banner913
banner932
banner964
banner985

“Pahalılığın nedeni savaş”

banner989

Cumhurbaşkanı Tatar, Ukrayna savaşının KKTC’yi de çok yorduğunu, pahalılık getirdiğini söyledi ve savaşın da bitmesiyle daha güzel günlerin geleceğini belirtti

banner974
“Pahalılığın nedeni savaş”

banner971

 
 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, pandemi sürecinin de vakaların azalmasıyla artık sona doğru yaklaştığını belirterek, pandeminin yaz aylarına doğru hafiflemesinin beklendiğini, tüm dünyada da uygulanan önlemlerin kaldırılmaya başlandığını ve bunun sonucunda KKTC’de turizm, üniversiteler sektörlerindeki hareketlenmeyle ekonomik bir toparlama beklediğini dile getirdi.
Tatar, bugün Ukrayna’da yaşanan ve dünyayı şoke eden savaşın tarihin tekerrürden ibaret olduğunu gösterdiğini, Kıbrıs’ta 1974 öncesi yaşanan böylesi bir savaşın bir kez daha yaşanmayacağının garantisini kimsenin vermediğini belirtti ve Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa bunun mutlaka iki ayrı yan yana yaşayan devlete dayalı bir çözüm olması gerektiğini bildirdi.
“Şu anda bizim yeni politikamız Rum tarafınca kabul görmüyor” diyen Tatar, geçtiğimiz günlerde ara bölgede “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” toplantısında da konuşma fırsatı bulduğu Anastasiadis’ten ortaya koyduğu GYÖ’lerin Türk tarafının yetki alanlarını ve otoritesini zafiyete uygulatacak olması halinde bunların görüşülmeyeceğini aktardığını anlattı.
Tatar, şöyle devam etti:
“Kendisinin Maraş’a karşılık Havalanı ve Gazimağusa Limanlarının BM yönetiminde şarta-şurta bağlı açılması işi olayı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yetki alanına taşıyor. Bir bakıma hem Maraş’ta kendilerinin inisiyatifi altında olacak yeni bir durum, bir taraftan da ‘AB dedi’, ‘BM dedi’ denilerek AB’nin yetki devirleriyle bizi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yetki alanına taşıyacak bir süreç… Bizdeki bazı muhalifler, bizim bunlardan uzak durmamızı eleştiriyorlar… Bu süreç bizi tehlikelere götürecek bir süreçtir, hiç beklemediğim kişilerden bile bazen eleştiriler gelmektedir. ‘Tatar’ın duruşu bizi umutlandırmıyor, fırsatlar kaçıyor’ vs. diyorlar.
Bunlar normal günlük hayatta kahvede konuşulacak konular olabilir, ama devlet ciddiyeti bir ciddiyet ister, ekonomik kazanım için egemenliğinizi zafiyete uğratacak şeyler yapılamaz… Federasyonun terk edilerek, iki devletli çözüm politikasını ortaya koymak, uluslararası toplumla paylaşmak ve sürdürmek kolay bir şey değildir, biz bunu başardık, bu KKTC’nin daha da kökleşmesi ve benimsenmesi anlamındadır. Bu ayrıca bizim geri adım atmayacağımızı gösterir… Onlar konuyu hep tek egemenliğe getirmeye çalışıyor, böylesi bir yapı AB çatısı altında sizi üniter yapıya götürür…”
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın “Kıbrıslı Türklerin ekonomik olarak desteklenmesi” yönündeki söylemlerinin sorulması üzerine Tatar, BM yetkililerinin görevlerinin gereği olarak iyi niyetli bir şekilde ortak zemin arayışında olduklarını, iki taraf arasında bir anlaşma olacaksa ilk önce Kıbrıs Türk tarafıyla Rum tarafı arasındaki ekonomik uçurumun azalması gerektiğini vurguladı.
İki yapı arasındaki uçurumun bu kadar büyümesinde Rum tarafının AB tarafından aldığı destekler, direkt uçuşların ve turizmin yaptığı katkının azımsanamayacağını belirten Tatar, özellikle cruise gemilerinin Akdeniz limanlarında durarak ekonomiye büyük katkılar sağladığının altını çizdi.
