Erhürman, bundan sonrakinin ne zaman olacağını kimsenin bilmediğini, öğretmen camiasının itibarının sarsılmaya devam edildiğini, yaz döneminin geride kaldığını, çalışmaların bu dönemin tamamını alıp götüreceğini, risk altında eğitimin devam edeceğini söyledi.
Kamuoyunu da duyarlılığa davet eden Erhürman, Türkçe bilmeyen ana dili Türkçe olmayan öğrenci oranının giderek arttığını, İskele’de oranın yüzde 50’ye çıktığını, Girne ve Lefkoşa’da ise yüzde 20 civarında olduğunu belirtti.
Devlet okullarında eğitim gören, Türkçe bilmeyen öğrenciler meselesinde değinen Erhürman, aylardır okullarda Türkçe bilmeyen öğrenci sorunun gittikçe büyüdüğünü vurguladı, bu sorunun Hükümet tarafından dikkate alınmamasını eleştirdi.
Erhürman, Hükümet’e “Kılınızı kıpırdatmadınız. Utanın, gidin dediğimizde bunu kasettik” diyerek seslendi.
Erhürman, Mağusa’da bir okuldaki Türkçe bilmeyen öğrenci sayısının 2021’den 2023 sonuna yüzde 7’den yüzde 20’ye ulaştığını söyledi, İskele’de bu oranın yüzde 50’ye ulaştığını dile getirdi.
Erhürman, bu okullarda hiçbir şey olmamış gibi, sözde öğretim yapmaya devam edildiğini ifade etti, “Okullarda Türkçe bilmeyen öğrenci sayısı 1436’dan 6 bine ulaştı. 4 kat fark… Bu okullarda yabancı dil konuşan çocuklara, Türkçe öğretmeyle ilgili kayda değer hiçbir şey yok” değerlendirmesinde bulundu, şöyle devam etti: “6 bin çocuk ne yapacak? Bu çocukların vebali bizim omuzlarımızdadır. Bu okullarda eğitim diye bir şey yoktur… Çeteleşme de olacak, herkes kendi gettosunda olacak… Bunun adı topluluk olur, kalabalık olur… Bu toplulukta başımıza ne gelir, kimse kestiremez… Utanın dediğimizde kelimeye takılıyorsunuz. 5 sene sonra memleketin hali ne olacak?”
Erhürman, bu okullarda yabancı çocuklara Türkçe öğretmeye ilişkin kayda değer hiçbir adım atılmadığını savundu.
Bu artışın nüfusun da arttığını gösterdiğini dile getiren Erhürman, işin ciddiyetinin farkında olunmadığını söyledi.
Erhürman, özel okullarda okuyan çocukların ailelerine de seslenerek, bu çocukların yapıya entegre olmamasının sonuçları hakkında uyarıda bulundu, gettolar oluşacağını, kederde tasada ortaklığı olmayanların toplum değil topluluk olacağını savundu.
Ülkenin isminin değişmesiyle ülkedeki şartların değişmeyeceğini söyleyen Erhürman, hükümete bu konuda eleştiriler yöneltti.