1. Clara Germana Cele
1906 yılında ruhu ele geçirildiği söylenen kadın Güney Afrikalı Cele, henüz 16 yaşındayken bu olay başına gelmiş. Şeytanla anlaşma yaptığı söylenen genç kız bundan bir süre sonra tuhaf davranışlar sergilemeye başlamış. Dini işaretlere karşı tepki vermeye, çevresindeki insanların geçmişleri hakkında kimsenin bilmediklerini söylemeye, daha önce bilmediği yabancı dilleri konuşmaya başlamış. Sonunda iki rahip tarafından şeytan çıkarma ayni düzenlenmiş. Tanıkların anlattığına göre ayinler sırasında yattığı yataktan yaklaşık bir metre kadar yükselmiş. İki gün süren ayinin ardından ruhunun huzura kavuştuğu ve kötü ruhların kovulduğu söyleniyor.
2. Anneliese Michel
Belki de vakalar arasında en trajik olanı. Sara teşhisi konulan genç kıza ne tedavi ne de ilaçlar fayda etmemiş. Akıl hastahanesinde yatan kız kendi idrarını içmeye, tuhaf sesler çıkarmaya ve saldırganlaşmaya başlamış. Ailesi resmi kurumlardan "exorcism" ayini talep etse de kabul görmemiş. Ancak, bölgedeki iki rahip kızın durumuna acıyıp ayin yapmayı kabul etmişler. Ancak, 10 ay süren ritüeller bir sonuç vermemiş. Bu süre içerisinde de yemek bile yiyemeyen kız hayatını kaybetmiş. "The Exorcism of Emily Rose" (Türkiye'de yayınlanan ismiyle "Şeytan Çarpması") filmi bu kızın hayatından esinlenerek çevrilmiştir.
3. Roland Doe
The Exorcist filmine konu olan gerçek bir hikaye. Ele geçirilme olayları içerisinde en bilinenlerden biri. 1940 yıllarının sonlarında halasının ruhuyla iletişime geçmek için cadı tahtası kullanmasıyla hayatı altüst oldu. Tıpkı diğerlerindeki gibi tuhaf sesler, yabancı diller, yerden yükselmenin yanı sıra vücudunda nasıl olduğu belli olmayan pençe izleri de oluşmaya başladı. Ailesi tarafından hastahanede şeytan çıkarma ayini düzenlenmesi istendi. Rahip bunu otuz kez denedi ve sonunda başarılı oldu. Ayinin sonunda tanıkların anlattıklarına göre hastahanede yoğun bir kükürt kokusu ve duman oluşmuştu.













