SOSYAL MEDYANIN SESİ
Başarı da arkadaşlarınızın sayısını, başarısızlıkta ise kalitesini öğrenirsiniz.
(Eralp Şerifoğlu)
Hatırlarsınız?
Eskiden Ortaköy Halk Fırınından çörek ve peksemet almaya giderdik o şu, kavrulmuş fıstığın kokusu da tutardı ortalığı ,almadan çıkmazdık.. Kağıt keseciğe koyardı sıcak sıcak
(Amber Eker)
Öneri yorum.
Belediyeler suyu hemen bugün benzin gibi döviz kuruna göre ayarlasın.
Hükümette kurtulsun, DSİ de kurtulsun. Belediyelerin borçlarını da daha erken ödeyelim.
Hani bir lokma ekmek geçmiyor diyorduk ya, şimdi boğazımızdan bir damla su geçmiyor diyeceğiz.
Artık ölüyorum yok, öldüm var.
(Hüseyin Cumaoğlu)
Ramazam geldi hoşgeldi
Marketlere, manavlara bakılırsa gelen Ramazan değil de Ramazam.
Her şeye zam, her fırsatta zam, Ramazan dolayısıyla gene zam.
Ramazamımız mübarek olsun.
(Cenk Özdağ)
Dün Lokmacı barikatından dostum Şevket Öznur'la uzun yola yürüdük. Kitaplarımıza ISBN veren Lefkoşa kütüphanesine uğradık önce. Arşivlerine kitaplarımızı kattık. Dönüş yolunda Leventis Müzesine uğradık. Müzenin en üst katında bu kez de Kıbrıs Futbol Tarihi konulu sergi vardı. Her zamanki gibi "bravo insanlara". Özellikle yakın geçmişle ilgili kültürel-sosyal olaylardan süzülerek gelen sergilerde Leventis Müzesi büyük önem taşır. Belki sizler de benim gibi şu soruyu sormuşsunuzdur kendinize: "Biz bunu niye beceremiyoruz-becermiyoruz-becertmiyorlar?". Kronolojik bir sırayla ve materyalleri abartmadan yerinde, sade ve bilgi verici sergide Çetinkaya'yı, 1901 Türk İdadi Lisesi takımını, Kıbrıs Karması'nı ve dolayısıyla Kıbrıslı Türk futbolcuları da görmek büyük bir gurur veriyor insana... Yani bu kadar zor mu belli bir süre segilenebilecek bir "Çetinkaya Kulüp" tarihiyle ilgili bir sergi düzenlemek? Ya da belli bir dönemi kapsayacak futbol-atletizm sergisi? ya da toplumsal tarihimizde yer alan "Bölükler arası maçlar-sportif etkinlikler sergisi", ya da Rum takımlarında forma giymiş Kıbrıslı Türkler ve o takımlardan oluşan bir sergi? bir Defteralı, bir Sevim Ebeoğlu, ve onlar gibi değerlerimizden oluşan karma bir sergi... gerçekten bu kadar zor mu?
(Eralp Adanır)
Kaçırmayınız : Gazetelerimizde, bir araştırma- anket sonucunu okudum. Üzüldüm, ama şaşmadım. Gençlerimizin yüzde 52 ye yakını, yabancı, başka ülkelere göç ediyor. İş ve aş arıyorlar. Zira, memleketimizde gençlerin geleceği , karanlık, belirsiz ve umutsuz. İnsan gibi geçinebilecek, aile kuracak, evlat yetiştirecek, okutacak, everecek, barınak sağlayabilecek ortam kalmadı. Bir de, askerlik yapmamak için adadan ayrılan yüzde 7 ye yakın genç de bulunuyor, ankete göre. (yüksek tahsil için ayrılanlar hariç) Bu , ürpertici, üzücü rakamlarla ve durumla ilgilenen yetkililerimiz, hükümetimiz var mı ? Bence, yok ki da ondan göç akını yoğunlaşıyor. Partizanlığın, eşe dosta istihdam ve çeşitli olanaklar sağlamanın, kayırmacılığın geçer akçe olduğuna bakıldığında, gençlere hak vermemek , mümkün değil. Büyük lider, devlet adamı, Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye cumhuriyetini ve halkını, "gençlere emanet" etmişti. Unutulmamalı. Bizim ,buralarda, KKTC’yi ve halkını emanet edecek Genç de kalmayacağından korkuyorum. Ve ilgilileri, ciddi şekilde düşünmeye davet ediyorum. Gençlerine, iş aş, aile kurmak, evlat yetiştirmek, insan gibi yaşamak olanağı sağlayamayanlar, günün sonunda, hem gençler hem de kendileri kaybedecekler.
(Özcan Özcanhan)
Bunlar da ilginizi çekebilir