Kanser, dünya çapında en yaygın sağlık sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı projeksiyonlar ise 2050 yılına kadar kanser vakalarında yüzde 77 artış olabileceğini ve vaka sayısının 35 milyonu aşabileceğini ortaya koyuyor.
Çağımızın en sık rastlanan hastalıklarından biri olan kanser, sadece hastayı değil, aynı zamanda hastanın yakın çevresini de derinden etkileyen zorlu bir süreç. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Uzman Psikoloğu Tuğçe Denizgil Evre ise 2 Şubat “Dünya Kanser Günü” dolayısıyla kanser yakınlarının yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, bu süreçte yaşanan duygusal zorluklarla başa çıkma yollarını anlattı.
Kanser tanısının, aynı zamanda psikolojik ve sosyal boyutlarıyla karmaşık bir süreci beraberinde getirdiğini vurgulayan Uzm. Psk. Tuğçe Denizgil Evre, “Kanser hastaları; tanı, tedavi ve hastalığın ileri evrelerinde çeşitli ruhsal ve davranışsal tepkiler gösterebilirler. Bu tepkilerin bir kısmı normal ve de hastalık sürecinin uyumuna yöneliktir. Bu tür tepkiler bu hastalık sürecinde beklediğimiz ‘normal’ tepkilerdir. Ancak uyum bozucu tepkiler söz konusu olduğu zaman bu grup hastalara psikolojik ya da psikiyatrik değerlendirme ve tedavi hizmeti verilmelidir” dedi.
Sevdiklerinizi desteklerken kendinizi unutmayın
Bir kanser hastası yakını olmanın da ciddi bir psikolojik yük getirebileceğini belirten Uzm. Psk. Tuğçe Denizgil Evre, “Sevilen bir kişinin hastalığına tanıklık etmek ve bu süreçte yaşanan belirsizlik, endişe ve çaresizlik duygularının bireyler üzerinde ağır etkiler yaratabiliyor” dedi. Bu durumun kişilere daha önce deneyimlemedikleri roller ve görevler yüklediğini söyleyen Uzm. Psk. Denizgil Evre, “Bu süreçte en sık karşılaşılan duygular arasında korku ve kaygı yer alıyor. Tüm bu duyguların farkında olmak ve gerektiğinde profesyonel destek almak ise son derece önemli” ifadelerini kullandı.
Kanser hastası yakınlarının da en az hastalar kadar psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğuna değinen Uzm. Psk. Tuğçe Denizgil Evre, bu sürecin duygusal yükünü hafifletmek için bazı önerilerde bulundu. Yaşanan duygusal süreçleri kabul etmenin ve kaygıları kontrol altına almanın önemine dikkat çeken Uzm. Psk. Tuğçe Denizgil Evre, bunun için psikoterapi desteği alınabileceğini belirtti. “Hastalık ve tedavi süreci hakkında doğru bilgi edinmek, belirsizliğin neden olduğu kaygıları azaltabilir” diyen Uzm. Psk. Tuğçe Denizgil Evre, duyguların açıkça ifade edilmesi ve yakın çevreden yardım istemekten çekinilmemesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, hasta yakınlarının kendi ihtiyaçlarını unutmadan dinlenmeleri ve kişisel zaman yaratmalarının, sağlıklı bir şekilde bu süreci yönetmelerini kolaylaştıracağını dile getirdi.