Her ülkenin kendine has ekini, sanatı, mimarisi, gelenek- görenekleri var. İçinde bulunduğumuz yüzyılda bu gelenek- görenekleri, tarihi yapıları korumak oldukça güçleşti. Hele hele kırsal bölgelerdeki yaşantıyı korumak daha da güçleşti.
Somut olmayan kültürel miras, yüzyılların deneyimlerinden süzülerek biçimlenmiş, kuşaktan kuşağa aktarılan bir değerler bütünüdür. Kültürel değerlerin içinde yaşadıkları çevre ile arasında derin bir bağ vardır ve şekillenmesinde ise tarihi ve kültürel mirasın önemli -bir rolü vardır.
Bu çerçevede Kıbrıs türkülerinin tümüne baktığımız zaman adanın geçmiş sosyal ve kültürel yaşamı gözler önüne serilmektedir. Bütün değerler, halk âşığının belleğinde günümüze kadar taşınmış ve yaşatılmıştır.
“Kıbrıs Havaları 5/ Cyprus Songs 5”, belleklerimizde tazeliğini koruyan havalarımızın yanı sıra, unutulmaya yüz tutmuş olanları da içeren Kıbrıs kültürü ile ilgili bir müzik çalışmasıdır. Çalışma, müzik CD’si ve müzik CD’sinin kitabı olarak iki yayın şeklinde yaygın eğitime kazandırılmıştır. Hem müzik CD’si bilgileri, hem de kitap bilgileri ve bu havaların hikâyeleri Türkçe ve İngilizce olarak iki dillidir. Nota yazısının uluslar arası ortak dil olduğunu da düşünecek olursak “Kıbrıs Havaları 5 / Cyprus Songs 5” çalışması üç dilde yazılmıştır. CD ve kitapta yer alan on havanın dokuzu vokal, bir tanesi de çalgı havasıdır.

Selçuk Garanti kitabla ilgili sunuş yazısında şöyle diyor: “Merhaba, Sizlere 2009 yılında "Kıbrıs Havaları 1 / Cyprus Songs 1", 2010 yılında "Kıbrıs Havaları 2 / Cyprus Songs 2" albümünü ve bunların eşliğindeki kitaplarımızı sunmuştuk. "Kıbrıs Havaları 3 / Cyprus Songs 3" 2013,”Kıbrıs Havaları 4”2016 ve şimdi Kıbrıs Havaları 5”isimli albüm ve kitabımızı sizlere sunmaktan mutluluk duymaktayım.
Önceki yayınlarımızda olduğu gibi bu yayınımızda da 2018-2020 döneminde bizlerle çalışan üye veya gönüllülerimizin isimlerini sizlerle paylaştık. Bugüne kadar düzenlediğimiz ve katıldığımız etkinleri kronolojik sırayla belirttik. Albümümüzde yer alan havalarımızın hem tek sesli, hem de çok sesli düzenlemelerini nota yazımlarıyla kitabımıza aldık. Sizlerden gelen teşvikle tek sesli nota yazımlarımıza havalarımızın akorlarını da ekledik. Böylece havalarımızı akorlarıyla seslendirmek isteyen kişilerin gereksinimlerine de cevap vermeye çalıştık. Sizlerin arzusuyla havalarımızın sözlerine notalarından ayrı olarak kitabımızda yer verdik. Yöreselden evrensele bilinciyle havalarımızın çok sesli düzenlemelerine bu kitabımızda da yer verdik…”
“Kıbrıs Havaları 5/Cyprus Songs 5” Kıbrıs Havaları Derneği yayını olarak basılmıştır. Havalarımız otantik özellikleri kaybettirilmeden çok seslilik bilinciyle işlenmiştir. Havalar sırasıyla şunlardır:
1- Kıbrısım
2- Menekşeler
3- Vraga
4- Tesdi
5- Al Yemeni Mor Yemeni
6- Bordokalya Du Garava
7- Paralar
8- Lülla Mu
9- Maden İşçileri
10- Değirmen
Selçuk Garanti Kimdir?
Dillirga köylerinden Süleymaniyeli (Selemani) "Pilâncı Tefig" namıyla bilinen Tevfik Yusuf Garanti ile Şerife Veli Tevfik Garanti'nin oğlu olup 1963 Yeşilyurt (Pendaya) doğumludur.
1953-54 yıllarında ailesi Süleymaniye'den Peristerona'ya, Selçuk Garanti altı aylıkken 1963'te Peristerona'dan Lefke'ye göç edilir. İlkokulu 5'e kadar Lefke'de, 6. sınıfı Zümrütköy'de (Gadagobya), ortaokulu Güzelyurt Kurtuluş Lisesi'nde ve liseyi Güzelyurt Ticaret Lisesi'nde tamamlar.
1982-1987 yılları arasında Uludağ Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Müzik Eğitimi bölümünden, Müzik Eğitimcisi olarak mezun olur.
Selçuk Garanti'nin, Kıbrıs Havaları ile ilgili ilk kulak dolgunluğu, bebeklikten itibaren babası Pilâncı Tefiğ'in çaldığı kemane nağmeleri ve annesinin söylediği duygulu Kıbrıs Havalarıyla oluşmaya başlar.
1989-1992 yıllarında geçici statüde ilk ve orta öğretimde Müzik öğretmenliği de yapan Selçuk Garanti, Kültür Dairesi’den emeklidir.
12 Eylül 2005'de sekiz Kıbrıs Havaları gönüllüsünün bir araya gelmesiyle, KIBRIS HAVALARI DERNEĞÎ'nin ilk şekli olan; "Kıbrıs Havaları Topluluğu"nun oluşumuna önder olur. Halen, Kıbrıs Havaları Derneğinin başkanlığını yürütmektedir.

