Bazı İşler Yürek İster…
Bazı işler Yürek ister, İnanmak İster, biraz inat biraz da çizginin ötesinde olmak İster…
Herkes Ülkesini sevdiğini söylüyor, bence bu hiç bir şey ifade etmiyor…
Önemli olan nasıl sevdiğidir, güzel sevmeli ve sevgisini eyleme geçirmelidir…
Aldığın sürece değil, verirken sevebilmek, verecek kadar sevmektir…
Devlette inadına iyi işler yapacağım diye direnenler yalnızlaşmaya doğru gideceğini de bilmelidir…
Çünkü hesabına dokunduğunuz her kişi o andan itibaren karşınızda olacaktır…
Bu ülkede sağ duyulu insanların hala daha var olduğunu unutanlar var sadece, hesabına dokunduğunuz ve karşınıza aldığınız her kişinin yerine yanınızda yüzlerce yeni o güne kadar belki de karşınızda olanların size destek verebileceğini unutanlar vardır…
Bunu yaparken Destek bulacağınızı düşündüğünüz yol arkadaşlarınızın dahi taktirini değil, aksine rahatsız olduklarını görecek, hissedeceksiniz…
Her şeyi Eleştiren Muhalefetin bile yaptığınız bu doğrudan rahatsız olduğunu göreceksiniz..
Onların derdi yol arkadaşlarınızdan farklı, arkadaşlarınız parti içi yarışta bireysel başarısızlığın peşindeyken onlar kitlesel başarısızlık, Partisel başarısızlık peşinde…
Çünkü başarı demek sizin güçlenmeniz, ya da Partinizin güçlenip yoluna devam etmesi demektir….
Çok ender de olsa kurumlarda yapılan Yanlışların üzerine gidilip Kurumları Kurtarmaya yönelik hamleler yapılıyor…
Sigortalarda yaşananlar da bunlardan bir tanesidir…
Peki bu işler bu gün mü başladı…
Neden ilk anda müdahale edilmedi…
Yedi Ayda 70 Milyonluk bir hacimden bahsediyoruz…
Sn Bakan daha bir Aylık Bakan, peki bunun öncesinde bu fark edilmedi mi, görülmedi mi Yoksa uğraşmak mı istenmedi bu da başka bir pencere…
(Gürsel Uzun)

Bir de şu taraftan bakalım , 200 liralık ilaç alacaksınız sigorta size 100ü verse siz o ilacı almak için doktora vizite ücreti ödemeniz lazım . 1000₺ vizite 200 ilaç 100 sigorta 1100₺ ödemeniz gerek.
(Emirali Tatlıdil)


Bu halk kendine neyin faydalı neyin faydasız olduğunu öğrenmeden sağlıklı bir geleceğe asla kavuşamayacaktır
(Kubilay Merttuna)


Reçete yolsuzluğuyla ilgili özelden çok yorum bir o kadar da soru alıyorum. Biliyorum cevap vermem bekleniyor. Tek tek yazmaktansa buradan yazayım:
Elbette bir düşüncem var. Ancak ben, ilkesel olarak tahkikatı açılmış ve yargıya intikal etmiş konularda yorum yapmam. Yargı sonucunu beklerim. Yorumumu yargı kararı sonrasınca yaparım.
Buna karşın bir temennimi de söylemeden geçmek istemem :
Umarım bu vesileyle PANDORA’NIN KUTUSU kapanmamak üzere açılmıştır.

PANDORA’NIN KUTUSU AÇILIRSA İÇİNDE NE Mİ VAR ?
Şimdi de “Pandora kutusu açılırsa içinden ne çıkar ?” diye soran var Benim aklıma ilk anda on bir kalem geldi. Artıran olur azaltan olmaz. 
1- Kıb-Tek’de ki her şey.
2- Toplum vicdanını yaralayan ,Bilinen ve bilinmeyen Vergi afları
3- Memleketteki mal mülkün fütursuzca yabancılara satılması
4- Sınavsız torpille kamu görevine almalar. 
5- Vatandaşlık, çalışma ve oturma izinleri verilmesinde olan bitenler.
6- Haksız ihale alanlar
7- Bir türlü bitirilemeyen ihaleler
8- Ülkede kayıt dışı kaçak yaşamı destekleyenler.
9- Batık kredi verilmesini teşvik edenler.
10- K.T.H.Y nı batıranlar.
11- DAÜ yü sıkıntıya sokanlar.
Bu ülkenin Bağımsız Anayasal kurumları .
Baş Savcılık, Sayıştaylık, Ombudsmanlık, Kamu Hizmetleri Komisyonu Başkanlığı. 
Hadi görelim sizi.
(Bülent Dizdarlı)