Kıbrıs Türk Edebiyatı’nın en önemli yazarı Hikmet Afif Mapolar’ın yaşarken yazdığı son romanı Özgürlük Savaşçıları, Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği yayınları arasından çıktı. 440 sayfalık eser 1963-74 yıllarındaki Kıbrıs’taki mücadele yıllarını Mapolar muhteşem diliyle okuyucularına aktarıyor. 

Kıbrıs Türk edebiyatında yenilenme kiminle başlamıştır?Edebiyatın her alanında kalıcı eserler veren ve bu edebiyatı sosyal-kültürel temeller üzerine oturtan yazarımız kim?Küçük bir halkın büyük bir edebiyatı olabileceğini kanıtlayan yazarımız kim?Sözlü edebiyatın önüne yazılı edebiyatı geçiren kim?Eserlerinin eksenine Kıbrıs kültürünü yerleştiren yazarımız kim? Bu ve bunun gibi soruları yanıtladığımız zaman alacağımız “Mapolar” yanıtı bizlere onun büyüklüğünü ve de önemini gösterecektir.

Girne’de doğan Mapolar, gerçek adıyla, Muzaffer Gökmen eserlerinde Girne ve tüm yöresini, doğası ve insanlarıyla eserlerine nakşetmiştir. Mapolar’ın öykülerinin, romanlarının geçtiği; efsaneleri, aşkları, öyküleri ve başta balıkçıları olmak üzere zanaatkârları, çiftçileri ile mayalanmış bir alan onun eserlerinde yaşamakla kalmaz Kıbrıs’ın ve Akdeniz’in tüm karakteristiğini bulursunuz Mapolar’ın öykü ve romanlarında. Girne’nin deniz kadar güzel kızları, bazen deniz kadar sakin, bazen ‘sarhoş deniz’ kadar çılgın balıkçıları onun kahramanları olmuştur. Gerçekler dünyasını bırakıp hayal dünyasında yaşayan bu insanlar mutludur, dingindir; tutarsız ve kaygısızdır: Tıpkı Akdeniz gibi...

Mapolar’ı çocukluk yıllarımda tanıma fırsatım oldu. Lefkoşa’daki “Kitap Sarayı”nın önünden geçerken onun son halini anımsarken tabii ki onun büyük bir yazar olduğunu bilemezdim onu kitapçı olarak tanımıştım. Yıllar sonra onu bana gerçek anlamda tanıtan, keşfettiren Ali Nesim hoca olmuştu. Hoca onun hem köylüsü,akrabası hem de çok yakın dostu idi. Mapolar’ı Ali hoca gibi kimse çok yakinen bilemez. Sürekli ondan bahseder, eserlerini çok detaylı bilir, derinlemesine bana anlatırdı. Her ikisi de Girne’yi, Templos’u iyi tanır eserlerinde, yazdıklarında hep o bölgelerden bahsederdi. Ali hocanın “Şahmaran” adlı eseri aslında Mapolar’ın ikinci doğuşu gibidir. Hem onu anımsatmak hem de ona  ve köyüne olan borcunu ödemek için böylesi şahane bir eser yazmıştır. Sanki Mapolar’ın ruhu onun içindeymiş gibidir.

            Her ikisine de rahmet dilerken bugünün Girnesi’ne ve Templos’a baktığımız zaman kahrolmamak içten değildir. Mapolar’ın dediği gibi : “Topraksız insanları, kimliksiz insanlardır” zamanında İngilizlere ve Rumlara satılan ata malları şimdi ise başka insanlara satılarak 100 yıllardır insanoğlunun hırsının hiç değişmediğini bizlere gösterir. Mapolar’ın eserlerini iyi okuyup, analiz etsek çok şeyler öğrenebilirdik “Toprak Aşkı” adını koyduğu kitabından tutun da “Kök Nal”, “Şantöz”den “Asu’nun Dönüşü”ne kadar her şey para ve hayat kadınları için satılıp,yenip yok olmuştur.

            Bu yaşanmışlıkları, gerçek olayları çok iyi gözlemleyip yazınımıza sokan, ustalıkla anlatan ilk yazarımız Mapolar’dır. Yerel insanı,balıkçıyı,denizi,mitolojiyi,efsaneyi, konuşma ağzını metinlerinde yaşatan ilk kalemdir.

