“Askeri yasak bölgeyi ihlal” suçlamasıyla tutuksuz yargılanan beş Kıbrıslı Rum sanık dün yeniden Askeri Mahkeme’ye çıkarıldı. Dünkü duruşmada sanıklar dinlendi. Dava, 24 Eylül Çarşamba gününe ertelendi.
Yargıç Tutku Candaş’ın huzurunda görüşülen duruşmada, Başsavcılık adına savcı, sanıklar adına ise avukatlar Uğur Çulhaoğlu ve Öncel Polili hazır bulundu.
66 yaşındaki Gregory Gregoriou’nun 19 Temmuz’da saat 16.00 sıralarında, Gazimağusa’da Akyar Kara Giriş Kapısı’ndan muhaceret işlemi yaptırmadan askeri yasak bölgeyi ihlal ederek, KKTC’ye giriş yaptığı iddia edilmiş
kendisiyle birlikte araç sürücüsü 60 yaşındaki Andreas Kyprianu, 60 yaşındaki Annie Kyprianu, 63 yaşındaki Niki Gregoriou ve 68 yaşındaki Antonis Louca
tutuklanmıştı.
Dünkü duruşmada ilk olarak savcı söz aldı ve başka tanık dinletmeyeceğini belirtti. Ardından sanıkların dinlenmesine geçildi.
Beş sanık, 19 Temmuz’da, Akyar Kara Giriş Kapısı’ndan geçiş yaparken, araçta hangi düzende oturduklarını anlatarak, muhaceret işlemlerini yaptırdıklarını kaydettiler. Sanıklar ayrıca, kırmızı renkli tabelaların askeri bölge anlamına geldiğini ve arkasına geçilemeyeceğini belirterek, tabelanın ötesine geçmediklerini ifade ettiler.
Dört sanık Andreas Kyprianu, Annie Kyprianu, Niki Gregoriou ve Antonis Louca, diğer sanık Gregory Gregoriou’nun da sınır kapısından geçişte, muhaceret işlemini yaptırdığını kaydederek, “Gregory Gregoriou saklanmadı, saklanması için bir sebep yoktu” dediler.
Mahkemede ifade veren Kıbrıslı Rumlar, Akyar Sınır Kapısı’ndan geçiş yaptıkları sırada 5 kimlik kartını kapı görevlisine teslim ettiklerini, ancak görevli memurun yalnızca 4’ü için işlem yaptığını savundu. Bu durumun kendilerinden değil, kapıdaki işlemden kaynaklandığını ileri sürdüler.
Savcılık ise bir kişinin kimliğini bilerek vermediğini ve aracın arka camlarının siyah filmli olması nedeniyle görevli memurun sadece 4 kişi için işlem yaptığını belirtti.
Sanıklar, söz konusu kişinin daha önce defalarca Kuzey Kıbrıs’a geçtiğini ve görevli memurun “arka camları açın” şeklinde bir talebi olmadığını hatırlattı.
Savcı ise, araçta şoför olarak bulunan Andreas Kyprianu’nun dinlendiği sırada, sanığa sorular yönelterek, iddialarda bulundu.
Muhaceret işlemleri yapılıp, tüm kimliklerin görevliye verildiği yönündeki tespitlerin “mesnetsiz” olduğunu kaydeden Savcı, şoförün tutuş ve veriş tarzından diğer yolcuların bunu göremeyeceğini belirtti, “Beş tane kimlik verildiği teyit edilemez. Kameralar çalışsa da, teyit edilemezdi. Sanık Gregory Gregoriou’nun kimliğini ibraz etmediniz” dedi.
Savcı, sanıkların, Andreas Kyprianu’nun 1974 öncesindeki taşınmazları hakkında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde dava açmak için KKTC’ye keşif amaçlı geçtiğini savunarak, bu nedenle araçta taşınmazlarla ilgili klasör olduğunu söyledi. Savcı, “Hiçbir makul insan arkadaşlarına mallarını göstermek için yanında klasör taşımaz” diyerek, Andreas Kyprianu’nun, keşif yapılacağını bildiği için KKTC kayıtlarına girmek istemediğini, diğer sanıkların da buna müsaade ettiğini savundu.
Araçta şoför olarak bulunan Andreas Kyprianu ise “Ben makul bir insanım” diyerek, dava açmadıklarını, açma niyetleri de olmadığını kaydetti.
Andreas Kyprianu, KKTC’ye geçerken, her zaman kimlikleri sayıp, kontrol ettikten sonra sigorta belgeleriyle birlikte görevliye verdiğini de söyledi.
Savcının, Gregory Gregoriou’nun saklanması için sınır kapısından geçmeden önce Antonis Louca ile yer değiştirip, arka koltuğa geçtiği iddiasını da yanıtlayan Andreas Kyprianu, Antonis Louca’nın kilolu olduğu için ön tarafa oturduğunu belirtti.
Sanıkların dinlenmesinin ardından Avukat Uğur Çulhaoğlu söz alarak, iki tanıkları daha olduğunu kaydetti.
Dava, savunmanın tanıklarını hazır edebilmesine olanak sağlamak adına 24 Eylül Çarşamba günü saat 10.30’a ertelendi.