İsias Otel'de felaket göz göre göre geldi

Adıyaman'da onlarca kişiye mezar olan İsias Otel'e ilişkin soruşturma sürüyor. 
Otelde 43 kişilik turist rehberi kafilesinden 30 kişi hayatını kaybederken 35 kişilik Kuzey Kıbrıslı ortaokul voleybol takımı kafilesinden ise kurtulan olmadı. Otelde kaç kişinin kaldığına ilişkin ise net bir bilgi bulunmuyor.
Onlarca kişiye mezar olan otelin geçmişine dair yeni bilgiler ortaya çıktı. 
BİNA 10 YIL ATIL BEKLEDİ
1990-1991 yıllarında apartman olarak tasarlanan binanın inşası, bir zaman sonra belirli sebepler kaynaklı durdu. Kaba inşaat, 10 yıl boyunca atıl bir şekilde bekledi. 
BOŞ APARTMAN OTELE ÇEVRİLDİ
Daha sonra 2001 yılında kurulan İsias Otelcilik, binayı enkaz haline dönmeden önceki haline getirdi. 
2005 yılında otelin yatak kapasitesi 36'dan 65'e yükseltildi. Ve bu 10 katlı otel Kahramanmaraş merkezli depremde yerle bir oldu. 
BOZKURT AİLESİ APARTMAN OLARAK İNŞA ETMİŞTİ
1990’ların başında Bozkurt ailesi apartman olarak inşa edilen binanın sonraki yıllarda otele dönüştürüldüğü ortaya çıktı.
Konut olarak planlanan yapının işlevi 2001’de İsias Otelcilik Turizm ve Taşımacılık İnşaat Ticaret Sanayi Anonim Şirketinin kurulmasıyla değiştirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığından İşletme Belgeli konaklama tesisindeki oda sayısı 37’den 2005’te 66 odaya, otelin kapasitesi ise 132 yatağa yükseltildi.
Otelin yıkılmadan önce lobide çekildiği belirtilen bir fotoğraf sosyal medyada paylaşıldı. Fotoğrafta lobideki bazı kolonların üst katta kesildiğine dikkat çekiliyor.
Öte yandan dört yıldızlı otelin, işletmenin hizmete girdikten sonra son olarak 2021’de sermaye yapısının değiştiği, hisse devirleriyle otelin büyük ortağının Mehmet Fatih Bozkurt olduğu bilgisine ulaşıldı.
“KABA İNŞAAT 10 YIL YAĞMUR VE KARA MARUZ KALDIĞINDAN KOROZYONA UĞRADI”
Otele ilişkin açıklama yapan Adıyaman İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Özgür Tunç, “Otelin temel 1990-1991’de atılıyor. Bir sebepten ötürü kaba inşaat aşamasında yapım aşaması durunca yapı 2001’e kadar atıl vaziyette kalıyor. Kaba inşaat 10 yıl yağmur ve kara maruz kaldığından korozyona uğradı. Aile apartmanı olarak tasarlanan yapı 2001’de kurulan şirket, belediyeden otel ruhsatı alıyor. 1999 öncesinde yapılan tüm yapılar gibi bu yapı da riskli inşaatlardan biri. Atatürk Bulvarı zemin sıvılaşması olan bir alan. 1999 öncesi yapılan binaların güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması gündeme gelmeliydi. 2000 öncesi binalarda demirler nervürlü değil, harçlar elle karılıyordu. Sonraki yıllarda da yapı denetim ve mühendislik hizmetlerinin birçoğu 2018 yılına kadar kâğıt üzerinde kaldı.” ifadelerini kullandı.
RUHSAT BELEDİYEDEN
Otellerin ruhsatlandırma ve denetim mekanizmasına ilişkin bilgi veren Turizm Hukuku Uzmanı İlker Ünsever ise bir binanın iş yeri olarak kullanımına ilişkin ruhsatı, belediyenin verdiğini söyledi. Ünsever, bakanlığın da turizm işletme belgesi verirken tesise ait binanın ruhsat ve projesine uygunluğunu denetlediğini kaydederek, “Projenin ruhsata uygunluğu açısından aykırılık varsa ruhsat iptal edilebilir” bilgisini verdi.
DÖNEMİN BELEDİYE BAŞKANI: “RUHSATI HATIRLAMIYORUM”
Adıyaman’da 1994-2004 arasında belediye başkanlığı görevini yürüten Abdülkadir Kırmızı, “2001’de konuttan, otele çevrilmesine ilişkin ruhsat onayını hatırlamıyorum. Otelin neden çöktüğü teknik inceleme sonrası netleşecektir. 22 yıl önceki ruhsatlandırmaları hatırlamam mümkün değil” dedi.
DERE ÇAKILI VE KUMU KULLANILMIŞ!
TUREB’e bağlı rehberler ve rehber adayları ile KKTC’den gelen kafilenin de deprem sırasında yer aldığı otelin enkazına ilişkin inceleme raporu önceki gün yayımlanmıştı.
“Bina alanında bulunan molozlar yakından incelenmiş ve beton kalitesinin bariz bir şekilde düşük olduğu, dere çakılı ve kumu kullanıldığı tespit edilmiştir” denilen raporda şunlar kaydedilmişti:
“Dere çakıllarının büyüklüğüne bakıldığında, sıklıkla bu tür yapılarda kullanılacak betonlardaki maksimum tane boyutundan daha büyük oldukları, betondaki çakıl ve kum dağılımındaki granülometrinin iyi olmadığı, elle yapılan kontrolde kolaylıkla dağıldığı tespit edilmiştir.”
Raporda, “Temeli ve kolonları 5 kata göre tasarlanıp inşa edilmiş olan söz konusu binanın inşasının doğru yapılmadığı kanaati oluşmuştur. Kat artırımı yapılmasının ciddi bir hata olduğu ve binanın en düşük depremlerde dahi yıkılmasının mümkün olduğu kanaati olmuştur” ifadelerine yer verilmişti.