            Onun kitaplarını okurken biraz Hemingway biraz Halikarnas balıkçısını bulursunuz. Onun eserleri bu yazarlardan hiç de aşağı değildir. Onun samimi dili bizim yerel edebiyatımızı evrensel boyuta taşımıştır. Her defasında eserlerini okuduğumuzda yeni bir şeyler öğreniyoruz çünkü Mapolar, hayatın içindedir. Bir büyük gazeteci,öykücü,romancı ve tabii ki ilklerin yayımcısıdır.

Mapolar’ın eserleri ile ilgili  son yıllarda birçok tez ve makale yazıldı, yayımlandı. Naçizane bazı öğrencilerimize bizler de  bitirme ve master tezleri yaptırıp onu genç kuşaklara ve topluma bilimsel olarak da tanıtmaya çalıştık. Onun için ne yazsak  ne yapsak azdır. Onun unutmadık ve unutmayacağız.

            Birlik olarak daha önce yayımladığımız “Kök Nal”, “Asu’nun Dönüşü” romanlarından sonra bu elinizde tutuğunuz eser Özgürlük Savaşçıları Kıbrıs Postası Gazetesi’nde, 04.01.1986-04.07.1988 tarihlerinde tefrika edildi ama yayımlanmadı. Bu eseri diğer kitaplarına göre daha farklı bir konuyu işler. Bu kitap 1963-64 yıllarındaki Kaymaklı ve Yenişehir’de başlayan çatışmalardan yola çıkarak o döneme ışık tutan bir gerçekçi romandır. Bu eser yazarın yazdığı son eserdir. Değerli dost Sayın Osman Yağız Kırmızı beyefendi, bana bu eserinde daktiloda yazılmış ciltli eserini getirdi ve yayımlayabilir miyiz?diye görüştükten sonra eseri yayımlamayı kabul ettik. Sadece kendisinin ricası genç yaşta kötü hastalığın aramızdan aldığı değerli evladı “İlter Osman Kırmızı”ya anısına  yayımlanmasıydı. Mapolar gibi bir büyük yazarın eserlerini yayımlamak her zaman bir onurdur.   Mapolar’la ilgili çalışmalarımızda bizlere izin veren ailesine sonsuz teşekkür ederiz. Bizlere güvenip yolumuzu açıp, yüreklendirdikleri için.

            Üstad başlattığın devrim emin adımlarla devam ediyor, rahat uyu,ruhun huzur bulsun, eserlerinle hep yaşıyorsun. Varlın varlığımız ile zengileşiyor.”

                                              

Mapolar

Hikmet Afif Mapolar Kimdir?

            (Muzaffer Gökmen, Akdenizli Ozan, Hulki Sezai)

            Gerçek adı Muzaffer Halil Hacı Kasap’tır. 1940’lı yıllarda adını Muzaffer Gökmen olarak değiştirdi. 1950 yılına gelindiğinde Hikmet Afif Mapolar ismini aldı ve bu ismini kullanmaya başladı.

            19 Eylül 1919’da Girne’nin Templos köyünde doğdu. Girne’de Necmi Terakki Rüştiyesi, Mr. Dulsel (Dear) Özel Okulu, Lefkoşa’da bir yıl idadi lise ve iki yıl Sheakspeare Özel Okulu’nda okudu.

            Basın hayatına, Masum Millet (1931-1934) gazetesinde muhabir olarak başladı. Bir dönem Ajans Türk’ün Kıbrıs temsilciğini yaptı. Başpiskopos Makarios’un, İngiliz yönetimi tarafından Şeysel Adaları’na sürgün edilmesi haberini, haber henüz kesinleşmeden ilk kez, Ajans Türk kanalıyla dünyaya duyuran Mapolar’dır.  ‘Basın Özel Hizmet Ödülü’ sahibi ve ilk kez kurulan ‘Kıbrıs Türk Gazeteciler Cemiyeti’nin ilk kurucu başkanıdır.

            Kıbrıs Türk Edebiyatında en çok roman yazan kişidir. Ne yazık ki, bu romanlarının çoğu, tefrika edildiği gazete köşelerinde kalmıştır. Kıbrıs Türk Edebiyatı’nda sıradan insanları edebiyata taşıyan ilk yazardır.  Şiir dahil, edebiyatın hemen hemen her türünde eser verdi. Şiirlerinde Akdenizli Ozan, Hulki Seza; düz yazılarında ise Muzaffer Gökmen takma adlarını kullandı.

