Kıbrıs’ın geleceğiyle ilgili dört senaryo

Bir grup Kıbrıslı Türk ve Rum’un, 2035 yılını baz alarak, Kıbrıs sorununun izleyebileceği olası süreçleri incelediği haber verildi.
36 Kıbrıslı Türk ve Rum’dan oluşan grubun niyetinin, Kıbrıs’ın önümüzdeki 10-12 yıl boyunca sahip olduğu perspektiflerle ilgili olarak sosyal diyaloğu ve derinlemesine düşünmeyi teşvik etmek olduğunu yazan Fileleftheros gazetesi, bir grup Kıbrıslının 2022 yılında, 2035 yılını baz alarak, Kıbrıs’ın geleceği konusunda geliştirdiği dört olası senaryoyu kısaca şöyle özetledi;
“Benim Yolum: Farklılaşma ve Karşıtlık Senaryosu. Onların Yolu: Baskı Altında Barış Senaryosu, Yol Yok: Durgunluk ve Eylemsizlik Senaryosu, 4- Bizim Yolumuz: Kalıcı Barış Senaryosu”
Senaryolar Kıbrıs’ın önümüzdeki 12 yılını inceliyor. 2022’de, farklı kesimlerden bir grup Kıbrıslı tarafından geliştirilen senaryolar, 2035’e doğru 4 farklı olası geleceğin ana hatlarını çiziyor. Kıbrıs’ın Gelecekleri süreci, uluslararası geçerliliği olan bir metodoloji kullanılarak Reos Partners kolaylaştırıcılığında yürütüldü. Proje, PRIO Kıbrıs Merkezi ve Result Mediation Foundation tarafından desteklenirken, finansman Hollanda, Norveç (PRIO aracılığıyla) ve Finlandiya hükümetleri tarafından sağlandı.
 “Kıbrıs’ın Gelecekleri” girişimi, devam eden siyasi anlaşmazlık, jeopolitik değişimler ve gerginliklerin yanı sıra göç, iklim değişikliği, enflasyon, artan enerji fiyatları ve diğer faktörler nedeniyle adanın bugün içinde bulunduğu ve değişmekte olan belirsiz bağlamın farkındalığıyla 2022 yılında oluşturuldu. Sektörler, meslekler, nesiller, inançlar ve siyasi görüşler arasında geniş bir perspektif çeşitliliğine sahip 36 Kıbrıslıdan oluşan bu grubun yarısı Kıbrıslı Rum, yarısı Kıbrıslı Türklerden oluştu. Dini azınlıklar da gruba dâhil edilirken, toplumsal cinsiyet dengesi de göz ardı edilmedi.
 2035’TE KIBRIS İÇİN 4 SENARYO
1 – “YOL YOK: TIKANIKLIK VE EYLEMSİZLİK SENARYOSU” çerçevesinde barış görüşmelerinin yeni bir başarısızlıkla sonuçlanması bölünmüşlüğü derinleştirirken, fiili ayrılığın pekişmesiyle Kıbrıs sorunu askıda kalmayı sürdürür. Kıbrıs Türk tarafının her açıdan Türkiye’ye bağımlı kalması derinleşirken, sorundan etkilenen herkes “arafta hapsolmaya” devam eder.
 
2 – “BENİM YOLUM: AYRIŞMA VE KARŞITLIK SENARYOSU” çerçevesinde barış süreciyle ilgili beklentiler yok oldukça BM iyi niyet misyonunu sınırsız askıya alır. Kıbrıs Türk liderliği uluslararası katılım ve tanınmaya yönelik aktif bir politika yürütmeye devam eder. Bu durum Kıbrıslı Rumları endişelendirirken, AB ve BM yoluyla direniş gösterilir. Kıbrıslı Türklere izolasyonlar sürer.
 
3 – “ONLARIN YOLU: BASKI ALTINDA BARIŞ SENARYOSU” çerçevesinde dış baskı ve sınırlı halk katılımı ile yürütülen barış görüşmeleri, halkın geniş kesimi tarafından sahiplenilmeyen kırılgan bir federasyona yol açar. Federal düzeyde sonu gelmeyen tartışmalar arasında bölünmüşlük ortaya çıkar. Güvensizlik ve etnik bölünmeler, zorluklarla başa çıkma kabiliyeti çok düşük bir yapı yaratır.
 
4 – “BİZİM YOLUMUZ: DAYANIKLI BARIŞ SENARYOSU” çerçevesinde Kıbrıs genelinde geniş sivil toplum katılımıyla yürütülen çok aşamalı bir süreç, dayanıklı ve kapsayıcı bir federasyona yol açar. BM’nin çabaları liderlerin barış sürecine dair yeni bir yaklaşım üzerinde mutabık kalmalarıyla sonuçlanır. Dayanıklı barışa ulaşma çabaları sonucunda, dirençli ve kapsayıcı bir federasyonla Avrupalı kimliğiyle gurur duyan bir Kıbrıs yurttaşlığının oluşması sağlanır.