Filistinliler, ateşkes anlaşması çerçevesinde güvenlik kontrollerinin ardından Netzarim Koridoru, Reşid Sahil Yolu ve Salahaddin Caddesi üzerinden Gazze kenti ile kuzeye doğru dönüşlerine devam ediyor.
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre, kuzeydeki yıkım oranı yüzde 90’ı aşarken, ateşkesin ilk gününde Gazze ve kuzey bölgelerine 300 binden fazla Filistinlinin geri döndüğü belirtildi.
Birleşmiş Milletler raportörleri, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da artan saldırılarını sert bir dille eleştirirken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’nde ateşkesi ihlal ettiğini kabul etti. Öte yandan, ateşkes sürecinde kriz yaratan İsrailli esir Yehud’un, “Gazze’deyim ve yakında aileme kavuşmayı umuyorum.” dediği bildirildi.
Ateşkes sonrası Gazze Şeridi’nde bankacılık faaliyetleri yeniden başlarken, Gazze'nin kuzeyine dönenlerin sayısının 300 bini aştığı açıklandı. İsrailli Bakan Bezalel Smotrich ise, Gazze’deki Filistinlilerin sürgün edilmesi yönünde bir teklif üzerinde çalıştıklarını duyurdu.
İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 47 bin 354’e yükselirken, Gazze’deki Filistin hükümeti Medya Ofis Müdürü İsmail Sevabite, AA’ya yaptığı açıklamada, güney ve orta bölgelerdeki kamplardan yaklaşık 300 bin Filistinlinin Gazze kenti ve kuzeye geçtiğini belirtti.
Sevabite, dönüş yolculuğunun ilk gecelerinde yaşanan zorlukları anlatırken, birçok ailenin çadır eksikliği nedeniyle açık havada kaldığını, bazılarının ise yıkılmış cami ve okullara sığınmak zorunda kaldığını ifade etti. Bu mekânların kısa sürede aşırı kalabalıklaştığını belirten Sevabite, bölgedeki su, gıda ve sağlık hizmetlerinin yetersizliğine dikkat çekerek, “Soğuk hava ve temel yaşam gereksinimlerinin yokluğu, ilk geceyi katlanılmaz kıldı.” dedi.
Gazze’nin acil olarak en az 250 bin çadıra veya konteynere ihtiyacı olduğunu vurgulayan Sevabite, bu sayının bile gerçek ihtiyacın sadece bir kısmını karşılayabileceğini, zira 1,5 milyondan fazla insanın evsiz kaldığını dile getirdi. Uluslararası kuruluşlardan çadır ve konteyner desteği beklediklerini söyleyen Sevabite, şu ana kadar herhangi bir barınma yardımının bölgeye ulaşmadığını belirtti.
Sevabite, çadır ve konteynerlerin gecikmesi halinde insani krizin daha da derinleşeceğini, cami ve okullardaki aşırı kalabalığın artarak sağlık ve çevre koşullarını kötüleştireceğini ve bulaşıcı hastalık riskini yükselteceğini ifade etti. Kuzeye dönenlerin, evlerinin enkazı üzerine çadır kurmaya başladığını belirten Sevabite, “Bu durum, Gazze’deki insani krizin boyutunu ve mevcut alternatiflerin yetersizliğini gözler önüne seriyor.” dedi.
Filistinlilerin topraklarına olan bağlılıkları ve geride kalan mülklerini koruma istekleri nedeniyle evlerinin enkazında kalmaya başladıklarını belirten Sevabite, bunun ciddi sağlık ve güvenlik riskleri taşıdığına dikkat çekti. “Enkaz altında çürümüş cesetler var, bu da hastalık ve salgın riskini artırıyor.” diyerek durumun vahametini vurguladı. Ayrıca, yıkılmış binaların çökme tehlikesi ve çocukların enkaz arasında kazalara maruz kalma riski nedeniyle bunun geçici ve son derece tehlikeli bir çözüm olduğunu ifade etti.
Sevabite, Gazze hükümetinin 2023’te başlayan kitlesel göç hareketine karşı, sivil toplum kuruluşlarıyla koordineli şekilde “Göçmen Durumlarını Takip Operasyon Merkezi” kurduğunu ve ateşkesin ardından merkezin faaliyetlerinin yoğunlaştırıldığını belirtti. Bu merkezin, yerinden edilenlerin temel ihtiyaçlarını takip etmek, yardım dağıtımını organize etmek ve güncel verileri sağlamak gibi kritik görevler üstlendiğini söyledi.
Gazze ve kuzey bölgelerinde 50 geçici barınma merkezinin hazırlandığını açıklayan Sevabite, yardımların halen yetersiz kaldığını ve şu ana kadar ulaşan insani yardımların, ihtiyaçların yalnızca yüzde 5’ini karşılayabildiğini belirtti. Bölgenin her gün en az 600 tır dolusu gıda, ilaç ve barınma malzemesine ihtiyacı olduğunu vurguladı.