Değerli okurlar, 
Tatil nedeniyle verdiğim aradan sonra tekrar birlikteyiz. 
Vücudumuz aslında hiç aklımıza gelmese de kimyasal bir fabrikadır. Pek çok element gövdemizdeki görevlerin yerine getirilmesinde çok önemli rol oynarlar. Bunlardan bazıları günlük hayat ve programlı bakılar sırasında daha sıklıkla gündeme gelse de (demir, kalsiyum gibi...) bazıları çok az anılırlar. Aslında çok az anılsalar da öyle elementler vardır ki eksikliklerinde çok ciddi sağlık sorunları ortaya çıkar. Magnezyum da bunlardan bir tanesidir.  
  
Magnezyum, simgesi Mg olan ve atom numarası 12 olan kimyasal bir elementtir. Diğer beş adet toprak alkali metalle birçok fiziksel ve kimyasal özelliği paylaşan parlak gri katı yapıdadır. Magnezyum, Dünya'nın kabuğunda demir, oksijen ve silikondan sonra en bol bulunan dördüncü elementtir, gezegenin kütlesinin %13'ünü ve gezegenin mantosunun büyük bir bölümünü oluşturur. Sodyum ve klordan sonra deniz suyunda en çok çözünen üçüncü elementtir. Bu element insan vücudunda kütlece en bol bulunan on birinci elementtir ve tüm hücreler ve yaklaşık 300 tane enzimin düzgün çalışabilmesi için gereklidir. Magnezyum iyonları, ATP denilen enerji moleküllerinden, DNA ve RNA gibi vücudumuzun işleyişinde en önemli bileşiklere kadar pek çok yapı ile etkileşime girer. Bir yetişkin vücudunda 22-26 gram magnezyum vardır bunların %60'ı iskelette, %39'u hücreler içinde (ki bunun %20’si iskelet kasındadır) ve %1'i hücre dışı alanda yer alır. Bu kadar önemli olmasına rağmen magnezyum genellikle toplumda hak ettiği önemi görmez. 
  
Kalbimiz sağlıklı kalmak için magnezyum da dahil olmak üzere çeşitli besinlere ve elementlere ihtiyaç duyar. Kalbimiz temelde kastan yapılmış bir organdır. Magnezyum, kalp atışımızı oluşturan kalp kasımızdaki biyokimyasal reaksiyonlarda çok önemli görevler üstlenir. Vücudumuzdaki tüm kaslar gibi, kalp kasımızın da kasılması ve rahatlaması kalsiyum ve magnezyumun birbirleriyle olan etkileşimine dayanır. Kalsiyum, kalbin kas liflerini kısalmak ve büzülmek için (kasılma) uyarır, magnezyum ise tam tersi etkiye sahiptir. Magnezyum kalsiyumu bloke ederek kas liflerinin gevşemesini (rahatlama) sağlar. Bu şekilde magnezyum, kalp atışımızı oluşturan karmaşık biyolojik sürece dahil olur. Magnezyum ayrıca elektriksel uyarıların üretilmesinde rol oynayan bir enzimin (sodyum-potasyum pompası) çalışmasında da çok önemli bir yer tutar. Bu elektriksel uyarılar, kalp ve damar sistemimizin düzgün çalışabilmesinin anahtarlarındandırlar. 
  
Magnezyumun bağırsaktan emilimi aşırı protein varlığında ve yine aşırı protein eksikliğinde azalmaktadır. Benzer şekilde bağırsakta aşırı yağlı gıdaların bulunması da magnezyum emilimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle gelişmiş toplumlarla az gelişmiş olan toplumlarda magnezyumun yetersiz emilimine bağlı olarak magnezyum eksiklikleri daha yaygın olarak görülebilmektedir. Emilemeyen magnezyum dışkı yoluyla vücuttan atılır. Diğer taraftan emilen magnezyumun vücuttaki doğal dengeleyicisi ise böbreklerdir. Böbrek fonksiyonlarının bozulduğu durumlarda da magnezyumun vücuttaki dengesi bozulmaktadır. Bu durumlar zaman zaman kalp ve damar rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına ve hatta ölümlere kadar varan tabloların yaşanmasına yol açmaktadır. 
  
