Ülkede yerel seçimler geride kaldı.
Türk Lirası değer kaybetmeye, pahalılık artmaya, halk fakirleşmeye devam etti. KKTC’nin bozuk olan ekonomisi Covid-19 pandemi sürecinde iyice gerilerken, pandemi sonrasındaki bu bozulma artarak devam ediyor. En büyük sıkıntıyı ise dar gelirliler çekiyor.
SEÇİM BİTTİ ACI GERÇEĞE DÖNÜLDÜ
Yerel seçimlerde sandık başına giden vatandaşların çok büyük bölümü, yeniden ekonomik kaygılarına geri döndü.
Başbakanlığa bağlı İstatistik Kurumu, Kasım ayı itibarıyla yıllık enflasyonu %114.35 düzeyinde açıklarken, gıda enflasyonunun %125.2’yi aştığını gözler önüne serdi.
Hayat pahalılığının hız kesmeden arttığı ülkedeki alım gücünün giderek gerilediğine işaret eden vatandaşlar, “Seçim bitti, peki geçim ne olacak? Ülkeye ucuzluk ne zaman gelecek?” sorularını soruyor.
13. MAAŞLAR SEÇİMDEN ÖNCE ÖDENDİ
Kamudan maaş çekenler 13’üncü maşlarını “seçimden önce” alıp bunu geri bıraktıkları ihtiyaçlarına harcarken, Yılbaşı öncesinde çarşıya da bir hareketlilik geldi.
Açlık sınırının altında maaş ve ücret alan binlerce özel sektör çalışanı ise bu manzarayı her zamanki gibi gıptayla seyretti.
Özel sektör çalışanının “bari pahalılığı yakalayalım” umuduyla beklediği yeni asgari ücret yılbaşı sonrasına kaldı.
GÖZLER ASGARİ ÜCRETTE
Sendikalar geçen hafta “yasal haklarını” kullanarak hükümet ve işveren tarafını zorla asgari ücret görüşme masasına oturttu ancak, Asgari Ücret Saptama Komisyonu, karar almadan “Aralık” sonrasında toplanmak üzere dağıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın toplantı çağrısını yılın ilk haftasında yapmasını beklemeyen sendikalar, yeni ücretin belirlenmesinin Şubat ayına sarkmasından endişe ediyor. Açlık sınırının 11 bin 153 TL olduğu ülkede asgari ücret brüt 9 bin 885, net 8 bin 600 TL olarak uygulanıyor. İşveren kesimi yeni ücretin en fazla brütte 11 bin TL, sendikalar ise en az 13 bin TL düzeyinde olmasını savunuyor.