Ceren ÖZBİL
Kıbrıs sorununa çözüm bulma amaçlı müzakerelerde hep gündemde yer aldı... “Çözümden bağımsız mı açılsın, yoksa kapsamlı çözümün parçası mı olsun?” diye yılladır tartışılıyor. Rumlara iade edilecekti, edilmeyecekti... Osmanlı paşalarına ait vakıf malıydı, değildi derken; yıllarca Mağusalıların ekmek paralarını kazanıp, gençlik yıllarını geçirdiği yer olan şu andaki adıyla Kapalı Maraş, 1974 yılından sonra dünyaya gelen Mağusalılar için sadece dikenli teller arkasında kalan bir "hayalet kent" olmanın ötesine gidemedi... Cenevre müzakerelerinden sonra yine gündeme gelen Maraş’ı, halkımız özellikle de Mağusalılar nasıl biliyor? Genç nesil, özellikle turizm ve eğlence mekanları ile hikayelerini işittiği Maraş'ı, çıyanların, yılanların, farelerin yaşadığı bir harabe olarak tanıyor...
1974 yılı öncesinde Maraş'ta 45 otel, 60 apart otel, 3 bin civarında ticari işyeri, 99 eğlence mekanı, 25 müze, 24 sinema, 21 banka, 2 spor tesisi, 4 bin 469 ev, 9 kilise ve 8 okul olduğu biliniyor.
Tam anlamıyla bir turizm cenneti olduğundan söz edilen Maraş'tan şu anda geriye harabe bir kent kaldı. Bu durum Maraş'ta birçok anı biriktiren hem Kıbrıslı Rum hem de Türklerin içinde büyük bir burukluk yaratıyor.
Her ne kadar Maraş'ın kapalı olan kısmına girilmesi sivil halk için yasak olsa da gerek internette dolanan fotoğrafları gerekse teller arkasından görünen bölümleri durumu açıkça ortaya koyuyor.
KIBRIS Gazetesi'ne konuşan Mağusalıların bir kısmı kendilerine Maraş sorulduğunda eski günlerini hatırlayarak "tam bir turizm cenneti" derken, Maraş'ın 1974 öncesindeki durumunu hiç görmeyenler ise "duyduğumuz kadarıyla bir cennettti, ancak gördüğümüz dikenli teller arasında yıkılan, hayalet bir kent" yanıtını verdi.
Uzaktan da olsa görmeye çalışıyorlar...
Adada Kuzey ile Güney arasındaki geçişlerin serbest bırakılmasının ardından birçok Rum ve Türk 1974'ten sonra göç etmek zorunda kaldığı evini ve yerini görme şansı buldu. Ancak Maraş sakinleri hâlâ bu şansı bulamadı.
Evi Kapalı Maraş sınırına yakın olan Türk birçok kez oralara gelerek evlerini uzaktan da olsa görmeye çalışan Rumlar olduğunu anlattı...





