Ercan’dan KKTC’ye gelen yolcunun valizinde 32 kilo kuyruk yağı ve 3 kilo yeşil biber bulundu
Ercan’dan KKTC’ye gelen yolcunun valizinde 32 kilo kuyruk yağı ve 3 kilo yeşil biber bulundu
İçeriği Görüntüle
Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı, gazeteci Ali Kişmir’in, yazdığı bir makaleden dolayı hakkında açılan dava 4 Mart'a ertelendi.
Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Jale Dizdarlı Ergüden huzurunda dün görüşülen davada, Kişmir’i, Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ve Avukat Cansu N. Nazlı temsil etti.
Kişmir’in avukatı Hasan Esendağlı, davanın görüşülmesinin ardından mahkemeler önünde açıklama yaptı. Esendağlı, Savcılık makamına, Kişmir tarafından kaleme alınan dava konusu yazının Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ile veya onun kişiliği ile alakalı olmadığı noktasındaki argümanlarının değerlendirilmesi taleplerini ilettiklerini anımsatarak, Savcılık makamının davaya mevcut aşamasında devam etme kararında olduğunu ve dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne havale edilmesi için işlemlere devam edileceği beyanını mahkemeye ilettiğini bildirdi.
“Yani ne yazık ki, 2024 senesinde bir gazetecinin yazdığı bir yazıdan dolayı  Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıp yargılanmayacağı hususunda karar verme mahkemeye kalmış durumdadır” diyen Esendağlı, kendilerinin, ortada iddia edilen suçun olmadığına dair müdafaalarının hazır olduğunu anlattı ve meselenin basın ve ifade özgürlüğü boyutuna değindi.
Davanın 4 Mart tarihine ertelendiğini söyleyen Esendağlı, “O gün ilk soruşturma dediğimiz aşamanın tanıkları dinlenmeye başlanacak.” diye konuştu.
DAVA KONUSU
Gazeteci Ali Kişmir hakkında, “Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nı hedef gösteren bir yazı yazdığı ve kurumun manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiğine” yönelik 10 yıla kadar hapsi istenen bir dava açılmıştı.
Kişmir, KKTC’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde yazdığı ve sonradan dava konusu olan yazısında “Ankara’nın, son olarak siyasetimize ayar vermek için bazı UBP’li vekilleri çağırdığı yerin adı ‘Beyaz Ev’ olabilir ancak siyasetimizi getirdiği konum açıkçası “Genel ev”dir! Ankara adanın kuzeyindeki hakimiyetini kaybetmeyi, varlığının sorgulanmasını ve Kıbrıslı Türklerin kendi ayakları üzerinde durmasını istemiyor! Sürekli bağımlılık pozisyonunda kalınmasını, ‘Yetiş ana’ manşetlerinin atılmasını, otur denilince oturan kalk denilince kalkan bir lidere sahip olunmasını arzuluyor” şeklinde ifadelere yer vermişti.