1937 yılında Gönyeli'de doğup büyüyen Ömer Çavuşoğlu, çiftçilikle uğraşan beş kardeşli bir ailenin oğluydu. Çocukluk yıllarını anlatırken büyük haz alan Çavuşoğlu, ‘Traktörün lastiğini yastık yapar uyurdum, üç ay yastık nedir bilmezdim’ diyor
108 yaşına kadar yaşayan nenesi ve aile atalarını örnek gösteren Ömer Çavuşoğlu, ‘ben ölmeyeceğim’ diyerek, ataları gibi uzun yaşayacağını dile getiriyor
‘Biz toprakta büyüdük kızım, ovadan kopamayız. Dışarı çıkıp bir ovaya gezmeye gittiğimde çok mutlu olurum, sağ olsun evlatlarım da yardım eder.” diyen, yata ve yardımcı demirlere bağımlı yaşayan Ömer Çavuşoğlu’nun yaşam sevincine ortak oluyoruz.
Her şeye rağmen gözlerinin içi gülen ve ‘ben ölmeyeceğim’ diyen Çavuşoğlu, adeta bizlere hayat dersi veriyor ve şükretmenin büyüklüğünü kanıtlıyor.
1937 yılında Gönyeli'de doğup büyüyen Ömer Çavuşoğlu, çiftçilikle uğraşan beş kardeşli bir ailenin oğluydu.
Çocukluk yıllarını anlatırken büyük haz alan Çavuşoğlu, okul macerasını ve tarlalarda büyüdüğü çocukluk yıllarını HALKIN SESİ ile paylaşıyor.
‘Traktörün lastiğini yastık yapar uyurdum, üç ay yastık nedir bilmezdim’ diyen Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam ediyor:
“İlkokulu bitirdim, okul maceram büyüktü çok, rahmetlik abim kooperatifte işlerdi, liseye gittik duhul imtihanına girdik, efkârımız yok ya çişim geldi dedim, tuvalete gitmek istedim, öğretmenim bırakmadı, pencereden kaçtım. Babam da zannederdi sınava girdim, gider gelir postadan karne beklerdi. Dedim ‘bırak be baba da ben sınava bile girmedim’. Okumaya efkârım yoktu, yoksa okusaydım aklım alırdı, kitap açmadan ezberlerdim. Tarlalarda büyüdük biz, okul mu düşünürdük. Babam çitçilik yapardı, çifte koşardık, öküzlerimiz vardı. Harman çıkartırdık. 3 ay yastığa başımı koymadığımı bilirdim, traktörün lastiğine dayanır uyurdum yastık diye. Şimdi çocuklara söylerik da inanmazlar. Sabah da galkar samanları satmaya giderdik. Dönerken de yol kenarından çalı çırpı toplardık. Öyle boş dönmezdik. Kanunu da vardı İngiliz’in, zamanı gelmeden bir harnup kesemezdin dalından, yasaktı. Ben yetişdikten sonra babam yanıma uğramadı bile, hep ben yapardım işleri, babam da kendi işleriyle uğraşırdı, bana destek vermezdi, babam bana yardım etseydi ben bu Gönyeli’yi satın alırdım. Ama yardım etmedi, tersine elimde olanı da alırdı.”
‘BEN ÖLMEYECEĞİM’
108 yaşına kadar yaşayan nenesi ve aile atalarını örnek gösteren Çavuşoğlu, ‘ben ölmeyeceğim’ diyor ve ataları gibi uzun yaşayacağını dile getiriyor. Röportajımızı esprili ve hoş sohbeti ile geçen dakikaların farkında olmadan, Ömer Çavuşoğlu’nun yaşama sevincini hayretler içerisinde seyrederek gerçekleştiriyoruz.
Çavuşoğlu “Abim derdi babam 66 yaşında öldü, ben da öyle ölecem, şu kadar ömrüm kaldı bu kadar ayım kaldı ve 66’sında öldü, ben şimdi derim benim halam var 108 yaşında öldü, ben da ölmeycem onun gibi, yaşaycam ama 66’da sendeledim bir de gene devam ederim.” diyor.
Yardımcı demirleri olmadan yürüyemeyen Çavuşoğlu, yıllarca içtiği nargileye teslim olmuş adeta.
2004 yılında geçirdiği rahatsızlıktan dolayı sağlık problemleri ile boğuşan Çavuşoğlu, aldığı kortizonlardan dolayı vücuduna çok fazla kilo eklenmiş ve hareketleri sınırlanmış.
50 yıldan fazla nargile içen Çavuşoğlu, solunum yetmezliği yaşadığından dolayı neredeyse yatağa bağımlı. Çocuklarının yardımı ile her şeye rağmen gezmeye gitmeye devam eden Çavuşoğlu, ‘Biz toprakta büyüdük kızım, ovadan kopamayız. Dışarı çıkıp bir ovaya gezmeye gittiğimde çok mutlu olurum, sağolsun evlatlarım da yardım eder.” diyor.
Her şeye rağmen gözlerinin içi gülen ve ‘ben ölmeyeceğim’ diyen Çavuşoğlu, adeta bizlere hayat dersi veriyor ve şükretmenin büyüklüğünü kanıtlıyor.
“HELİKOPTER ALMAK İSTEDİYDİM, OLMADI…”
