banner913
banner932
banner1012

“Oyun yasaklanmasa Devlet Tiyatrosu tamam mıydı?

banner1020

Tiyatro sanatçısı İzel Seylani, “30 senedir aynı yasayla karar yetkisini bürokratlara veren; orada üreten sanatçıları oto-sansüre maruz bırakan sistem tamam mıydı?” diye sordu

banner974
“Oyun yasaklanmasa Devlet Tiyatrosu tamam mıydı?

banner971

Tiyatro sanatçısı İzel Seylani, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda "Bugün gelinen noktada Yaşar Ersoy’un oyunu “yasaklandı” manşetiyle habere tepki gösteriyoruz. Peki oyun yasaklanmasaydı tamam mıydı Devlet Tiyatrosu?

30 senedir ayni yasayla karar yetkisini bürokratlara veren; orada üreten sanatçıları oto-sansüre maruz bırakan sistem tamam mıydı? " dedi.

İzel Seylani'nin paylaşımı şöyle:

Emekçilere kulak verin!

Geçen dönem Devlet Tiyatrosu’nun iyi bir repertuvar programı geliştirdiğini, kadrosuna yeni oyuncular katarak nicelik ve nitelik anlamında ümit vadettiğini söylemiştim. İlknur hanım döneminde Devlet Tiyatrosu üzerindeki ölü toprağının atılıp parlak bir dönemin başladığını düşünmüştüm. Sezon içinde yurtdışından bir yönetmenle kalabalık kadro antik bir oyunu başarıyla sahneleyen devlet tiyatrosu dikkatleri üstüne çekmiş, umut vermiş, umut olmuştu.

Değişen hükümetten nasibini alan Devlet Tiyatrosu, İlknur hanım döneminde ekibin yürüttüğü çalışmaları (inisiyatif kullanılarak oluşturulan repertuar kurulu görev paylaşımı) ve sonrası için öngördüğü ve programladığı projeleri de kesintiye uğratmıştır.

Bürokratlarla yönetilen devlet tiyatrosu sistemine tepkimiz maalesef “iyi yönetildiği sürece tepki istemez” şeklindedir. Meselemiz günü kurtarmaktır. Ve önyargılarımız ve bürokrat-sevmezliğimizdendir ne yazık ki İlknur hanımın görevden alınması sosyal medyada hiç bir tepki uyandırmamıştır.
Bugün gelinen noktada Yaşar Ersoy’un oyunu “yasaklandı” manşetiyle habere tepki gösteriyoruz. Peki oyun yasaklanmasaydı tamam mıydı Devlet Tiyatrosu? 30 senedir ayni yasayla karar yetkisini bürokratlara veren; orada üreten sanatçıları oto-sansüre maruz bırakan sistem tamam mıydı?

Siyasiler bugün “sanatın ve sanatçının yanında”. Peki iktidardayken niye yasayı değiştirmediler? Sağlıklı sistemle yönetilmeyen kurumlar, İyi niyet ve inisiyatif son bulduğunda çökmeye mahkumdurlar. Özerklik; bir kurumun kendi yasalarını koyması; ve kendi kurallarınca yönetilmesidir.

 Kulak verin! Devlet Tiyatrosu emekçilerine kulak verin! 24 saattir izliyorum; sanatçılar ne diyor diye... 

Şüphesiz; oyunun yasaklanması son nokta. Ve ne mutlu ki; görevdeyken sorunlara çözüm üretmeyen siyasiler başta olmak üzere, hayatında devlet tiyatrosunun hiç bir oyununu izlemeyen, sanatçılarla bir kez iletişim kurmayan, sanatçıların sorunlarından bir haber tüm arkadaşlar olaya tepki gösteriyor. Mağduriyet, haksızlık, demokrasinin çiğnenmesi durumunda toplum olarak çok duyarlı ve dayanışmacıyız; fakat uzun soluklu çalışma gerektiren çözüm süreçlerine desteğimizi sürdüremiyoruz. Tıpkı devlet tiyatrosunun sahnesinin yandığını, bir sahnesi olmadığını Karpaz’daki eşşeklerin bile bilip, ne siyasilerin ne de toplumun samimiyetle pek de umursamadığı gibi. Dilerim ki bu kez meseleyi doğru kavrarız ve meselenin yasaklanan bir oyundan öte -ki yasaklanmasa hiç bir sorun yoktu gibi görünüyor- ömürlük bir sistem sorunu olduğunu anlarız... Facebook’ta bir olaya en fazla 3 gün tepki gösteriyoruz,  dilerim ki bu kez “yanan tiyatro binası” meselesi gibi genel geçer bir sonuçsuzluk, çözümsüzlük sürecine dönüşmez.

 Emekçilere kulak verin: Devlet Tiyatrosu sanatçılarından Birce Birsel Çağlar’dan alıntıdır...

“Fosilleşmii, antik yasası ile bu güne kadar gelen devlet tiyatrosunda her hükümet değişiminde “yasal” kararlar verilmektedir. Bu yasallığın tartışılması bu yüzyılda devlet tiyatrosunun yeni bir yasa ile özerkliğine kavuşması gerekmektedir. Her yıl sahne için söz verilen, her gelen hükümetin yasa sözü verdiği, bir sanat kurumu olarak bile adledilmeyen, bakanlığın bir dairesi olarak görülen “yanmış” bir tiyatroyuz.”

 Mehmet Samer Smr: “Klavye başında bugün devlet tiyatrosunu kurtaran kahramanlar hafta başı elinizde birer tuğlayla bekliyorum 20 yıldır yanık olan binamızı yeniden inşa etmeye. Tiyatronun yerini bilmeyenler varsa Google haritalardan bulabilirsiniz.”

 Sanat emekçilerin yanında mücadele ederek, sorunları doğru anlayıp, çözüm üretmek ile özgürleşir. Mesele Devlet Tiyatrosu’nun özgürleşmesiyse; yasa için mücadele edilmeli. Yaşar Abi’nin oyununun yasaklanacağını öngöremeyenler ya Yaşar abi’nin kim olduğunu- sanat hayatını bilmiyordu; ya da Devlet Tiyatrosu’nun nasıl çalıştığını”

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.