-Havaalanından sorgusuz sualsiz girişler
-Kamyonların içinde hergün saklı gelenler
-Speed boat-zodiac ile habire gidip-gelenler
- Deport edilip affedilenler
- Bir parça kağıt ile adaya gelebilen "öğrenci"ler
- İşçi diye getirilen insan kaçakçılığı mağdurları
Herhalde tüm bunlar birtek KKTC ye mahsus değil yoksa öyle mi ?
"Sınırlar korunsun" ... e hat koruyalım
(Özgür Göksel)
Kıbrıs’ın güneyinde yapılan son çalışma, bize yalnız adadaki nüfusu değil, dünyanın dört bir yanına dağılmış Kıbrıslıların görünmez haritasını sundu.
Dışişleri Bakanı Kombos’un Parlamento’yla paylaştığı verilere göre, yurt dışında yaşayan Kıbrıslıların sayısı yaklaşık 760 bin.
Bu rakama Kıbrıslı Türkler dahil mi bunu bilmiyoruz tabii… Muhtemelen değildir çünkü o zaman çok daha yüksek olurdu.
Kıbrıs’ın güneyindeki nüfus verileri de ortada… Ağustos 2024’te kesin sonuçları açıklanan “2021 Nüfus Sayımı”na göre, 1 Ekim 2021 tarihi itibarıyla Kıbrıs’ın güneyindeki toplam nüfus 923.381. Bunların 719.252’si yani %77,9’u Kıbrıslılardan oluşuyor.
Kuzeyde ise hâlâ derin bir sessizlik var.
Sanırım adanın kuzeyinde ısrarla kapsamlı nüfus sayımı yapmamalarının bir sebebi de şu… Böylesi bir sayımda yüzdelik olarak Kıbrıslı nüfusun yüzde 50’nin altında olacağı öngörülüyor. Tahminler bu yönde en azından… Bu gerçeğin deşifre olmasından mı ürküyorlar ne?
Kapsamlı bir nüfus sayımının yapılmaması, yalnızca teknik bir gecikme değil; siyasal bir tercihin, hatta siyasal bir korkunun göstergesi.
(Cenk Mutluyakalı)
Bu memleketin dümeninde olan zatların ülkeyi derinden etkileyecek olağanüstü konularla ilgili planları var mı?
Örneğin kuraklık olursa ki olması kuvvetle muhtemeldir
ne yapacaklar? Hayvancı için yeşil bitki, kaba yem, arpa, saman ha nedir durum?
Önümüzdeki yaz su sorunu peydah olursa suyun ekonomik kullanılmasıyla ilgili çalışma var mı?
(Hasan Mullaoğulları)
Korku, ifade özgürlüğünün en sinsi sansür mekanizmasıdır; çünkü kalemi kıran çoğu zaman yasa değil, ruhun içine çöken o görünmez titremedir. Rantın, çeteleşmenin ve devlet kurumlarının çürümesiyle birlikte büyüyen şiddet iklimi, yalnız bedenlere değil, sözün kendisine de musallat olmaktadır. Ölüm tehditleriyle susturulmak istenen gazeteci Pınar Barut ve ailesinin yaşadığı, yalnızca bir bireye yönelen bir saldırı değil, hakikatin dolaşımını kesmeye çalışan karanlık bir rejimin tezahürüdür. ifade özgürlüğü yalnızca konuşma hakkı değil, korkmadan konuşabilmenin koşuludur. Bu koşul bozulduğunda, toplumun ortak hakikat zemini tümden çöker ve sessizlik, adeta rıza üretiminin yeni biçimi haline gelir. Dolayısıyla güvenlik güçlerinin bu tip mafyalaşmanın üstüne gitmesi bir hukuk meselesi olduğu kadar, hakikatin var olabilmesi için gerekli etik bir zorunluluktur.
(Mete Hatay)
Korkmayın!
Kadınlara, hayatın her alanında fırsatlar altın tepsi içinde sunulmuyor, -esasında öyle bir beklenti de yok-, aksine daha çok tökezlettirilmeye çalışılıyor. Bazıları ‘özel ekstra avantajlı’ olsa da istisnalar kaideyi bozmuyor.
Kadın olmanın yükü ağırdır; hayat yükledikçe yükler…Ev içi şiddetten tutun, iş yerlerinde mobbingler de bu yükü katmerler.
Kısaca, kadına, çocuğa, hayvana şiddet, insanlık suçudur.
Her türlü şiddetle mücadelenin yolu; akıldan, sevgiden ve bilgiden geçer. Eğitim, önlemektir.
Eğitim, sessiz kalanları değil, doğruyu söyleyenleri, doğruyu yapanları çoğaltır.
Eğitimden de korkmayın! İlk eğitim de ailede…
(Züleyha Karaman)