Ömer Çavuşoğlu’nun eşi Zehra Çavuşoğlu da sohbetimize eşlik ediyor. Günümüzde iki çocuk, üç de torun sahibi olan Çavuşoğlu çifti anılarını HALKIN SESİ ile tazeliyor. ‘tekrar hayata gelsem, gene bu işi yapardım’ diyen Çavuşoğlu, gerçekleştiremediği bir de hayalini paylaşıyor bizlerle:
“30 yaşında evlendim, ev yok yer yoktu, istemeye gittik, dört sene nikahlı kaldık, kerpiçten ev yaptık, saman getirdik, öğüttük, kerpiç kestik, taşıdık ev yaptık, mertek aldık. 51 yıldır evliyik. Eşim hiç çalışmadı, ev hanımıydı. Hayvanımız yoktu, eker biçerdik, hep makinelerim vardı. Yıllarca çiftçiler birliğinde görev yaptım. Cezalı da olsa geç da olsa yatırımlarımı yaptım da emekli olabildim. 1940'lı yıllarda traktörüm vardı, tarlalardan çıkmazdım. Keserdim pasaport çıkarırdım, gezmeye gidelim derdik, gavede duyardım falanca filanca tarla satacak, giderdim eve derdim alalım ben, alalım derdi hanım, hade tatile gitmezdik vazgeçerdik. Tarla alırdık, hanım anlayışlıydı, iyi mal yaptık, şimdi da rahat ettik. Zaman geçti, toprak da para etti, değerlendi, çok şükür halimize. Çocuklarım da köydedir, etrafımda. 44 sene de şirket kâtipliği, sekreterlik yaptım köyde. Hayatta istediğim her şeyi yaptım çok şükür, sadece tahılları ilaçlamak için helikopter almak istediydim, o hayale sarıldım ama olmadı.”
“50 YIL NARGİLE İÇTİM”
'50 yıl nargile içtim, gene genç olsam gene içerdim' diyen Ömer Çavuşoğlu, duvara astığı fotoğrafı ile geçmiş yılları yâd ediyor.
“Az mı çekti hanım evde beni. Gece yarısı eve gelirdik, 12 de bana ateş yakar kömür yapar ben nargile içerdim o da gider yatırdı. Çok içerdim. Ama nefesim kalmadı, hasta oldum, nefes yetmezliği. 50 sene nargile içtim. Türkiye'de uzun zaman tedavi gördüm, dumandan kapandı ciğer, nefes almakta güçlük çekerim bazen ve ciğerlerim temizlenmez diye düzenli tedavi uzmanı gelir sırtımı döver, ciğerlerimi temizlerim. Eskiden öyle kilolu değildim, kortizon alırım hep o yüzden kilolu oldum böyle...” diyor Çavuşoğlu…
“HAYAT BU...”
Ömer Çavuşoğlu’nun eşi 1943 doğumlu Zehra Hanım, 51 yıldır gelin geldiği evde yaşıyor. 1943 doğumlu Zehra Teyze gelin geldiği ve 51 yıldır yaşadığı evin bir odasını adeta botanik bahçeye çevirmiş. Çiçeklere meraklı olan Zehra Çavuşoğlu, çocuklarının da getirdiği hediyeler ile adeta bir bahçe oluşturdu. Evinin ve çiçeklerinin bakımını rahatsız olan ayaklarından dolayı artık istediği gibi yapamayan Çavuşoğlu ailesi, çok titiz. Bu titizliği yüzünden evlerine yardımcı beğenemeyen çift, bir birinin dayanağı olmuş. Zehra Çavuşoğlu, “Yıllar dertli ben dertli, temiz titiz tez canlı olacak gelen bana. Üçüncü ayağım olan deyneğimnan yürürüm. Haftalık temizliğini yapan kadın yardımcısı var, yemeklerimizi yaparım ağır ağır... Oğlanlar bulunur çok şükür, gezmeye da götürürler beni, tekerlekli sandalye ile her yere götürür beni. Senelerce ovadan eve girmeyen Ömer amca ova meraklısıyım, kapanıp kalamam ama ben, ovada olayım isterim, traktörlerim şirolarım, makinelerim var, onları ovada sezerim hayat dolarım, bu yatağa bağlanıp kalamam. Torunlarıma hep baktık büyüttük, onlara hayat dolduk, gelinimizin ölmesi bizi ara ara hayattan kopardı ama ne yapalım, hayat bu...”
‘50 yıldır eksiksiz gazetenizi alırım, bir de ölü gazetesi alırım’ diyen Çavuşoğlu, başarılarımızın daim olmasını dileyerek bizleri uğurluyor.

Çavuşoğlu çifti omuz omuza geçinmeye, birbirlerine el ayak olmaya devam ediyor

Ömer Çavuşoğlu

'50 yıl nargile içtim, gene genç olsam gene içerdim' diyen Ömer Çavuşoğlu, duvara astığı fotoğrafı ile geçmiş yılları yad ediyor.

Çavuşoğlu ailesinin gençlik yıllarından kalma bir fotoğraf

Çavuşoğlu ailesinin çınar ağaçları, torunları Zehra ile birlikte

51 yıl bir yastıkta yaşlanmaya söz verdikleri günden kalma bir anı...

1943 doğumlu Zehra Teyze gelin geldiği ve 51 yıldır yaşadığı evin bir odasını adeta botanik bahçeye çevirmiş

Çavuşoğlu ailesinin 51 yıllık kerpiç evi ilk günkü güzelliğini koruyor





