banner913
banner932
banner1012

YDÜ sayesinde ilaçlara ve insüline veda

banner1020

39 yıldır Tip 2 diyabet ve dirençli hipertansiyon hastası olarak hayatını sürdüren 3 çocuk annesi, 66 yaşındaki Cemaliye Buba, YDÜ Hastanesi’nde geçirdiği Laparoskopik SADI-S ameliyatı ile her gün kullanmak zorunda kaldığı avuç dolusu ilaca ve insüline veda etti

banner974
YDÜ sayesinde ilaçlara ve insüline veda

banner971

 

39 yıldır kontrolsüz tip 2 diyabet ve dirençli hipertansiyonla mücadele ederek yaşamını sürdürmek zorunda kalan 66 yaşındaki Cemaliye Buba, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde geçirdiği Laparoskopik (Kapalı Ameliyat) SADI-S ameliyatı ile her gün kullanmak zorunda kaldığı avuç dolusu ilaca ve insüline veda etti.

Hamitköy’de yaşayan 3 çocuk annesi, 66 yaşındaki Cemaliye Buba, 39 yıldır Tip 2 diyabet ve dirençli hipertansiyon hastası olarak hayatını sürdürüyordu. Hipertansiyonu için her gün birçok ilaç kullanan ve kontrolsüz diyabeti nedeniyle de insülin pompasıyla yaşamak zorunda kalan ve buna rağmen şeker hastalığı kontrol altına alınamayan Cemaliye Buba, bugüne kadar çare bulamadığı hastalığından, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Obezite Diyabet ve Reflü Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Serkan Ayhan tarafından uygulanan SADI-S tekniğiyle ameliyat olarak kurtuldu.  Geçirdiği operasyon sayesinde sağlığına kavuşan Cemaliye Buba, artık hayatına bu hastalıklara bağlı ilaç ve insülin kullanmaksızın devam edebilecek.

OP. DR. SERKAN AYHAN;  “DİYABET BİRÇOK ORGAN HASARINI DA BERABERİNDE GETİRİYOR.”

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Obezite, Diyabet ve Reflü Cerrahisi Kliniği’ne başvuran Cemaliye Buba’nın gerçekleştirilen fiziki muayene ve kan tetkiklerinde cerrahi tedavi için uygun bir aday olduğu sonucunun elde edildiğini açıklayan Op. Dr. Serkan Ayhan, “1.64cm boyunda, 103 kilo ağırlığında ve 39.23 vücut kitle indeksine sahip hastamızın, pankreastaki insülin rezervi sonuçları da cerrahi için uygun bir aday olduğunu gösterdi.  Kreatinin değerlerinin yükselmeye başlamış olması nedeniyle hastamız, diyabete bağlı böbrek yetmezliği ile de karşı karşıya idi ve bir an önce ameliyat olması gerekiyordu.  Bu nedenle hemen hastamızın ameliyatını gerçekleştirdik.” şeklinde konuştu.

BİR AMELİYAT ÜÇ TEDAVİ

CemaliyeBuba’nın da özellikle kontrolsüz Tip 2 diyabeti nedeniyle ameliyat edildiğini, operasyon sırasında midesinin tüp mide yöntemi gibi küçültüldüğünü, bu işlemle salgılanan açlık hormonun devre dışı bırakıldığını, ince bağırsağın son kısmının mide ile birleştirilmesi sonucu da kan şekerini düzenleyen insülin hormonunun daha aktif hale getirildiğini ifade eden Op. Dr. Serkan Ayhan, hastanın diyabet hastalığına son verilmesine ek olarak, obezite sorununun da ortadan kalkacak olması nedeniyle, tansiyonunun da düzene gireceğini kaydetti.

Hastanın ameliyat öncesi ve ameliyat sırasında 300 seviyelerindeki kan şekerinin, operasyonun ertesi gününden itibaren 200’e gerilediğini ifade eden Op. Dr. Serkan Ayhan, taburculuğunun gerçekleştirildiği 4. günde iseinsülin kullanmaksızın ölçülen açlık kan şekerinin 89 olarak tespit edildiğini bildirdi.

