“Ülke, iki buçuk senedir yönetilmiyor”

 
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, halkın alım gücünün yerlerde süründüğünü savunarak, bunun sosyal ve ekonomik açıdan çöküş olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin çizdiği yeni ekonomik modelin KKTC’de hiçbir karşılığının olmadığını öne süren Erhürman, “Farkında olmadan memleket zaten dövize geçti” dedi.
Erhürman, bir web televizyonuna yaptığı konuşmada, stabil para birimine geçişin artık konuşulması gerektiğini ifade etti.
Halkın günlerdir akaryakıt istasyonlarında eziyet çektiğini kaydeden Erhürman, plan ve program yapılmadığı için söz konusu durumlarla karşı karşıya kalındığını belirtti.
Döviz yükseldiğinde yüzleri güldüren tek durumun, güneyden gelen kişilerin ülkeye döviz girdisi sağlaması olduğunu ifade eden Erhürman, alınan kararlarda ekonomik aklın olmadığını savundu.
En basit konuları bile yönetemeyen bir yapıyla karşı karşıya olunduğunu öne süren Erhürman, alınan kararlarda hukuki akılda da bir sorun olduğunu iddia etti.
 “Bir başbakanın ricacı olması çok anlaşılır bir şey değildir” diyen Erhürman, ‘Kuzeyden benzin alan Kıbrıslı Rumlara ceza yazılması’ konusuyla ilgili de yorum yaptı. Erhürman, şöyle konuştu:
“Siz bu yaptığınızla kamusal otoritenizi sıfırladınız. O kadar mantıksızdı ki kimse uygulamadı. Siz devlet otoritenizi yerle bir ettiniz. Siz söylersiniz, herkes bildiğini okur. Memleketin getirildiği nokta bu”
İsimlerin değiştiğini fakat zihniyetin değişmediğini savunan Erhürman, “Karar olsun diye bir şeyler söylüyorsunuz ama gerçek hayatta hiçbir karşılığı yok” ifadelerini kullandı.
Alım gücünün her saniye düşmeye devam ettiğini ifade eden Erhürman, maaşların her gün reelde azaldığını söyledi.
Sağlık üst kurulunun, bu süreçte en çok yıpratılan kurul olduğunu öne süren Erhürman, kurulun karar merci olarak gösterildiğini söyledi. Halkın krizin ortasında, uçurumdan aşağıya itilmek üzere olduğunu savunan Erhürman, şu anda her evin içerisinde sosyal patlama yaşandığını kaydetti.
Erhürman, “Benim bebeğim var ve kara kara düşünüyorum asgari ücretle geçinen insanlar sütü, bezi nasıl alabiliyorlar? Bütün bunlar zaten her evin içerisinde bir fiil sıkıntıdır. Artık herkes bunların farkına varması lazım” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti’nde, Türk lirasının değer kaybetmesinin sebebinin anlık sebepler olmadığını belirten Erhürman, bunun bir politika değişikliği olduğunu söyledi.
Stabil para birimine geçme konusunun artık konuşulması gerektiğini kaydeden Erhürman, “Kendi halkımızın alım gücünü nasıl koruyacağım sorusunu sormak zorundayız” dedi.
Alım gücünün korunmadığı takdirde halkın döviz karşısında ezileceğini belirten Erhürman, Türkiye’nin çizdiği yeni ekonomik modelin, KKTC’de hiçbir karşılığı olmadığını savundu.
Farkında olmadan memleketin zaten dövize geçtiğini dile getiren Erhürman, “Bugün evimize ne giriyorsa, hepsini TL cinsinden ödüyoruz ama döviz üzerinden hesaplanıyor. Giderler bacağında zaten dövize döndük ama sorun gelirler bacağında” şeklinde konuştu.
Gelirler bacağındaki sorunun çözülmemesi durumunda, otomatik olarak alım gücünün her şey karşısında aşağıya gideceğini kaydeden Erhürman, “Benim halkımın alım gücünün bu kadar yerlerde sürünmesi, sosyal ve ekonomik açıdan çöküştür” ifadelerini kullandı.
Türkiye’den gelen ürünlerin bile döviz üzerinden ithal edildiğini söyleyen Erhürman, “Planlarsanız, programlarsanız yönetebilirsiniz. Bu ülke 2 buçuk senedir yönetilmiyor. Yönetmenin birinci bacağı planlama ve programlamadır” dedi.
Pandemi zamanında krizle ilgili ortaya program koymak zorunda olunduğunu belirten Erhürman, “Süreç seni değil, sen süreci yöneteceksin” şeklinde konuştu.
4’lü hükümet döneminde 334 milyon GKK maaşlarının da yerel bütçeden ödenmesine rağmen bütçenin 50 milyon artıyla kapatıldığını dile getiren Erhürman, iç borçlanmaya da gidilmediğini ifade etti.
Erhürman, “Bu arkadaşların hangi seçim varsa, dertleri sadece seçimdir. Bu memleketin, bu halkın gailesini çekmiyorlar” dedi.