            “Kıbrıs Türkleri arasında gazeteden, dergiden, köşe yazısından; roman, öykü, oyundan söz açıldığı zaman akla, ilk önce Mapolar gelir. Mapolar 5 Mart 1989’da Lefkoşa’da yaşama gözlerini yumdu.

Yayımlanmış Eserleri

 Romanları:

Kahraman Kaplan (1936)

Son Damla (1937)

Diken Çiçeği (1938)

Kasırga, (1944)

Son Çıldırış (1939)

Kendime Dönüyorum (1943)

Kök Nal, (1953) 2.Baskı Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği(2023). Ayrıca  Telsim- Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği işbirliği içinde Storytel’de Sesli kitap olarak da yayımlandı.

FOTOFEST ödül töreni ve sergi açılışı perşembe günü yapılacak FOTOFEST ödül töreni ve sergi açılışı perşembe günü yapılacak

Üçümüz, (1956)

Beyaz Gül, (1962)

Mermer Kadın (2007)

Aşk Vadisi (2008)

Şantöz (2010)

Potuğun Pembesi (2016)

Asu’nun Dönüşü(2023)Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği Yayınları.

Tiyatro Eserleri:

1-Duman (1935)

2-Meşale (1942)

3-Mucize (1943)

4-Altın Şehir (1945)

Öykü Kitapları:

Toprak Aşkı (1943)

Kahve Fincanındaki Aşk (1943)

Şiirleri:

1-Bir Ateş Masalı (1942)

2- Güvercine Verdiğim Mektup (1945)

Anı Kitapları:

Kıbrıs Güncesi, 2 Cilt (2002)

Aslar Bir Devre Adını Yazanlar-1987 (2016)

Gazetelerde Tefrika Edilmiş Romanları

Mermer Kadın (İstiklal Gazetesi, 28.10.1949-03.02.1950)

Aşk Vadisi (İstiklal Gazetesi, 14.02.1950-20.05.1950)

Günah Cenneti (İstiklal Gazetesi, 09.07.1950-28.10.1950)

Sabah Lambaları(1952) (Hürsöz)

Şeytan Taşları(Devrim Gazetesi,29.07.1963-09.12.1963)

Şantöz (Kıbrıs Postası Gazetesi, 25.10.1982-12.03.1983)

Potuğun Pembesi (Kıbrıs Postası Gazetesi, 04.07.1984)

Asu’nun Dönüşü (Kıbrıs Postası Gazetesi, 13.02.1986-04.03.1987)

Özgürlük Savaşçıları (Kıbrıs Postası Gazetesi, 04.01.1986-04.07.1988)

I M G 4136

HİKMET AFİF MAPOLAR’IN EDEBİ KİŞİLİĞİ

Kıbrıs Türk edebiyatının ilk modern ve öykü roman yazarı olan Hikmet Afif Mapolar, 19 Mayıs 1919 yılında Girne’de doğmuştur. Hikmet Afif Mapolar’ın babasının adı Halil, annesinin adı Fatma’dır. Babası Girne’nin Türk muhtarıdır. Dedesinin ismi de Afif’tir. Dedesi Afif Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’taki topçu yüzbaşılarındandır.

Yerli Rum halkı dedesine Mappo yüzbaşı derlermiş. Hatta Soyadı Kanunu’ndan sonra iyice araştırıp tarayan Mapolar, dedesinin adını ve lakabını bulunca en uygun olarak ”Mapolar” soyadını almıştır.

Hikmet Afif Mapolar Kıbrıs Türk yazınının  ilk modern roman ve öykü yazarı Hikmet Afif Mapolar’dır ve çok yönlü kimliğiyle dikkat çekmiştir. Birçok gazete ve dergide yayımladığı köşe yazısı, roman, öykü, oyun ve şiirleri yer almıştır.

Mapolar, yazı hayatına 1931 yılında muhabir olarak “Masum Millet‟ gazetesinde başlamış ve daha sonra çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yaparak kendisi de gazete, dergiler çıkarmıştır. 1942 yılında “Halkın Sesi’nde başladığı gazetecilik mesleğini daha sonra Hürsöz, İstiklal, İnkilap ve kendi çıkardığı Devrim gazetelerinde sürdürmüştür.

