“Duvarlara konuştum, dayan diye bağırdım”

Adıyaman’da deprem felaketinde kum yığınına dönen İsias Otel enkazından kurtulan ancak oğlu Aras’ı enkaz altından kurtaramayan acılı baba Murat Aktuğralı, yaşadıklarını anlattı.
39 kişilik kafile ile güle oynaya gittikleri Adıyaman’dan tarifsiz bir acı ile dönen Aktuğralı, “Canbulat Ortaokulu da bizimle beraber uçtu, beraber yolculuk yaptık. Rezervasyon aksaklığı nedeniyle farklı bir otele kaydılar. Çok şükür sağ salim döndüler” dedi.
Deprem öncesi çocuklar, veliler ve öğretmenlerin hep birlikte yemek yediğini anlatan baba, “Hepsi ilkokuldan bu yana arkadaş, aynı sporu yapan çocuklardı. O gece çok mutluydular birlikte yemek yedik, TV’de maç izledik en son çocuklarımızı orada gördük” dedi.
Murat Aktuğralı, deprem saatine kadar sıra dışı bir şekilde sürekli uyandığını anlattı. 13 yaşında olan oğlu Aras’ın o akşam arkadaşları Kağan ve Mert ile aynı odada olduğunu kaydeden acılı babanın sözleri boğazında düğümlendi.
“BİNA BÜYÜK BİR PATLAMA İLE ÜSTÜMÜZE ÇÖKTÜ”
Depremin şiddetinin anlatılmaz bir şekilde olduğunu ifade eden Aktuğralı, sarsıntı anında hemen eline telefonu aldığını çocukların aklına geldiğini ancak yaşanan şiddetli sarsıntı nedeniyle hareket edemediğini kaydetti. Yatakla duvar arasına çöktüğünü kaydeden acılı baba, “Duvara baktım dayan diye bağırdım ardından 15-20 saniye içinde inanılmaz bir gürültü ve patlama sesi ile beraber bina üstümüze çöktü” şeklinde konuştu. Otelin üçüncü katında kaldığını söyleyen Aktuğralı, bir anda gökyüzünü gördüğünü yağmur yağdığını hissettiğini belirterek, “Ayaklarım hareket ediyordu, Pervin Hanım ve Recep beyin seslerini duydum daha sonra Esra öğretmenin sesi geliyordu ayaklarının sıkıştığını söyledi. Hep birlikte çocukların isimlerini haykırmaya başladık, sonra herkes kendi çocuğuna çağırdı ama ses yoktu” sözleriyle o anları anlattı.
ENKAZ ÜZERİNDE BEKLEYİŞ ACIYLA YÜZLEŞME…
Otel enkazının üzerinde bir buçuk saat beklediklerini kaydeden Aktuğralı, enkazdan iner inmez çocukları yeniden aramaya koyulduklarını ancak el gücü ile yapılacak bir şey olmadığını kaydetti.
6 Şubat sabahı gün aydınlanırken manzaranın çok şey ifade ettiğini söyleyen Murat Aktuğralı, “İlk anda bizim binamız yıkıldı sandık etraftaki binalar duruyordu. Deprem sabahı birkaç kişi geldi baktı, iş aracı yoktu hiçbir şey yapılmadı. Otelin yapısına bakıldığında hayat üçgeninin bile ne kadar az olasılıkta olduğunu gördük. Hayat üçgeni oluşabilseydi çocuklarımızdan yaralı kurtulanlar olacaktı” dedi.
Yargı sürecinin önemine değinen Aktuğralı, kamuoyunun desteğine ihtiyacı olduklarını tüm ailelerin de bu sürecin çok yakından takipçisi olduğunu söyledi.