banner913
banner932
banner1012

“Yaşam ve gelecek kaygısı aklımı ve ruhumu dağlıyor”

banner1020

9 yıldır diyabetle yaşam süren İpek Borman, devlette insülin olmadığını, 2 bin TL karşılığında bir depodan bulabildiğini söyledi ve ekledi: “Yaşam ve gelecek kaygısı aklımı ve ruhumu dağlıyor”

banner974
“Yaşam ve gelecek kaygısı aklımı ve ruhumu dağlıyor”

banner971
 Uluslararası ilişkiler uzmanı ve eski müzakere heyeti üyesi Dr. İpek Borman, 9 yıldır diyabetle yaşadığını, “yaşamak için” dışarıdan bedenine enjekte ettiği insülini bulmak adına yaşadığı zorlukları anlattı…
Kendi payına düşen sosyal sigorta yatırımlarını yapmasına karşın, insülini devletten değil; ‘şans’ eseri özel bir ecza deposundan 2 bin TL karşılığında bulabildiğini söyleyen Borman, “Ya asgari ücretli biri olsaydım? O parayı veremeseydim, ne olacaktı? Özelde varsa devlette neden yok?” sorularını sordu.
Kişisel sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında, tüm bu soruları aklından geçirirken, yapımına hızla devam edilen külliye inşaatını gördüğünü ifade eden Borman, “Son yıllarda bu ülkede hiçbir projenin veya işin bu kadar azimle, dirayetle ve hızla yapıldığına şahit olmadım diye içimden geçiriyorum. Elbette öyle olacak; vatandaşının yaşamı ve onuru, devletin itibarı ve onurundan daha mı önemliydi?” diyerek, yaşadığı gelecek kaygısına dem vurdu…
İpek Borman’ın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşım şöyle:
“9 yıldır tip 1 diyabetim. Vücudum insülin üretmediği için dışarıdan kendime insülin enjekte etmek zorundayım. Yaşamak için…
Devlet vatandaşına karşı sorumluluklarını yerine getirebilsin diye kendi payıma düşen katkıyı da sosyal sigortaya yapıyorum. Gelgelelim, evvelki hafta bir öğleden sonra insülin alabilmek için Lefkoşa’da bir devlet polikliniğe gidiyorum, reçetimi alıyor ve oradaki eczaneye yöneliyorum. İnsülin yok! Ne zaman gelir? Belki haftaya. Nerede bulabilirim? İskele’yi bir arayın. İskele mi?! Bir telaş içinde nöbetçi eczaneleri teker teker aramaya başlıyorum. Neyse ki depoda olduğu ve bir saat sonra gidip alabileceğim söyleniyor. Gidiyorum, yaklaşık 2000 TL ödeyerek insülinlerimi alıyorum. Derin bir nefes alıyorum; yaşayabileceğim!
Arabaya biniyorum ve kafamda sorularla boğuşmaya devam ediyorum. Şanslıydım ki özelde bulabildim. Ya bulamasaydım? Birkaç gün zorlanırdım ama bir şekilde gelirdi herhalde. İnsülin bu, dışarıdan kargoyla getirmek de kolay değil, sonuçta iyi korunması lazım. Ya asgari ücretli biri olsaydım? O parayı veremeseydim, nolacaktı? Özelde varsa devlette neden yok? Şansıma şükrediyorum yine! Ve bir daha derin bir nefes alıp, kendi kendime “Oh” diyebiliyorum sadece...
Yolda giderken, birden yine gözüme takılıyor, külliye inşaatı son sürat devam ediyor. Son yıllarda bu ülkede hiçbir projenin veya işin bu kadar azimle, dirayetle ve hızla yapıldığına şahit olmadım diye içimden geçiriyorum. Elbette öyle olacak diye kendi kendime homurdanıyorum; vatandaşının yaşamı ve onuru, devletin itibarı ve onurundan daha mı önemliydi?! Bu sefer “Oh” çekemiyorum, nefesim daralıyor, boğazım düğüm düğüm oluyor. Yaşam ve gelecek kaygısı aklımı ve ruhumu dağlıyor ama vatan sağolsun işte!”
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.