Hikmet Afif Mapolar, ayrıca “Memleket” adlı gazetesinde “Kıyamet” isimli bir roman dizisine başlamıştır. Fakat “Memleket” de diğer haftalık gazeteler gibi uzun ömürlü olmamıştır ve “Kıyamet” isimli romanı da yarım kalmıştır. Bir taraftan da ilk Sanat ve Edebiyat Antolojisi olacak olan “Çığ” çok titiz ve itina ile hazırlanıyordu. “Çığ”, şairler, hikâyeciler olarak iki bölüme ayrılıyordu ve Mapolar’ın hikâye bölümünde iki hikayesi bulunmaktaydı. Ahtapot Avı ve Konaklı Kız adını taşıyan bu öykülerinden Ahtapot Avı, dönemini aşan çok şahane bir öyküdür. Girne’deki denizcileri ve deniz yaşamına bize anlatan eser Halikarnas balıkçısı Cevat Şakir’in eserlerinden hiç de aşağı değildir.

İlk sanat antolojisi olan “Çığ” Kıbrıs’ta olduğu kadar Türkiye’de de ilgi görmüş ve “Çığ” ile ilgili ilk eleştiriler Türkiye basınında çıkmıştır. Mapolar, basın hayatına 1938 yılında Avukat Cengizzade Mehmet Rifat Bey’in çıkardığı “Masum Millet” gazetesinde başlamıştır. O yıllarda Haber gazetesine de yerel haberler yazan Mapolar, daha sonra Vakit gazetesine geçmiştir. Mapolar sırasıyla; Söz, Hürsöz, Halkın Sesi, Bozkurt, İstiklâl, Memleket, Kurun, Devrim ve Öncü, Kıbrıs Postası gibi gazetelerde de yazarlık yapmıştır..

Kıbrıs’ın yetiştirdiği yazarlardan Ahmet Tevfik Efendi’den sonra, en çok eser vermiş, yazı yazmış gazeteci ve yazın sanatçısı Hikmet Afif Mapolar’dır. Hikmet Afif Mapolar, yaşadığı dönemde yazıların da; Akdenizli Ozan, Hulki Sezai, Muzaffer Gökmen gibi bir sürü takma isim kullanmıştır.  Geçimini kitapçılık yaparak sağlayan yazarın çok az uyuduğu, çok okuduğu ve çok yazdığı bilinir. Yazılarının çoğu gazete sayfalarında kalmış, onlarca öykü ve bir kısmı tamamlanmamış romanlar ve efsanelerden oluşmaktadır. 1930 yılından ölümüne kadar yirmiye yakın gazete ve binlerce makale yazan Hikmet Afif Mapolar, gazeteciliğin piri olarak da sayılır. Bu arada bizler tarafından,köşe yazılarıyla ilgili birçok bitirme ve master tezleri yaptırılmıştır ama o kadar çok yazısı bulunmaktadır ki daha onlarca tez yapılabilir.

Hikmet Afif Mapolar, romancılığının yanı sıra Kıbrıs Türk edebiyatında yazdığı hikâyeleriyle de tanınmaktadır. Hikâye yazmaya 1930’lu yıllarda İngilizce, Rumca ve Türkçe yayımlanan Embros adlı dergide başlayan Mapolar, Toprak Aşkı (1943) ve Kahve Fincanındaki Aşk (1943) adlı eserleriyle Kıbrıs Türk edebiyatının ve hikâyeciliğinin en üretken isimleri arasında yerini almaktadır.

Kıbrıs’ın ilk batılı romancısı olan Hikmet Afif Mapolar, realist ve natüralist bir yazardır.   “Vakit” gazetesinin çıkmaya başladığı devam ettiği günlerden bir gün savaşsız günlerde camilerin minarelerinde ışıklar yakılmak suretiyle gün halka ilan edilmiş ve İngilizler gün batışı ile yatsı arasında yalnız bir geceye mahsus camilerde ışıkların yanmasına müsaade etmişlerdi. Hikmet Afif Mapolar bu haberi “Vakit” gazetesinde yayımlamıştır.

Mapolar”ın “Hürsöz” de tefrika edilen “Kan Gecesi” adlı roman bugüne kadar kitap haline getirilmemiştir. Mapolar bu romanında yerel köyü ve onun meselelerini işlemiştir. “Kan Gecesi” gibi birçok romanı da günlük gazete sütunlarında kalmıştır.

