Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, New York temaslarını tamamlayarak dün yurda döndü.
Tatar, Havalimanı’nda basına yaptığı açıklamada, New York’ta Kıbrıs Türk halkının hakkını hukukunu aramaya çalıştıklarını, milli davada yeni siyaseti Anavatan Türkiye’yle istişare içinde yürüttüklerini söyledi.
New York temaslarını değerlendiren Tatar, BM Genel Sekreteri’ne izolasyon ve ambargoların artık zulme dönüştüğünü ve bu zulmün son bulması gerektiğini söylediğini belirtti.
Tatar, Gutterres’e, kimsenin diğerine üstünlük kurmayacağı bir zeminde iki tarafın da yararına olacak konularda iş birliğini konuşmak üzere liderlerin bir araya gelebileceğini de söylediğini ifade etti.
Tatar, BM Genel Kurulu’na bu yıl da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’nin tanınması çağrısının damga vurduğunu belirtti.
Tatar, bunun pozisyonlarına güç verdiğini kaydederek “Bizim kimsenin hakkında hukukunda gözümüz yok. Kendi hakkımızı hukukumuzu yedirtmeyeceğiz. 60 yıldır süren federal çözüm defteri kapanmıştır. Artık yeni siyaset yani egemen eşitliğimiz ve eşit siyasi statümüz kabul edilmeden masaya oturulmayacaktır” dedi.
BM Genel Sekreteri Guterres’le görüşmesinde de bunları ifade ettiğini, Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadeleyi, müktesep haklarını, son 60 yılda yaşananları ve Annan Planı ve Crans Montana toplantılarında Rum tarafının ne kadar gerçeklerden farklı bir şekilde masanın devrilmesine vesile olduğunu anlattığını kaydeden Tatar, Genel Sekreter’in özel temsilci tayinine de karşı olduklarını ilettiğini bildirdi.
Tatar, resmi müzakere masasına Kıbrıs Türk halkının eşit egemen statüsünün kabulüyle geçilebileceğini vurguladı.
Zaman zaman iki taraf arasında iş birliği önerileri yaptıklarını ancak karşı tarafın Kıbrıs Türk tarafının statüsünü kabul etmediği için bu iş birliklerinin hayata geçmediğini anlatan Tatar, “Faydalı olabilecek bazı konularda iş birliği yapılabilir. Mesela düzensiz göç, doğal kaynakların araştırılması, yenilenebilir enerji, kabloyla enerjinin Türkiye üzerinde Avrupa’ya enterkonnekte bağlanması, mayınların temizlenmesi… Eğer bu kabul edilirse iki lider ve genel sekreterin görüşebileceğini söyledik. Bu samimiyetlerinin testi olacak.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargoların bugünün şartlarında uygun olmadığını, bir zulme dönüştüğünü ve bu zulmün artık son bulması gerektiğini ifade etti.
“Eğer adada adalet, sürdürülebilir bir anlaşma istiyorsak her iki tarafın da birbirine her bakımdan yanaşması gerekir, iki taraf arasında bir uçurum günü geldiğinde bir anlaşma için tehlikeler arz edeceğinden uçurumun ortadan kalkması lazım. Dolayısıyla bizim üzerimizdeki ambargo ve izolasyonların da ortadan kalkması gerekir” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, bunu New York'ta hem Genel Sekreter Antonio Guterres hem de görüştüğü diğer yetkililere aktardığını kaydetti.
Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen iki bölgeli iki toplumlu federasyon temelinde bir anlaşmanın artık gerçekçi olmadığını da Genel Sekreter’e ilettiğini ifade eden Tatar, “Kendisi de bizim pozisyonumuzu anladı, hatta Cenevre’de 2 yıl önce bunları benim ifade etmemle çelişkiler içerisinde nasıl kabul edilebilir noktasında ağırlığını koydu ancak dediği Güvenlik Konseyi kararları orada duruyor. Dolayısıyla eli kolu bir bakıma bağlı…” diye konuştu.
BM kurallarına göre adada herhangi bir anlaşmanın müzakere edilebilir ve iki tarafça da kabul edilebilir olması gerektiğini, kimsenin baskı ile bir çözüm dayatamayacağını ifade eden Tatar, herhangi bir çözüm dayatmanın söz konusu olmadığını BM Genel Sekreteri’nin de söylediğini kaydetti.
BM Güvenlik Konseyi kararlarını uygulamak ve tarafları federal temelli bir müzakere masasına çekmek için özel temsilci tayinine karşı olduklarını da Guterres’e ilettiğini söyleyen Tatar, Genel Sekreter’in ise “şartlara bağlı olarak adada görev yapacak bir özel temsilcinin atanmasının düşünebileceğini“ söylediğini ifade etti.
New York’ta siyasetlerini devam ettirdiklerini, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün teyidiyle resmi müzakerelere geçilebileceğini vurguladığını aktaran Tatar, ancak Kıbrıs’ta bazı açılımlara vesile olabilmek için iş birliği önerileri olduğunu söyledi.
Zaman zaman iki taraf arasında iş birliği önerileri yaptıklarını ancak karşı tarafın Kıbrıs Türk tarafının statüsünü kabul etmediği için bu iş birliklerinin hayata geçmediğini anlatan Tatar, “Faydalı olabilecek bazı konularda iş birliği yapılabilir. Mesela düzensiz göç, doğal kaynakların araştırılması, yenilenebilir enerji, kabloyla enerjinin Türkiye üzerinde Avrupa’ya enterkonnekte bağlanması, mayınların temizlenmesi.. Eğer bu kabul edilirse iki lider ve Genel Sekreter'in görüşebileceğini söyledik. Bu samimiyetlerinin testi olacak. Çünkü Kıbrıs’ın uluslararası camia tarafından da kabul edilen esas gerçeği, adada iki ayrı halk, yapı ve demokrasi olduğudur” diye konuştu.
“Hem Genel Sekreter hem de bütün muhataplarıma Rum tarafının giderek dozunu artırdığı izolasyon, ambargo ve kısıtlamaların, Kıbrıslı Türklerin sesinin duyulmaması için alınan tedbirlerin Kıbrıslı Türkleri çökertmek ve dayatma bir çözüme zorlamak için samimiyetsiz bir yaklaşımın her yerde görüldüğünü söyledim" diyen Tatar, “Halbuki böyle olmasa herkes yoluna devam etse, gün gele adanın geleceği için her iki halkın da faydasına olabilecek iş birlikleri gelişebilir ve bir yerde bir anlaşma olabilir“ şeklinde konuştu ve bunları da Genel Sekreter’e söylediğini aktardı.
Yorum Ekle
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.