1964 yılında ABD’nin San Diego kentinde iki lise öğrencisi, insan bedeninin uykusuzluğa ne kadar dayanabileceğini görmek için sıra dışı bir bilim projesine imza attı.
Randy Gardner ve Bruce McAllister tarafından yürütülen deney, uyku araştırmaları alanında önemli isimlerden biri olan Dr. William C. Dement’in gözetiminde gerçekleştirildi. Çalışma, kısa sürede bilim dünyasının dikkatini çekti.
Deney kapsamında Randy Gardner, tam 264 saatten fazla uyumadan uyanık kaldı. Henüz 17 yaşında olan Gardner, 11 gün ve 25 dakika boyunca gözünü bile kapatmadan kalarak tarihe geçti. Bu süre, gönüllü uykusuzluk alanında o güne kadar kaydedilen en uzun süre olarak kayıtlara geçti. Deney boyunca sağlık durumu yakından takip edildi.
Araştırmayı izleyen ekip, uykusuzluğun etkilerinin ikinci günden itibaren belirginleştiğini aktardı. Gardner’ın dikkat süresi kısaldı, konuşurken kelimeleri karıştırmaya başladı ve basit zihinsel testlerde zorlandığı gözlemlendi. Üçüncü günden sonra ise ruh hali değişimleri, hafıza sorunları, odaklanma güçlüğü ve zaman zaman gerçeklikten kopma belirtileri ortaya çıktı.
Deney ilerledikçe Gardner’da halüsinasyonlar ve paranoyak düşünceler kaydedildi. Fiziksel olarak güçlü olması sayesinde basketbol ve bowling gibi aktivitelerle uyanık tutulduğu, ancak kısa bir anlık dalgınlıkta bile uykuya geçme eğilimi gösterdiği belirtildi. Gözlerini kapattığı anda uykuya dalma riski nedeniyle sürekli gözetim altında tutuldu.
Deney tamamlandığında Gardner, 264,4 saatlik uykusuzluk süresini geride bıraktı. Ardından yaklaşık 14 saat boyunca kesintisiz uyudu ve kendiliğinden uyandı. İlk değerlendirmelerde ciddi bir sersemlik ya da fiziksel çöküş yaşamadığı, genel durumunun şaşırtıcı şekilde iyi olduğu ifade edildi.
Kısa vadede toparlanmış gibi görünse de Gardner’ın ilerleyen yıllarda uyku sorunları yaşadığı aktarıldı. Yetişkinlik döneminde kronik uykusuzluk şikâyetleriyle karşılaştığını dile getiren Gardner, bu durumun genç yaşta katıldığı deneyle bağlantılı olabileceğini belirtti.