Vücudumuzdaki toplam magnezyum seviyesini ölçebilmek magnezyumun sadece %1’inin serumda olması nedeniyle oldukça zor ve meşakkatlidir. Serumdaki magnezyum seviyesi normal çıksa bile toplam vücudumuzdaki magnezyum miktarı düşük olabilmektedir. Bundan dolayı beslenme sırasında doğru miktarlarda magnezyum tükettiğimizden emin olmalıyız. 
  
Magnezyum eksikliğine bağlı gelişebilecek bazı kalp ve damar hastalıkları şunlardır: Yüksek tansiyon, kardiyomiyopati (kalp kası hastalığı), kalp yetmezliği, kalpte aritmiler (ritim bozuklukları), kalbe bağlı ani ölümler, ateroskleroz (damar sertliği-kalp damarlarını tutması halinde kalp krizleri), kanın pıhtılaşmasına olan eğilimin artması ve buna bağlı pıhtı oluşumları ve felç.  
  
Magnezyumun en yaygın olarak bulunduğu gıdalar arasında şunlar sayılabilir: Badem, ıspanak, kaju fıstığı, yer fıstığı, buğday gevreği veya ekmek, soya sütü, kara fasulye ve fıstık ezmesi (peanut butter). 
 
Peki yetişkin bir kişinin günlük magnezyum alımı ne kadar olmalıdır? Magnezyum gibi temel mineraller için insan beslenme gereksinimini tam olarak bilmemekle birlikte daha önceki denge çalışmalarına dayanarak önerilen gıda kaynaklı magnezyum alımları sağlıklı kadınlar için günde 300 ila 354 mikrogram ve sağlıklı erkekler için günde 420 ila 483 mikrogram aralığındadır. Bu dozların toplam vücuttaki magnezyum seviyelerini doğru düzeyde tutacağı hesaplanmaktadır. Magnezyum açısından zengin olan gıdaların günlük tüketimler içerisinde olmasına bilhassa dikkat etmek bu anlamda çok yardımcı olacaktır. Bağırsaklardan emilim problemi ve/veya böbrek fonksiyonları bozuk kişilerde ise bu değerler farklılık gösterecektir.  
  
Magnezyum almanın bir diğer yolu ise hekim tavsiyelerine uygun olarak gıda takviyeleri kullanmaktır. Gıda takviyeleri hakkında daha önce yazdığım bir yazımda takviyelerin hiçbir zaman gıdaların yerine kullanılmaması gerektiğine dair görüş bildirmiştim o nedenle bu konuya burada tekrar vurgu yapmak isterim. Ancak gerekli durumlarda gıda takviyelerine de elbette başvurulabilir. 
  
Son olarak magnezyum alımına bağlı gelişebilecek magnezyum zehirlenmesinden (overdose) söz etmek istiyorum. Özellikle sağlıklı böbrek fonksiyonlarına sahip kişilerde magnezyum seviyelerinin aşırı yükselmesi pek de rastlanılan bir tablo değildir. Diğer taraftan böbrek fonksiyonları bozuk olan kişilerde magnezyum içeren ilaçların kullanılmasıyla (mide asitliğini düzenleyen magnezyumlu ilaçlar ve/veya laksatif - kabızlık için yumuşatıcılar gibi...) serum magnezyum seviyelerinde artış olabilir. Bu durumda görülebilecek rahatsızlık ve bulgular arasında en sık karşılaşılanlar diyare, bulantı ve kusma, kas güçsüzlüğü, uykuya meyil, düşük kan basıncı, solunum sıkıntısı ve kalp durması sayılabilir. 
  
Değerli okurlar, görüldüğü üzere magnezyum aslında günlük hayatımızda ve sağlığımızda, bilhassa kalp ve damar sağlığında önemi kadar irdelenmeyen ve sıklıkla göz ardı edilen bir elementtir. Günlük gıdalarımız içerisinde magnezyum açısından zengin gıdaların da tüketilmesi kalp ve damar sağlığımızın bekası için son derece önemli ve gereklidir. Bu anlamda gıda takviyeleri gerekirse mutlaka hekiminiz ile görüşerek takviye almanızı hatırlatırım. 
  
Sağlıklı günler diliyorum.