Annesi  Cemaliye Buba’nın sağlığı ile ilgili açıklamalarda bulunan kızı Fatma Buba Mutlu, annesini Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne getirdiklerinde morallerinin bozuk olduğunu belirtirken, hastanedeki tedavi sürecinin başlaması ve ameliyatının  yapılması ile birlikte sağlığına kavuştuğunu ve doğru yere geldiklerini bir kere daha anladıklarını ifade ederken annesi ile artık evlerine sağlıklı şekilde gidebileceklerini belirtti.

OP. DR. SERKAN AYHAN;  “UYGULANACAK CERRAHİ İŞLEMİN TİPİNE, HER BİR HASTA ÖZELİNE GÖRE KARAR VERİYORUZ.”

“Karşı karşıya olduğu riskler nedeniyle ölümcül problemlere maruz kalınmasına neden olan, dolayısıyla da yaşam süresini kısaltan düzey olan morbid obezite sınıfında bulunan hastamıza, obez hastalara uygulanan, hem obeziteyi hem de diyabeti tedavi eden SADI-S cerrahi tekniğini uyguladık.” ifadelerini kullanan Op. Dr. Serkan Ayhan, uygulanacak cerrahi tekniğin, hastanın klinik bulgularına, sahip olduğu yandaş hastalıklara ve hasta bazlı tedavi hedeflerine göre belirlendiğini söyledi.

“OPERASYONLAR SONRASINDA HASTALARIMIZ KESİNLİKLE AĞRI YA DA ACI HİSSETMİYORLAR.”

Hastaların operasyon sonrası aynı gün ayağa kalkıp zorlanmadan dolaşabildiklerini, ertesi gün ağrı dahi duymadıklarını belirten Op. Dr. Serkan Ayhan, “Gerçekleştirdiğimiz tüm operasyonlarda hastalarımıza kesinlikle ağrı kesici vermiyoruz.  Hastalarımız zaten herhangi bir ağrı, acı da hissetmiyorlar.  Ameliyatın ertesi gününde çok düşük dozda insülin alan diyabet hastalarımızın ise şeker düzeylerinin bir hafta ile en geç 2 ay içerisinde tamamen düzene girmesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

TİP 2 DİYABET HASTALARI İÇİN ALTERNATİF  İKİ AMELİYAT TEKNİĞİ UYGULANIYOR

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Obezite Diyabet ve Reflü Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Serkan Ayhan tarafından yapılan ve Kıbrıs’ta bir ilk olma özelliğini taşıyan Tip 2 Diyabet Ameliyatları Alternatif İki Teknik İle Gerçekleştiriliyor.

Geçtiğimiz haftalarda ameliyat edilen Hülya Dereli için uygulanan,  “Illeal Interposition with Sleeve Gastrectomy” isimli laparoskopik (kapalı ameliyat) teknik ile midenin tüpleştirilerek bağırsakların ilk kısmı ile son kısmının yerinin değiştirilmesi ve hastanın çok yemesini, çok su içmesini ve sık idrara çıkmasını engelleyerek aynı zamanda normalde bağırsakların son kısmında bulunan ve operasyon sırasında yukarıya taşınan GRP1 hormonunun pankreasta insülin yapımını uyararak, şeker hastalığının kontrol altına alınması sağlanıyor.

Cemaliye Buba’ya uygulanan SADI-S Tekniği ile de; mide tüp mide yöntemi gibi küçültülerek salgılanan açlık hormonu devre dışı bırakılıyor ve ince bağırsağın son kısmı mide ile birleştirilerek kan şekerini düzenleyen insülin hormonunun daha aktif hale getirilmesi sağlanıyor. Bu yöntemle, hastanın diyabet hastalığına son verilmesine ek olarak, obezite sorununun da ortadan kalkacak olması nedeniyle, tansiyon da düzenli hale geliyor.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.