Çatalköy-Değirmenlik dağ yolunun yarattığı hayati tehlikeye dikkat çekmek için düzenlenen “Dağ Yolu İnisiyatifi Toplantısı”nda Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı, Acapulco Otel sahibi Dimağ Çağıner, yaptığı açıklamada sert ve çarpıcı ifadeler kullandı.
Çağıner, bu yolun artık sadece bir ulaşım sorunu değil, açık bir “hayat riski” olduğunu vurguladı.
2026 yılında bölgede 3 otelin daha hizmete gireceğini, bunun da bölgede trafik yoğunluğu ve kaza ihtimalini daha da arttıracağını söyleyen Çağıner, bunun engellenmesi gerektiğini söyledi.
Toplantıda merkezi yönetimden katılım olmamasını eleştiren Çağıner, “Amacımız kaliteli lüks yolarda gitmek değil, canımızı koruyarak seyahat etmek” diyerek bu sorunun çözülebilmesi için merkezi, yerel yönetim ilgili kurum kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin iş birliğinin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Turizm yatırımlarının artmasıyla bu yol üzerindeki trafiğin de büyüyeceğini ifade eden Çağıner, “Kapasite artacak, kazaların yaşanma riski de artacak. Her kaza artık sadece maddi kayıp değil, can kaybı da getiriyor. Bunu bile bile susmak, cinayete ortak olmaktır,” dedi.
Toplantının teknik bir tartışmaya değil, çözüm üretmeye yönelik bir irade beyanına dönüşmesi gerektiğini belirten Çağıner, merkezi hükümetin de bu sürece dahil olmasının şart olduğunu söyledi.
“Burada mesele, kimin hatalı olduğu değil. Bu hayati bir mesele. Nereden çift şerit olmalı, nereden başlanmalı, hep birlikte karar vermeliyiz” diyen Çağıner, hızlı ve pratik çözümler için geçici ama etkili adımların atılmasını önerdi.
Çağıner, yaşanacak yeni bir kazada sorumlunun bulunamayacağına dikkat çekerek şu çarpıcı uyarıda bulundu:
“Yarın burada biri hayatını kaybetse, mahkemede kimse ceza almayacak. Çünkü avukatı diyecek ki: ‘Bu yol yıllardır bu haldeydi, düzeltmek kimsenin önceliği olmadı.’ Yani artık hatalı olan yoldur ve bu yola müdahale etmeyen herkes suç ortağıdır.”
Açıklamasının sonunda sorumluluğun toplumun tüm kesimlerinde olduğuna dikkat çeken Çağıner, şu sözlerle çağrısını yineledi:
“Eğer susarsak, elimizden geleni yapmazsak, konuşmazsak, bu cinayetlerin mesulü biz de oluruz. Bu yükü taşıyamayız. Hızlı, pratik, hayati kararların arkasında durmaya hazırız.”





