Ayaklı Gazete

SOSYAL MEDYANIN SESİ

Abone Ol

(Emine Sütçü)
 
Türkiye’deki depremler sonrası, ülkemizde de bir deprem olasılığının yüksek olması nedeniyle, son günlerde ciddi bir panik var.
Ama paniğin yanı sıra daha büyük bir olgu olarak bilgi kirliliği karşımızda duruyor.
“Hükümetin” gerçekten acil olmayan konularla gündemi meşgul etmeyi bırakıp, ilgili tüm paydaşlarla bir araya gelerek olası bir depremde ne yapılıp yapılmaması konusunda bilgilendirici olması ve bilgi kirliliğini ortadan kaldırması gerekmektedir.
Zaman, mecliste komiteler ile oyalanıp zaman kaybetme zamanı değil...
(Aral Moral)
 
 
1964 yılında Atatürk ilkokulu avlusunda sığınaklar yapmıştık.
kullanmak gerekmedi ama onlar dört yıl boyunca tedbirdi.
başka boş alanlarda da vardı.
tedbir hemen ertesi gün için alınmaz alınamaz da zaten.
tedbir uzun erimli planlama parçasıdır.
ve ilk tedbir de akılla bilimle hareket etmektir
acele ve panikle değil
gün tedbirleri düşünme tartışma bilime sarılma günüdür
(Cumhur Deliceırmak)
 
Depremden çıkan molozlarla Türkiye ve Kıbrıs arasında yapay ada oluşturma fikrinden sonra, tahminim bugün de eldeki malzemeyle Kıbrıs'a ikinci kat çıkmak gibi çılgın bir proceyle gelebilir çılgın proceci şahıs.
Vatan toprağını bir çırpıda ikiye katlamak.. yabana atılacak bir fikir da olmaz yani.
(Cenk Özdağ)
 
Sakin olmak lazım. 9 Ekim 1996'da merkez üssü Kıbrıs olan, bazı çözümlemelere göre 6 nokta 8 bazılarına göre 7 şiddetinde depreme Lefkoşa'da 5 katlı binanın 5. Katında yakalanmıştık. Ne olmuştu? Kitaplar CD'ler etrafa saçılmıştı, çok korkmuştuk panik yaşamıştık. Deprem bitince en ufak hasar almamış evlerimize geri dönmüştük. Hop oturup hop kalkmaya gerek yok. Kıbrıs birçok deprem sınavını başarıyla verdi, sadece hatırlamak lazım.
(Selim Sayarı)
 
Hade bakalım.
Şimdi deprem kapıya dayandı ya herkes uzman herkes bilirkişi oldu .Yetiştiren yazıyor çiziyor resim atıyor çatlaklarla ilgili, sıva kabarmalarını bina yıkıldı yıkılıyor formatına sokuyoruz.
Bırakın bunu da mühendislerimiz görüş belirterek bizleri bilgilendirsin. Her çatlak her sıva dökülmesi binanın çöktü gitti yıkılıyor anlamında değildir.
(Hüseyin Cumaoğlu)