banner913
banner932
banner1012

Sosyal Medyanın Sesi

banner1020

banner974
Sosyal Medyanın Sesi

banner971
Günün komedisi
Lefkoşa'nın ortasında, hiçbir çalışma yapmadan ayağımıza kadar yabancı turistlerin, Lokmacı Sınır Kapısından Kuzey'e rahat geçişlerini dahi doğru düzgün organize edemeyenler;
Hindistan'dan evlenecek kişileri, KKTC'ye getirip "Hint düğünü" turizmi yapacaklarmış!
(Ülker Fahri)
 
Yazıklar olsun vallahi !!!
Biz federasyonda bile , çok daha ciddi hareket ederik. Üyelerimize saygımızdan. Bunların halka saygısı kalmadı!
Boyle bir rezillik olmaz !!! Tamam mı Devam mı diye haber okuruk!
Madem bozacaktınız ,ne kurdunuz ?
Başka derdimiz yok, her gün bu maskaralıkları çekeceyik!
Muhalefet milletvekilleri da ülkesini seversa bassın istifayı, onları da görelim !
Çok seslilikmiş, barajı yapacan %10, karma oyu da kaldıracan!
(Hasan Gazioğlu)
 
Fikri Ataoğlu "Hint düğünleri KKTC'de yapılacak" demiş.
Her törende 1 kobra gaybetseler 30 düğünde 30 kobra. Zannedersam Rumun yapamadığını Fikri Bey yapacak bize. Hepimizi yeycekler Fikri bey, vazgeç allahasıng.
(Ali Çomunoğlu)
 
 
 
Her şeye rağmen aşağıdaki cümlelerin bir mahkeme kararında dile getirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Fakat ortada olan şey ayıp değil, engelli bireylerin maruz kaldıkları sistematik insan hakları ihlalleridir. Bu ihlallerin sorumluluğu ise devlete aittir. Devletin ilgili kurumlarının bu kararı bir utanç olarak kabul edip, engelli bireylere insan hakları standartlarına uygun bir yaşam sunma yükümlülüğü vardır.
"Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakların Dair Uluslararası Sözleşmesi imza koyan devletlere engelli bireylerin haklarının sağlanması için mükellefiyetler yüklemektedir. Bu sözleşmeye göre engellilerin eğitim, sağlık gibi temel haklarından devlet sorumludur. Engelli bireylerin toplumdan soyutlanmadan gelişimlerini sürdürmeleri ve yaşamaları en önce devletin sorumluluğundadır. Devlete düşen vazife engelli bireyleri tespit edip onların ihtiyaçlarını gidermek ve haklarını savunmaktır. Huzurumuzdaki sanık bir insanın iletişim kurabilmesi için gerekli hiçbir yetiye haiz değildir. Sanık duyamaz, konuşamaz, yazamaz, okuyamaz ve işaret dili bilmez. Engelle doğmak bir kaderse engeliyle atıl bırakılmak bir ayıptır ve bu ayıp en başta devlete aittir. Huzurumuzdaki sanığa eğitim hakkı bahşedilmiş olsa idi en azından okuma yazma öğrenebileceği ve tepkisini ifade edebileceği ortadadır.”
(Fezile Osum)
 
Gerçekten bu ülkede:
Hak
Hukuk
Adalet
Liyakat
Dürüstlük
Saygı
Sevgi
Verilen sözleri tutma
Gibi kavramlar yerle bir edildi….
(Hasan Hüda Ecer)
 
 
Pötübör kafalar: Yücel Dolmacı dostumuz, tüketicinin en fazla rağbet ettiği Türkiye ithalatı bisküvinin fiyatının 14 TL'den 28 TL'ye çıkarıldığını yazdı dün... Saptama doğru, mantıklı yorum da çok haklı... Dün ben de diklemesine fırlayan o fiyat karşısında şok oldum... Yahu, yüzde yüz zam mı olur?.. Peki bunun gerekçesi ne be Pötübör kafalar?. Hırçın, doyumsuz, şımarık ve dengesiz çocuklar gibisiniz vallahi.. (Pötü (Petit) Fransızcada "bebek çocuk" demektir)
(Ahmet Tolgay)
 
 
Yeni tartışma Maliye bakanın odasında Atatürk veya diğer Cumhurbaşkanlarının resmi var mıydı, yok muydu üzerinde şekilleniyor. Ukrayna'nın Başkanı gibi yapsınlar. Zelinski seçilen Cumhurbaşkanlarının resmi yerine bakanlara ofislerine kendi çocuklarının resmini asmalarını istemişti. Önemli bir karar verirlerken çocukların gözlerinin içine bakmaları için.
(Mete Hatay)
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.