Tüm ömrü mücadeleyle geçen Ayla Halit, şimdilerde çok sıkılıyor.
“İnsan gençken çalışır, uğraşır, didinir, ‘emeklikte dinleneceğim, gezeceğim’ der. Bir hastalık, bir şey verir Allah, hiçbir şey yapamazsınız. Dönüp geçmişse bakarsanız ve dersiniz ki ‘Hayatım nasıl geçti?’ Benimki hep mücadeleyle geçti. Hep yorgundum ama her işi severek yaptım. Şimdi de oturmaktan sıkılırım. Oturmak bana göre değil, yaşlılığın cezasını çekerim…”
Ayla Halit, Güney Kıbrıs’ta kalan eşi Halit Kazım’ın mezarını sağlık sorunları nedeniyle ziyarete gidemese de çocuklarıyla okunmuş su ve çiçek gönderiyor.
“Acı zamanla azalır ama insan hep geçmişi hatırlar. Gece uykularım kaçar. Hep eskileri düşünürüm. Eski hayatımı özlerim. Larnaka’yı, Baf’ı, Mandirga’yı özlerim. Rahmetliği de hep rüyalarımda görürüm. Gençlik haliyle, giyinmiş, kuşanmış gelir gözümün önünde. Hep aynı lafları söyler, sitem ederim; Neredeydi, neden beni bırakıp gitti? Mezarına sürekli gidemem ama suya okurum. Okunmuş suyla çiçek yollarım ona.”