Sendika Başkanı Metin Arhun’un imzasıyla yapılan açıklamada, işçi olmadan üretimin, işveren olmadan da istihdamın mümkün olmayacağı vurgulanarak, “İşçi ve işverenin arası açıldıkça, toplumsal yapımız da bundan zarar görür. Birbirimizden uzaklaşmak, ortak geleceğimizi zedeler” ifadelerine yer verildi.
Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nun 16 Temmuz’daki toplantısı öncesinde kamuoyuna seslenen Arhun, 2020 yılında 485 Sterlin olan brüt asgari ücretin 2025 Ocak itibarıyla 993 Sterlin’e (1.170 Euro) yükseldiğini belirtti. Bu artışın son üç yılda reel olarak yüzde 157’ye ulaştığını aktaran Arhun, bu seviyenin birçok AB ülkesinden dahi yüksek olduğunu vurguladı.
Arhun, “KKTC'de asgari ücret Polonya, Portekiz, Yunanistan, Romanya, Macaristan ve Türkiye gibi ülkelerin önünde. Bu durum üretim sektörümüzün uluslararası rekabetini olumsuz etkiliyor” dedi. Bazı firmaların bu nedenle ya küçülmeye gittiğini ya da üretimi durdurduğunu dile getirdi.
Asgari Ücretler Yasası’nın yanlış yorumlandığını savunan Arhun, yasanın asgari ücretin dört kişilik bir ailenin değil, çekirdek bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamaya göre belirlendiğini söyledi. “Hayat pahalılığı oranı tek kıstas olamaz. Üretkenlik, geçim endeksi ve ekonomik sürdürülebilirlik de dikkate alınmalıdır” dedi.
Arhun, üçüncü ülkelerden gelen işçilere işverenlerin yemek ve konaklama sunduğunu, bu nedenle bu çalışanlara uygulanacak asgari ücretin yüzde 30 ila 50 arasında daha düşük hesaplanabileceğini önerdi.
Açıklamada ayrıca kamu maaşlarına yapılan yüzde 17,9’luk zammın, vergi kesintileri sonrası asgari ücret artışlarıyla bire bir kıyaslanmaması gerektiği de vurgulandı.
Sendika, huzurlu bir çalışma ortamının ancak karşılıklı anlayış ve ekonomik gerçeklere dayalı kararlarla mümkün olabileceğini ifade ederek, “Yeni yıl öncesi tansiyonu düşürmek ve toplumsal faydayı öncelemek hepimizin yararınadır” mesajını verdi.