TIP-İŞ Başkanı Dr. Usar: Genel Sağlık Sigortası reform değil. Sistemin bir yıl süreyle başka bir ülke tarafından finanse edilecek olması da devletin sağlıktan elini çekmesi ve sağlığın özelleşmesi anlamına gelecek
TIP-İŞ Başkanı Dr. Sıla Usar, ülkenin kalbinin Meclis önünde attığını, görmeyen gözlere, işitmeyen kulaklara ve anlamayanlara anlatmak için sonuna dek direneceklerini söyledi.
Meclisin kendi yaptığı yasaları muğlâkta bıraktığını uygulamadığını, meclisteki milletvekillerininse kendi sorumsuzluklarını hekimlerin ve çalışanların boynuna astığını savunan Usar, “Biz suçlu değiliz, emekçiyiz. Sizin göreviniz yasa yapmaktır, söz konusu Göç Yasası olunca ya da Mali Protokol olunca hemen geçiriyor, imzalıyorsunuz” görüşünü öne sürdü ve hak budanmasının kaldırılması konusunda hükümet edenleri ağır davranmakla eleştirdi.
Genel Sağlık Sigortası’nın bir reform olmadığını ve sağlıktaki tüm sorunları çözmeyeceğini söyleyen Usar, faturanın yine emekçiye ve çalışana kesileceğini, sistemin bir yıl süreyle başka bir ülke tarafından finanse edilecek olmasının da Devletin sağlıktan elini eteğini çekmesi ve sağlığın özelleşmesi anlamına geleceğini savundu.
Denizaşırı taşeron doktor çağrılmasına da karşı olduklarını kaydeden Usar, “Yoksa geçmişteki gibi ‘gelen doktor giden doktor’ mu diyorsunuz? Bu kadar mı zor ülkenin emekçisine, doktoruna, öğretmenine iş vermek? Siz emekçilerden vazgeçmiş olabilirsiniz, ama biz vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Meclis önünde eyleme katılan TIP-İŞ üyesi doktorlar, HALKIN SESİ’ne konuştu; “Emeğimizin karşılığını istiyoruz. Meclis olağanüstü hal ilan etmeli” dedi
Fehime Alasya - HALKIN SESİ
Minel Özen: Burada çalışan herkesin emeğine saygı, hakları için buradayız. Tüm çalışanların kendi alanlarında çok ciddi sorunları var. Meclis bu konuda olağanüstü hal ilan etmeli ve hemen çalışmaya başlamalı. Bir paragraftan söylenecek çok daha fazla şeyler vardır, olmalı. Biz doktorların emeğinin karşılığı, özlük haklarımız ve çalışma şekillerimizin yasal olarak düzenlenmesini istiyoruz. Çalışana karşılığının verilmesini, emek sömürülerinin son bulmasını bekliyoruz. Hizmet alımına, emek sömürüsüne karşıyız. Artık günübirlik çözümler istemiyoruz.
Dr. Ece Sözer Eren: Haklarımızın, tekrardan geri kazanılması için buradayız. Umarım kazanacağız.
Salahi Ataç: Özellikle geç nesil doktorların 2011 sonrası yapılanlarla, haklarının kısılması, düşük maaşlar, tüm hakları için buradayız, toplandık. Gördüğünüz gibi diğer arkadaşlarımız da diğer sendikalar, tüm işçilerle buradayız.
Dürüye Deren Oygar: Tek derdimiz maaş değildir. Biz ülkemize gelirken, kendi ülkemize sağlık konusunda hizmet vermek, buradaki sağlık alanını geliştirmek için geldik. Yaklaşık 11 yıldır buradayım, 11 yıldır daha iyi bir hizmet vermek için ve sağlık sistemine gerekli katkı koymak için uğraşıyorum ancak bu kadar yıldır değişen tüm hükümetlerden bu konuda herhangi bir adım göremedik. Tüm adımları popülizm üzerine, tüm adımlar kendi oy sayılarını arttırmak için oluyor. Hiçbir şekilde bilimsel, istatistiklere dayalı bir çözüm içerisine girmiyorlar. Ne personel sayısı, ne çalışma ortamı, ne hastaların daha iyi hizmet alması için, hiçbir şekilde sistem geliştirme çabaları yok. Sürekli günlük çözümlerle sıkıntıları gidermeye çalışıyorlar. Çözümlerin amacı da popülaritelerini arttırmak olduğunu düşünüyorum. Böyle yaparak da toplumun adalet duygusunu, emeğe saygısını yerle bir ediyorlar. Adalesiz bir toplumda hiçbir sistem çalışamaz ve hiçbir sistem olamaz”
Dr. Mustafa Taşcıoğlu: Göç Yasası’nı dayatan, ısrarla protokol diyerek teslimiyetçi, ülkeyi sıkmış siyasetçilerle bir yere gidemeyiz.