Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaya gelişinde Lefkoşa’da, Sivil Savunma Çemberi’nde toplanan bir grup eylemciye polis müdahalede bulundu.
“İrade Bizde” yazılı pankart taşıyan yaklaşık 10 kişilik grubun eylemi sırasında 5 kişi gözaltına alındı ve dört saat sonra serbest bırakıldı.
Gözaltına alınan kişiler arasında Eski Yargıç ve hukukçu Tacan Reynar, gazeteci Növber Gürtay, yazar-şair Halil Karapaşaoğlu, Tezcan Dereli ve Mehmet Özyücekök yer alıyordu.
Tacan Reynar, Növber Gürtay, Halil Karapaşaoğlu, Tezcan Dereli ve Mehmet Özyücekök’e 4 ayrı dava okunduğu öğrenildi.
Serbest bırakıldıktan sonra açıklamalarda bulunan eylemciler, “polisi görevden men”, “sulh ve sükunu bozma”, “kanunsuz topluluk” ve “rahatsızlık verme” suçlamasıyla yargılanacak.
Eylemciler adına konuşan Tacan Reynar ise anayasal ifade özgürlüğü haklarının ellerinden alındığını belirterek polislerden şikayetçi olduklarını açıkladı. Reynar polis tarafından darp edildiklerini de öne sürdü.
CTP'DEN TEPKİ
Öte yandan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), “İrade Bizde” pankartı açan kişilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
CTP yaşanan protesto eylemi sonrası gerçekleşen gözaltı ve tutuklamalara ilgili yazılı bir basın açıklaması yaptı
Açıklama şöyle :
"Gözaltı ve davalar kabul edilemez!
Polis, herhangi bir hakaret içermeyen ve yalnızca “İrade Bizde” pankartı açan 6 yurttaşımızı gözaltına almıştır. Yurttaşlarımız, polis gözetiminde geçirdikleri dört saatin ardından, kendilerine dörder dava okunarak serbest bırakılmışlardır.
Anayasamızın 32. maddesi, yurttaşların önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız şekilde toplanma ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahip olduklarını açıkça belirtmektedir. Bu hak, aynı zamanda ifade özgürlüğünü serbestçe kullanma güvencesini de içermektedir.
Bugün polis tarafından gerçekleştirilen gözaltı işlemi ve devamında getirilen davalar ne demokratik ilkelere ne de Anayasa hükümlerine uygundur. Protesto edilen kişi her kim olursa olsun, polisin görevi tutuklama değil aksine yurttaşların barışçıl gösteri hakkını ve ifade özgürlüğünü güvence altına almak ve onları karşı saldırılardan korumaktır.
CTP olarak, bu gözaltı ve dava uygulamalarını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu olay, gösteri hakkı ve ifade özgürlüğüne yönelik kontrolsüz ve orantısız bir müdahaledir. Bu tür uygulamaların demokratik bir hukuk devletinde yeri olamaz. Bu yaklaşımın Polise duyulan güveni ciddi biçimde zedelediğini vurgulamak isteriz ve
Polisin sivil otoriteye bağlı ve özerk yapısı içerisinde kurumsallaşan bir yapıya kavuşmasının zamanı geldiğinin altını çizeriz."






