banner913
banner932
banner1012

VÜCUT SÜSLEME SANATI

banner1020

Günümüzde dövme yaptırma istemini, kişisel süslenme ve modayla tanımlayabiliriz. Ancak dövmenin insanlık tarihine ilk girişi şüphesiz ki bu kadar basit değildi. Dünyada, ilk sosyal yaşamın örnekleri olarak kabul edilen, ilkel- komün toplumla birlikte, son derece masum gereksinimlerden yola çıkarak; korkularını, beğenilerini , isteklerini, inançlarını, geleneklerini, sosyal ve sınıfsal statülerini çizgi ve işaretlerle çıplak bedenlerine, yine bir başka insana ve doğaya göstermenin ifadesi olarak, ilk dövme uygulamaları yapılmıştır.

banner974
VÜCUT SÜSLEME SANATI

banner971
Günümüzde dövme yaptırma istemini, kişisel süslenme ve modayla tanımlayabiliriz. Ancak dövmenin insanlık tarihine ilk girişi şüphesiz ki bu kadar basit değildi. Dünyada, ilk sosyal yaşamın örnekleri olarak kabul edilen, ilkel- komün toplumla birlikte, son derece masum gereksinimlerden yola çıkarak; korkularını, beğenilerini , isteklerini, inançlarını, geleneklerini, sosyal ve sınıfsal statülerini çizgi ve işaretlerle çıplak bedenlerine, yine bir başka insana ve doğaya göstermenin ifadesi olarak, ilk dövme uygulamaları yapılmıştır. O günün koşullarında ilkel yöntemlerle yaptıkları bu süslemeler insanlık tarihinde yerini almıştır. Dövme uygulaması, kesintiye uğramadan, günümüze kadar ulaşmasının konuya bir insani ihtiyaç olarak bakılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Doğaya karşı verdiği hayatta kalma mücadelesi için, zekice geliştirdiği; kesici, delici aletlerin ve ateşi kullanmanın yanı sıra ,dövmeninde insan hayatına bu ilklerle beraber girmesi, aynı zekanın ve ihtiyacın bir ürünüdür.Yukarıda saydığım haklı gerekçelerle birlikte bedenlerine yaptıkları çizimleride bir iletişim aracı olarak kullandıklarını biliyoruz. Bedende giysinin olmadığı ortamda, vahşi hayvanları ürkütmek, avlanan hayvandan daha fazla pay almak, kabilede liderliği güç ve üstünlüğü, ortaya koymada yine benzer işaretler vücutta kullanılmıştır. İnsan toplulukları arasında, yazının bulunmasıyla birlikte, dövme uygulamaları daha bilinçli ifade biçimiyle güçlenip, sosyal yaşamın olgularını ifade etmede ve dışa vurumunda daha belirleyici olmuştur. Yazıyla birlikte insan yaşamıda sosyal sınıflara ayrılmış, dövme bu zaman diliminde zengini ,fakiri ,köleyi ,sahibi, askeri birimler arasındaki kademe ve rütbe farklılığını, cesareti, mahkumu ,bekarı, nişanlıyı, evliyi, dulu, bereketi, umudu ve umutsuzluğu toplumun diğer bireylerine en kısa ve en anlaşılır yöntemle anlatmak hep dövmeyle olmuştur.
 

