Başbakan Ünal Üstel, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) toplumda tedirginlik yaratan son uygulamalarına ilişkin, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti ile istişare halinde üretilen kararları gelecek hafta açıklayacağını belirtti.
Üstel, “Bugüne kadar Rum’un hiçbir hareketine duyarsız kalmadık, bu hareketlerine de duyarsız kalmayacağız.” dedi.
Üstel, Rum tarafının tedirginlik yaratan son uygulamalarına karşı hükümetin atacağı adımlara ilişkin soruya yanıt vererek, bu konunun Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti ile en üst düzeyde masaya yatırıldığını belirtti. Üstel, bugüne kadar Rum tarafının hiçbir hareketine kalmadıkları gibi bu konuya da duyarsız kalmayacaklarını vurgulayarak, “Türkiye Cumhuriyeti ile üreteceğimiz kararları gelecek hafta sizlerle paylaşacağız. Bu doğrultudaki çalışmalarımız istişare halinde sürdürülüyor.” ifadelerini kullandı.
Mal Tazmin Komisyonu’nun Rum tarafından gelen talepleri karşılayacak durumu olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtlayan Başbakan Üstel, “Paradan kaynaklı hiçbir sıkıntımız yoktur. Ödemeye de devam edeceğiz.” dedi.
Üstel, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun hayati bir komisyon olduğunu vurgulayarak, kısa süreli hükümetlerden dolayı tazminatların zamanında ödenememesinden dolayı Rum tarafının konuyu Avrupa Parlamentosu’na taşıyarak Komisyon’u iptal etmeye çalıştığını hatırlattı. Üstel, iki defa başarısız oylamanın ardından üçüncü oylamanın haziranda yapılacağını kaydetti.
Bu kapsamda yapılacak ödemelere kaynak bulunması için hükümet olarak yaptıkları ilk işlerden birinin konut alan yabancılara ek vergi konulması olduğunu belirterek, bu şekilde oluşturulan fonla yaklaşık 18 milyon sterlin toplandığını ve Komisyon’daki hazır dosyalara ödeme yaptıklarını belirtti. Ek borçlanma yapılarak da ödemelerin gerçekleştirildiğini söyleyen Üstel, şöyle konuştu:
“2021'i bitirdik, 2022'ye başlıyoruz. Paramız mevcuttur. Hiç sıkıntımız yoktur. Ama Rum tarafı Komisyon’a müracaat edenlerin dosyalarını geri çekmeleri için baskı yapıyor. Biz de aksine dosyaların ödenmesi için büyük çaba sarf ediyor, gününde ödüyoruz. Ödemeye de devam edeceğiz.”
Kıbrıs Türk halkının artık sadece ambargolarla değil; siyasi şantajlarla, ekonomik sabotajlarla ve insanlık dışı diplomatik kuşatmalarla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Üstel, “Bu tutum içerisine giren Rum tarafının sözde çözüm çağrıları, dünya kamuoyunu aldatmaya yöneliktir. Bu tutum barışa değil çatışmaya, kardeşliğe değil düşmanlığa, insanlığa değil insafsızlığa dönüşmüştür” diye konuştu.
Üstel, şöyle devam etti:
“Uluslararası topluma çağrımız nettir: Kıbrıs Türk halkının yıllardır süren izolasyonunun kaldırılması bir lütuf değil, hak iadesidir. Ve herkes bilmelidir ki: Rum Yönetimi’nin dilinde barış olsa da görülüyor ki aklında savaş vardır. Kıbrıs Türk halkı, bu haksızlığa dün olduğu gibi bugün de boyun eğmeyecektir. Uluslararası toplum gerçekten adada kalıcı bir çözüm istiyorsa, Rum Yönetimi’ni durdurmalıdır. Biz tüm yatırımcılarımızı, tüm vatandaşlarımızı korumaya kollamaya ve her koşulda yanlarında durmaya devam edeceğiz.”





