banner913
banner932
banner1012

“Cesetler arasında oğlumu aradım”

banner1020

İsias Otel’de enkazında hayatını kaybeden 14 yaşındaki İzcan Nurluöz’ün annesi Feriha Yiğittürk, Adıyaman’da yaşadıkları acı dolu 6 günü anlattı, içini döktü “İzcan 14 yaşındaydı ve yurt dışında okuma hayalleri vardı. O gece 00.30’da mesajlaştık, formaları ile yatacaklarını söylemişti. Bir daha da ulaşamadım. Bugün 17’nci gün, her gün daha da ağır geliyor. Yüreğimin ağrısını anlatamam”

banner974
“Cesetler arasında oğlumu aradım”

banner971
Türkiye’de yaşanan deprem felaketinin acısı ilk günkü tazeliğini koruyor.
İsias Otel’de enkaz altında kalan Gazimağusa Türk Maarif Koleji öğrencilerinden İzcan Nurluöz’ün annesi Feriha Yiğittürk, yaşadıklarını anlattı. 6 Şubat sabahı, arkadaşının “deprem oldu kalk! Çocuklarımızın kaldığı otel yıkıldı” telefonu ile sarsıldığını anlatan acılı anne, Adıyaman’a 18 saat sonra ulaşabildiklerini söyledi.
Olay yerine ulaşana kadar sürekli basın ve sosyal medyayı takip ettiklerini kaydeden Yiğittürk, “İzcan kurtuldu, geçmiş olsun” telefonları aldım. Anneyim umutluydum. Uçakta, ‘eli ayağı kırıldı, hemen hastaneye götüreyim, ya da çok korktu mu hangi hastanede tek başına’ düşüncesi ile olay yerine gittim” dedi.
Bilgi kirliliğinden, insanlara verilen umut tacirliğinden yakınan gözü yaşlı anne, “Hiçbir zaman çocuğumun cesedine ulaşacağım aklıma gelmedi” dedi.
Otobüsle enkaz bölgesine gittikleri zaman her yerin yıkıldığını anlatan anne Yiğittürk, çocukların kaldığı otelin kum yığını olduğunu söyledi.
Manzara karşısında şok olduğunu söyleyen anne, “Her çıkan ceset için dua ettik, ilk gün çadır yoktu poşetlenen cesetler yanında duruyorduk, herkesin acısı bambaşkaydı. Cenazesini alan ağıtlar yakarak gidiyordu” ifadelerini kullandı.
İlk çıkan cansız beden ile umutlarının yıkıldığını anlatan Yiğittürk, sosyal medyada çıkan yalan haberler nedeniyle iki farklı hastanede cesetler arasında haykırarak oğlunu aradığını kaydetti.
“SESİMİZİ DUYURACAK BİR HAVA BOŞLUĞU YOKTU”
Isıas Otel’in kum yığınına döndüğünü, taşları kaldırmak istediklerini fakat seslerini duyuracak bir hava boşluğu olmadığını anlatan Yiğittürk, “İş araçları enkaza her dokunduğunda içim parçalandı. Son dakikaya kadar umudumu kaybetmedim, ama karşımda duran acı bir gerçek vardı” diyerek yutkundu.
Bu süreçte cenazelerin kimliklendirilmesinde Doktor Deren Çeker ve Mahkeme Başkanı Fadıl Aksun’un yanı sıra destek olan herkese de teşekkür eden Yiğittürk, tüm ailelere sabır diledi.
“İZCAN BULUNDU DİZLERİMİN ÜSTÜNE ÇÖKTÜM”
Altıncı günün sonunda oğlu İzcan’ın cansız bedenine ulaşıldığını boğazı düğümlenerek anlatan anne, “O gün dizlerimin üzerine çökerek oğlumun tek parça bulunmasına şükrettim. O kâbusta oğlumun cesedine ulaşabildiğim için Allah’a şükrettim, 14 yaşındaydı ve yurt dışında okuma hayalleri vardı. O gece 00.30’da mesajlaştık, formaları ile yatacaklarını söylemişti. Bir daha da ulaşamadım. Bugün 17’nci gün, her gün daha da ağır geliyor. Yüreğimin ağrısını anlatamam” sözleriyle yürekleri dağladı.
"SARILAMADIĞIM, KOKUNU ALAMADIĞIM 22. GÜN”
Öte yandan Feriha Yiğittürk, önceki akşam sosyal medya paylaşımında "Sarılamadığım, kokunu alamadığım 22. gün… Canım her gün daha da fazla yanıyor. İsias hepimizin davası" ifadelerini kullandı.
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.