HAVALARIMIZ HAKKINDA
KIBRISIM
Bir sanatçının çevresindeki acı tatlı olaylardan etkilenmemesi olası değil. Sanatçı, çevresindeki olaylardan etkilenip duygularını eserlerine yansıttığı oranda sanatçıdır.
Kâmran Aziz 1922'de doğmuş, 2018'de vefat etmiştir. Yaşamı boyunca çevresinden etkilendiği oranda duygularını bestelerine aktarmıştır. Kıbrısım'ı 1958 yılında besteledi. O yıllarda Kıbrıs'ta neler oluyordu diye düşünmek ve nelerden etkilenerek bu havayı oluşturduğunu anlamaya çalışmak gerektiğini düşünüyorum. Böylece tarihe farklı bir ışık da tutulmuş olur.
Kâmran Aziz, Kıbrısım'ın sözlerinin tümünde Ada'nın cennetin bir parçası olduğunu söylemekte, ona neler olduğunu sorgulamakta, dinleyenleri de düşündürmeye çalışmaktadır. Kıbrıs'ın insanlarıyla, şehirleriyle, dağlarıyla, bitkileriyle, ürettikleriyle, renkleriyle ne kadar güzel ve ne kadar yaşanılır olduğuna vurgu yapmaktadır. Bölüm sonlarında ise "Ah Kıbrısım, Kıbrısım" sözleriyle 1958 yılına gelene kadar Kıbrıs'ın içine itildiği durum özetlenmiştir. Çıkar çevreleri Kıbrıslıları birbirlerine küstürüp düşmanlaştırmak için çok kan akıttılar.

MENEKŞELER VE SÜMBÜLLER
Üç yıl önce Androulla Shati ile birlikte Türkiye'nin Doğu Karadeniz bölgesine geziye gitmiştik. Arabada seyahat ederken şarkı da söylüyorduk. İlk defa bu havayı bu yolculukta Androulla'dan duymuş ve beğenmiştim. Şarkı sanki bana bir şeyler hatırlatıyordu. Biraz araştırdığımda bu şarkının yüzyıl kadar önce istanbul'dan zorunlu göç ettirilen İstanbul asıllı Yunanca konuşan mübadillerin söylediği bir hava olduğunu öğrendim. Bu mübadiller Yunanistan'ın iyonya Adalarına yerleştirildiler. Bu hava da iyonya Adaları havası olarak bilinmektedir. Menekşedesin çevirisini ve müziğe uyarlamasını yaptıktan sonra koro arkadaşlarımla paylaştım. Koro arkadaşlarımın yüreğine dokunan bu havayı sizlerin de beğenisine sunuyorum…
Geleneksel değerlere sahip çıkmak, bir kimlik sorunudur ve aynı zamanda o kimlikle yaşamak isteyen herkesin de sorumluluğudur. Bunu, gericilik olarak düşünmemek lâzım. Kökenine sakip çıkmayan, geleceğini kuramaz. Çünkü kimlik sanıldığının aksine, yalnızca zengin bir çevrenin insana kazandırdığı bir aidiyyet duygusu değildir; o kültürel çevre içerisinde karşılıklı etkileşim ve mücadeleler yoluyla oluşan aktif bir süreçtir. Günümüzde bu kültürel çevrenin çapı, bütün dünyayı kucakladığından, aktif müdahalenin, sahiplenmenin ve geri kazandırmanın önemi de giderek artmaktadır.
İyi haftalar sevgiyle ve kitapla kalın.