Lübnan ve GKRY deniz yetki alanının belirlenmesi konusunda ilk olarak 2007'de mutabakata varmış ancak o dönem Lübnan Meclisi anlaşmayı kabul etmemişti.
Ekim 2022'de ise Lübnan Cumhurbaşkanlığı, GKRY ile tartışmalı deniz sınırı meselesinde bir formülde anlaşma sağlandığını duyurmuştu.
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın 9 Temmuz'da GKRY'ye yaptığı ziyaretin ardından süreç hız kazandı. 11 Temmuz'da toplanan Bakanlar Kurulu, Lübnan ile GKRY arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi amacıyla teknik bir komite kurulmasını kararlaştırdı.
Eylül ayında ise iki taraftan heyetler bir araya gelerek, anlaşma taslağının son halini görüştü.
Lübnan'ın denizde, güneyde İsrail, kuzeyde Suriye ve batıda Kıbrıs Adası'yla sınırı bulunuyor.
Doğu Akdeniz'de zengin gaz ve petrol kaynaklarının olduğunun duyurulmasından sonra Lübnan, söz konusu 2 ülke ve GKRY ile dolaylı ya da doğrudan görüşme adımları atmıştı. İsrail ve Lübnan, uzun süreli dolaylı müzakereler sonucunda deniz sınırı çizimi konusundaki anlaşmayı 2022'de imzalamıştı. Lübnan hükümeti de 23 Ekim tarihli toplantısında, GKRY ile varılan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasını onaylamıştı.
Güney’de yayımlanan Alithia gazetesi “Tasos Papapdopulos’un 2007’deki Anlaşmasını İptal Ettiler” başlıklı haberinde Rum önceki Çarşamba günü Beyrut’ta imzalanan MEB sınırlandırma anlaşmasının, söylendiği gibi güncellenmiş değil, Tasos Papadopulos döneminde imzalanan ancak onaylanmayan anlaşmadan çok farklı olduğunu ve önemli değişiklikler içerdiğini bildirdi.
Gazete edindiği bilgilere dayanarak önceki Çarşamba günü imzalanan anlaşma ile Lübnan’ın 2007’ye göre 2 bin 500-3 bin km² daha fazla deniz alanı edindiğini, Güney Kıbrıs’ın da aynı oranda alanı kaybettiğini yazdı.
Haberde bu değişikliğin, Güney Kıbrıs’ı ziyareti sırasında Lübnan Devlet Başkanı Joseph Aoun tarafından talep edildiği, Rum yönetiminin de kabul ettiği bilgisi verildi.




