Meclis karıştı

Geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamasında, kendisi gibi düşünmeyenleri ülkeden adeta kovan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, dün Meclis kürsüsünden bu açıklamasını savundu.
“Zehirli zihniyet diye akıllarınca beni ifade etmeye çalışanlar aslında kendilerini ifade ediyorlar” diyen Ertuğruloğlu, gerçeklerin çarpıtıldığını kaydetti.
Deprem sonrası yardım konusunda Rum Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün paylaşımına işaret eden Ertuğruloğlu, Ankara ile iletişime geçerek, bunun doğru olmadığını öğrendiğini ve bunu kamuoyuyla paylaştığını açıkladı.
Bunun üzerine bir orkestra halinde profesyonelce bunun Kıbrıs Türk halkına, “Tahsin insani yardımları engelliyor” diye yansıtıldığını belirten Ertuğruloğlu, “Kesinlikle yalan. Yok böyle bir tablo” dedi.
Bakan Ertuğruloğlu, “Gerek BM Barış Gücü’nün gerekse Rum tarafından gelecek yardım BM Barış Gücü tarafından KKTC makamlarına, Başbakanlığın sorumluluğunda olan o merkeze teslim edilmesi şartıyla kabul edilebilir ve bu oldu” ifadelerini kullandı.
“Yıllardır ben böyle çarpıtmalara, hedef edilmeye alışkın biriyim” diyen Ertuğruloğlu, inandığı davanın gereklerini yerine getirdiğini belirterek, “Kimsenin haddini aşarak bana insanlık dersi vermeye hakkı yoktur” dedi.
Ertuğruloğlu, şöyle dedi:
“Geçen hafta bazı vekiller Tahsin Ertuğruloğlu ile aynı toplumda yaşamaktan utandıklarını söylediler… Beni gitmem söz konusu değildir. Devleti sahiplenen biziz. Sizin siyasi misyonunuz bu değil… Benim ülkem KKTC’dir, benimle yaşamaktan utanıyorlarsa, burada yaşamak zorunda değilsiniz dedim. Ben gidecek değilim. Daha mutlu olacağınız yerler varsa buyurun gidebilirsiniz dedim.
Ertuğruloğlu, “Yalnız olduğumu da düşünmeyin… O kadar Tahsin Ertuğruloğlu var ki… Üzülürsünüz ama gerçek budur” ifadelerini kullandı.
“Sizlerden övgü beklemedim. Övgü gelse üzüleceğim” diye konuşan Bakan Ertuğruloğlu, “Annan Planı’na hayır dediğim için mi geleceğinizi çaldım?” diye sordu.
Duruşlarının izahını seve seve yapmaya hazır olduklarını kaydeden Bakan Ertuğruloğlu, Rum’un boyunduruğu altına girmemek için tüm güçlerle mücadele edeceğini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, CTP Milletvekili Erkut Şahali’nin sorusu üzerine Rum Dışişleri’nin açıkladığı yönde karar olmadığını Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan öğrendiğini yineledi.
Ertuğruloğlu’na yönelik yerinden söz alan CTP Milletvekili Doğuş Derya, şu soruyu yöneltti:
“Kıbrıs bir ülkedir. KKTC bir devlettir. KKTC’ye sahip çıktığınızı söylüyorsunuz. Devletin ismini bu meclisin toplumun talebi olmadan ismini değiştireceğini söyleyen ve bu konuda kamuoyu yoklaması yapmak adına devlet ismi ortaya atanlara yönelik tavrınız nedir?”
Ertuğruloğlu ise bu soru üzerine, “Devletin isminin değiştirilme kararını Meclis verecek. Sizden gizli saklı yapılacak bir şey yok. Burada karar geçerse, sonra referanduma gidilecek. KKTC Devleti Kıbrıs Türk halkının egemenliğinin garantisidir. İstediğiniz oyunu oynayın. Benim ülkem KKTC’dir” yanıtını verdi.
Bu sırada yerinden konuşan CTP’li vekil Doğuş Derya, ülke ve devlet arasındaki farkları anlattı, Kıbrıs’ın ülke, KKTC’nin ise devlet olduğunu anımsattı. Ancak Derya’nın anımsattığı sosyal bilgiler, UBP’li vekiller tarafından reddedildi. Daha sonra kendisine yönelik “atanmışlık” sözleri üzerine Ertuğruloğlu sesini yükseltti, Anayasa’yı anımsattı, “kimsenin bana had bildirme lüksü yoktur” diyerek, CTP’li vekilleri devlete ihanetle suçladı, hadsizlik ve yüzsüzlük yaptıklarını iddia etti.
Seçimden korkup kaçmadığını ifade eden Ertuğruloğlu, milletvekili olmadığı için mutlu olduğunu, başkanlık sistemine inandığını söyledi.
Ertuğruloğlu'nun "Sizden gelen olumsuzlukları mutlulukla karşılarım. Çünkü sizden iyi bir şey gelse üzüleceğim, 'yanlış yapıyorum' diyeceğim” demesi üzerine CTP Milletvekili Doğuş Derya yerinden, "Çok yüzsüzsün" dedi.
Bunun üzerine Ertuğruloğlu, "Yüzsüz olan sensin. Hadsiz, terbiyesiz" ifadelerini kullandı.
Ardından Genel Kurul’da tansiyon yeniden yükseldi. Milletvekilleri ayağa kalktı. Daha sonra Tahsin Ertuğruloğlu, kürsüden inerek, salondan ayrıldı. Hükümet kanadı da Genel Kurul salonundan ayrıldı.