadar Türkiye'ye yardım için çağrı yapanların "bizim Kıbrıs diye bir meselemiz yoktur" yanıtını aldığını da bilmeden.
Yine konuşmanın bir yerinde, muhtemelen bizim için, “O Avrupacılar, o federasyoncular hâlâ Rumlarla ortaklık kurmak istiyor ki o ortaklık Rumların boyunduruğu altında, azınlığı olmaktır… Ve haliyle gün gele tek taraflı olarak adayı Avrupa Birliği’ne almaları ve öyle bir anlaşma durumunda Türkiye’ye de Avrupa Birliği’nde olmadığı için Kıbrıs’tan askerini çekmesi, garantörlüğünü sonlandırmasıdır. Yağma yok değerli arkadaşlar” deyip, aklınca bizi jurnallemiş kahkahalarla onu dinleyenlere.
Varsa o cesaretin, çık karşımıza, bunları bir de yüzümüze beraber söyle Sayın Tatar.
Ne olur aramıza dön, bugüne gel!
(Erkut Şahali)
Sosyal Medyanın Sesi