“Bize de bu cruise gemilerinin gelmesi ekonomimizi patlatır, uçurur” diyen Tatar, tüm dünya özgürlüklerden, insan haklarından, çağdaş temel değerlerden bahsederken, Kıbrıslı Türkleri izolasyon altında tutmaya devam ettiğini, ısrarla gelişmemesi kalkınmaması için baskı altında tuttuğunu da dile getirdi.
Tatar şöyle devam etti:
 “Colin Stewart’ın da dediği, iki tarafın Teknik Komiteler bağlamında yaptığı çalışmaların biraz olsun Türk tarafına nefes aldırıcı esneklikler gösterilmesi, GYÖ’lerde egemenlik boyutunda bize sıkıntı yaratmayacak şekilde, birtakım çalışmalarla iki taraf arasındaki ekonomik dengesizliğin daha dengeli bir yapıya dönüştürülmesi için Kuzey üzerinde birtakım izolasyonların hafifletilmesine yönelik söylemleri olmuştur, doğru da olmuştur… AB’den de benzer söylemler vardır, Yeşil Hat Tüzüğü ve birtakım düzenlemelerle, ekonominin kalkınması için gayret gösteriyorlar. Ama yeterli olmuyor, daha gayret lâzım, karşı tarafın anlayışı olması lâzım.
Victoria Nuland ve BM Genel Sekreteri’nin yardımcısı kişiye söylediğim gibi enerji fiyatları ve gaz sıkıntılarının hem bizi hem Rum tarafını sıkıntıya sokmaktadır. Onlar da bizim gibi elektrik için akaryakıt kullanıyor, gaza dönüşemediler. Bir yerde gaza dönüştürmeyi denemişler, gaz fiyatları 4 katına çıktığı için orayı da çalıştıramıyorlar. Dolayısıyla Rum tarafı da akaryakıta bağımlıdır.”
 “Akaryakıt demek, o bacalardan çıkan duman var ya, zehir demektir, kanser demektir, çevrenin kirletilmesi demektir” diyen Tatar, bu zehrin Kıbrıs’ın Kuzeyinde de Güneyinde de yaşayanları ayrıca turistleri de zehirlemeye devam ettiğini vurguladı.
Bir an önce Kıbrıs’ın kabloyla Türkiye’ye ve oradan da Avrupa enterkonnekte sistemine bağlanmak gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, bunun tartışması olamayacağını, Rum tarafının da bu konuda olgunlaşması gerektiğini ifade etti.
Avrupa’ya enterkonnekte olunması halinde oranın havuzuna bağlı olunacağından, akaryakıt derdinden de kurtulmanın mümkün olacağını dile getiren Tatar, kabloyla elektriğe enterkonnekte olmanın Kıbrıs’ta güneş enerjisi kullanımının da önünü açacağını, çok güneşli zamanlarda Kıbrıs’ın elektriğini Avrupa’ya satmasının söz konusu dahi olacağını aktardı.
2030 yılında tüm akaryakıt kullanan jeneratörlerden vazgeçileceğini dile getiren Tatar, Kıbrıs’ın Türkiye vasıtasıyla Avrupa’ya enterkonnekte olmasının tek çare olduğunu, bunun gerçek bir GYÖ olduğunu, Avrupa ve Amerika’nın desteğiyle böylesi bir projenin hayata geçmesinin hem maliyetlerin düşürülmesi hem daha sağlıklı bir yapı oluşturulması, hem de güneş enerjisinin önünü açacağını vurguladı.
Kovid-19 pandemisinin artık sonlarına gelindiğini ve yaz aylarına doğru daha da hafifleyeceğini söyleyen Tatar, tüm dünyada da artık önlemlerin kaldırılmaya başlandığını, salgının sona ermesiyle ve KKTC’de turizm ve öğrenci akışında normal hayata dönülmesiyle ekonominin de Kovid’in prangalarından kurtulacağının altını çizdi.
Ukrayna savaşının tüm dünyayı olduğu gibi KKTC’yi de çok yorduğunu, tedarik zincirini bozduğunu, pahalılık getirdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, pandemiden sonra pahalılığın sebebi olan savaşın da bitmesiyle daha güzel günlerin geleceğine inandığını sözlerine ekledi.
 
banner979
banner982
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.