O günlerde Kerime Nadir, Cahit Uçuk ve Sadullah Naci gibi yazarların romanlarını okuyan Mapolar, onların kaleminin etkisinde kalarak kaleme almıştı “Son Çıldırışı”. “Son Çıldırış”tan sonra biraz daha uzun ve roman niteliğinde “Diken Çiçeği” isimli bir öyküsü daha vardı Mapolar’ın ve “Diken Çiçeğini” on altı sayfalık bölümler halinde on fasikül olarak yayımlamaya başlamış fakat dört ya da beş bölüm yayımlayabilmiştir. “Diken Çiçeği”nden sonra “Son Damla” isimli bir öyküsünü yayımlamaya başlayan Mapolar onu da tamamlayamayarak yarıda bırakmış ve daha sonra orijinallerini de kaybetmiştir.

Hikmet Afif Mapolar, genel olarak romanlarının konusunu gerçek hayattan alarak yapmıştır. Kişilerin ruhi davranışlarını etkileyen onların kişiliklerini çizen çevre ve ortamın tanıtılmasına önem verilmiştir. Romanlarında betimlemeler yazarın gözüyle yapılmamş olup, kahraman gözüyle yapılmıştır. Ayrıca his ve hayale kapılmadan toplum gerçeklerini olduğu gibi yansıtmıştır.

 Mapolar, sanat için sanat görüşünü savunmuştur. Sanat için sanat anlayışında, realizm akımı hem klasizme hem de romantizme bir başkaldırı olarak çıkmıştır. Bu akımda gerçeğin anlatılması için kişilerin psikolojileri, onların kişiliklerini etkileyen çevrelerinin tanıtımı, içinde bulundukları ortam ayrıntılarıyla verilmiştir. Onun içinde betimleme realist yazarlarda en önemli anlatım biçimi olarak dikkat çeken yalnızca yaşananın anlatılmasına yönelen gerçekçiler, olaylar ve kişiler karşısında tarafsız olarak davranmışlardır.

Mapolar, eserlerinde kendi duygu, düşünce ve yorumlarını katmamıştır. Yine, gerçek hayatın anlatılması esas olduğu için eserlerinde toplumun sıradan insanlarına rastlanılmıştır. Hikmet Afif Mapolar eserlerinde daha çok yaşamın olağan olaylarına yöneldikleri için çok basit bir konu bile alıp işlemiştir.

Mapolar, realizm akımında eser ile okuru baş başa bırakmak için kendini gizlemiştir. Bu özellikle klasizm akımına benzemiştir. Eserlerinde biçim kusursuzluğu çok önemli olmuştur.

Hikmet Afif Mapolar, realizm akımında kişileri tam anlamıyla insan olarak göstermiştir. Eserlerinde, çevresiyle, davranışlarıyla ve tutkularıyla en ince ayrıntısına kadar tanıtılan bir insan görülmüştür.

Mapolar, natüralizm akımında gerçeğin daha çok çirkin yönü ele almıştır. Realizm akımındaki gerçekler arasında seçme yaptığı halde bu akımda o özelliği eserlerinde görülmemiştir. Mapolar bu akımda, insanın duyguları, tutkuları, düşünceleri, eylemleri, soyunun ve içinde yetiştiği doğal ve toplumsal çevrenin etkisiyle oluşturmuştur.

Mapolar, natüralizm akımında yazar, kendi kişiliğini gizler, sadece olanları yazmıştır. Dilde sadeliği seçmiştir. Kahramanları hangi çevreden seçerse o çevrenin diliyle konuşturmuştur.

Hikmet Afif Mapolar eserlerinde Girne’nin birçok yöresini, doğasını ve insanlarıyla bahsetmiştir. Mapolar’ın gerçek ismi Muzaffer Gökmen olarak bilinmektedir. Mapolar’ın öykü ve romanlarını incelediğimizde efsaneleri, aşkları, balıkçıları, zanaatkarları ve çiftçileri ele almıştır. Akdeniz’in bütün karakteristik özelliklerini okurlarına sunmakla birlikte Girne’nin kızları, denizi ve sarhoş balıkçılarından söz etmiştir. Gerçek dünyadan çok hayal dünyasında yaşattığı insanlar; mutlu, dingin, tutarsız ve kaygısız olarak geçmiştir. Mapolar gerçek anlamda Kıbrıs’ın insanlarını çok güzel bir dille ele alıp anlatmıştır. Girne,Templos  ve çevresi onun birincil konularıdır. Bugün Kıbrıs Türk yazını varsa bunu Hikmet Afif Mapolar’a borçludur.