ESKİ MEDENİYETLERDEN İSLAMİYETTE DÖVME SANATI





Dünyanın en eski medeniyetleri içinde yer alan Türkler, M.Ö.'ki yüzyıllarda oba yaşamından beyliğe ve daha sonra Anadolu da kurdukları imparatorlukla dünya tarihinde yerini almıştır. Orta Asya da gelişen atalarımız, kurdukları yaşamın her alanında, dövmeyi de yukarıda belirttiğim nedenlerle, en güzel biçimiyle bedenlerine uygulamış ve taşımışlardır. Kendilerine seçtikleri Budizm’in kolu olan Şamanizm inanç biçimi Türk toplumunda dövmeyi daha anlamlı kılmıştır. Şaman rahiplerin müritlerine yaptıkları dövmelerle kötülüğün ve uğursuzluğun bedenden uzaklaştırıldığına inanılırdı.Tanrıya yakın olmanın, ona inanmanın bir ifadesi olarakta , dövme Türk topluluklarında yaygın bir biçimde kullanılırdı. Aynı tarihsel paralellikte yer alan, sahip oldukları coğrafya nedeniyle daha yerleşik düzeni olan Çinliler, dövme sanatını dünyada en iyi geliştiren ve geniş kitlelere uygulayan ülkelerin başında gelmektedir.Türklerin kendileriyle girdiği askeri, siyasi, ticari ve insani ilişkiler nedeniyle, Türkler dövme uygulamasında teknik ve sanatsal olarak dahada gelişmiştir. Bulundukları coğrafyadaki, olumsuz iklimsel gelişmeler Türkleri yeni yurt arayışlarına iterken, Avrupa içlerine kadar ilerleyen Türk akıncılar bu kültürü Avrupanın ortasına kadar taşımıştır.Bu akınların uzun yıllar ilk yerleşim alanlarından olan, özellikle bugün ki Macaristan da müzelerdeki günümüze kadar ulaşan gravürlerde, Türk akıncıları uzun saçlı, küpeli ve dövmeli olarak tasvir edilmişlerdir. Mezopotamya, Anadolu ve Arap yarımadasına yapılan akınlar neticesinde Türkler yeni inanç biçimi olarak Müslümanlığı seçmişlerdir.Bu tarihsel süreçte Arap yarımadasında, bedevi olarak adlandırılan kavimlerde, özellikle kadınlarda benzer nedenlerle dövme sıkça kullanılan bir vücut süsleme aracıydı.Günümüzde ise bu bölgelerde halen uygulanmaktadır. Dolayısıyla İslamiyet'te ve Kuran'da dövmeyi yasaklayan, kısıtlayan yazılı hiçbir ifade bulunmamaktadır. Daha sonra Anadolu toprakları üzerinde yerleşik düzene giren Türkler yazılı tarihiyle, bu coğrafya ve Arap yarım adasında, kutsal mekanların tam 600 Y.Y. bekçilik ve koruyuculuğunu, kanı canı pahasına yapmış olmasına karşın, atalarımız dövmeyi, İslamiyeti en doğru ve yoğun yaşadıkları bu uzun zaman diliminde bile yasaklamamıştır. Bu uygulamayı özellikle ilk başta beyliklerde, beylerde şehzadelerde ve hatta padişahlarımızda bile görmek mümkündür. Özellikle Leventlerimiz ve diğer askerlerimizde, savaşa girdiklerinde kısmen bedende giysilerin kalmaması sebebiyle ölü ve ağır yaralıların kimliklerini, rütbelerini tespit etmede dövme kullanılmış olup, bunların ceylan derisine işlenmiş tasvir ve çizimleri müzelerimizde sergilenmektedir.
 

OSMANLI SAHNE SANATLARINDA DÖVME YANSIMALARI


 
Çok titiz bir araştırma sonucu senaryolaştırılmış, Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü filminde olduğu gibi, en üst kesimden en basit halk düzeyine kadar dövmenin atalarımızın yaşamında kullanıldığını, İlk beyliğin kurulduğu ve daha sonra başkent ilan edilen Bursa da nasıl uygulandığı çok güzel bir dille gösterilmiştir. Anadolu da o günden bugüne ,halen kadınlarımız dövmeyi severek bedenlerine uygulamış, henüz Hıristiyan inanç biçimi doğmadan önce Anadolu da haç simgesi ,özellikle dövmelerde doğurganlığın ve bereketin simgesi olarak sıkça yapılmış ve halen bunların örnekleri canlı olarak bulunmaktadır. Üstelik geçmişte olduğu gibi, bu insanlarımız inanç ve ibadetlerini bugünde doğru bir şekilde yerine getirmeye çalışmaktadırlar.Özellikle ayak ve bacaklarında, ellerinde, boyun ve göğüslerinde hatta yüzlerinde olan bu dövmeler nedeniyle kimse ayıplamamakta ve günah işlediklerini düşünmemektedir.
 

GÜNÜMÜZDE DÖVME ETİĞİ

 
Yasal çalışan ve bir çatı altında örgütlenmeye gayret eden sanatçılar, uygulamaları sırasında toplumun dövme üzerindeki kaygılarına titizlikle saygı göstererek; ahlak dışı pornografik ve yasaklanmış politik ifadeler ve suç unsuru taşıyan simgeleri 18 yaşından küçük ve büyük kesime, bu uygulamaları yapmayarak ilkelerini ortaya koymuştur. İyi ve güzel olan uygulamaların yanı sıra, kötü örneklerde maalesef bu sanat adına da vardır.Bunların bir kısmı denetim dışı stüdyolarda olabileceği gibi, gençlerin özellikle cezaevi ortamında ve evlerinde sağlıksız ekipmanla bir birlerine kötü dövme uygulaması yaptıklarını biliyoruz.Bu olumsuz örnekler, sıkça dövmenin eleştirilmesinde, basın tarafından malzeme olarak da kullanılmaktadır.


 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.