Klinomani
Klinomani psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığa yakalanan bir kişi yatak saplantısı oluşturur ve yatağında vakit geçirmek için yoğun bir istek duyar.Klinomani belirtileri şu şekildedir;
- Uyuma İsteği: Klinomani rahatsızlığı olan kişiler sürekli uyuma hissine sahiptirler. Öyle ki bu kişilere hobileri sorulduğunda uyumak en başta söyleyecekleri seçenekler arasında yer almaktadır.
- Yatağa Geri Dönme İsteği: Soğuk havalarda yataktan çıkmama ve bir anda soğuk hissedince yatağa geri dönme isteği çok normal bir durumdur. Ancak bu kişilerde sürekli olarak bir neden olmadan yataktan ayrıldığı anda yatağa geri dönme isteği ortaya çıkacaktır.
- Yataktan Çıkmaktan Korkma: Klinomani hastaları için yataktan çıkmak dünyada en güvenli olduğu alandan ayrılmak gibidir. Bu kişiler için yataktan çıkmaya yönelik düşünce rahmi terk etmek kadar korkutucu ve zorludur.
- Sürekli Yatağa Yattığı Anı Düşünme: Gün içinde ne yapılırsa yapılsın yatakta vakit geçirmeye yönelik isteği yüksek olan kişiler sürekli yatağa döndüğü anı düşünür ve bu anın hayalini yaşar. Kişiler için günün en iyi anı yatağa döndüğü zaman dilimidir.
- Fizyolojik İhtiyaçlar Yerine Uyumayı Tercih Etme: Hastalar birçok etkinlik dışında yemek yeme gibi fizyolojik ihtiyaçlar yerine dahi uyumayı tercih ederler. Uyku ve yatakta bulunma isteği kişi için bir var olma nedeni haline gelir.
- Her Şeyi Yatakta Yapmaya Çalışma: Klinomani hastaları yemek yeme, televizyon izleme, ders çalışma gibi birçok etkinliği yatağında yapmaya çalışır. Kahvaltıdan uyuduğu ana kadar bir hasta yatağında kalabilir.
- Yorgan ve Yastığa Sarılma İsteği: Bu rahatsızlığı geçiren hastalar genellikle yorgan ve yastık gibi nesnelere sarılma ihtiyacı hisseder. Bu nesnelere sarıldığı anda kendini güvende ve mutlu hisseder.
Yaşanmakta olan küresel salgın sebebiyle birçoğumuz zamanın büyük çoğunluğunu evde geçiriyor.. Evde zaman geçirmek bazılarımıza iyi gelse durumun beraberinde getirdiği stres, zihinsel sağlığımız için de bir şeyler yapmayı bir zorunluluk haline getiriyor. Zihinsel sağlığımızı desteklemek ve geliştirmek için evde uygulayabileceğimiz en iyi yöntem ise elbette meditasyon!
Yüzyıllardır var olduğu bilinen ve farklı öğretileri bulunan meditasyon, temelde zihnimizi eğitmeye dayanıyor. Ve zihnimizi eğitmenin birden fazla yolu var. Bu yazımızda sizlerle evde uygulayabileceğiniz çeşitli meditasyon tekniklerini paylaşacağız. İşte daha iyi hissetmenize yardımcı olacak bazı teknikler.
1. Odaklanma meditasyonu
Meditasyon çeşitlerinin temelini oluşturan odaklanma, dikkatimizi dağıtan tüm fikirlerden uzaklaşarak zihnimizin kontrolünü ele almamızı hedefler. Bunun için meditasyon yaparken gözlerimizi kapatmak bize yardımcı olabilir; bu sayede dikkatimizi dış dünya yerine odaklanmaya çalıştığımız nesneye verebiliriz. Meditasyona yeni başlayan insanlar en çok odaklanma kısmında sorun yaşayabilirler. Bu sorunu, sıkça meditasyon yapan kişiler bile yaşayabilir. Burada önemli olan dikkatimiz nereye kayarsa kaysın yeniden başlamak ve bu fikirleri zihnimizden uzaklaştırmaya çalışmaktır. Odaklanma meditasyonunun en önemli kuralı, yeniden başlamaktır. Bu meditasyon tekniğinin amacı da diğerleri gibi, zihni kontrol etmek ve yönlendirebilmektir.
2. Farkındalık meditasyonu
Farkındalık meditasyonu tekniğinin amacı çevreye, içinde bulunulan duruma ve nefese olan farkındalığı arttırmaktır. Odaklanmayı öğrenmek, farkındalık meditasyonu için de son derece faydalı olacaktır. Bu teknikte nefes egzersizleri, nefesi takip etmeye yönelik çalışmalar yer alır. Yaşamımızdaki bir problemin üzerine düşünmek için bu teknikten yararlanabiliriz.
3. Transandantal meditasyon
Bu meditasyon tekniği, diğerlerinden oldukça farklıdır. Zihnin kontrol altına alınmasından ziyade; düşüncelerden bağımsız bir hale geçmesi hedeflenir. Kelime anlamıyla da farklı bir boyut kazanmak anlamına gelmektedir. Bu meditasyon tekniğinin her zaman ve her yerde yapılabileceği savunulur. Seanslar genelde mantra denilen özel kelimelerin defalarca tekrarlanmasına ve daha sakin bir zihin düzlemine geçilmeye çalışılmasına dayanır.
Kör kız
Kör olduğu için kendinden tamamen nefret eden bir kız vardı. Nefret etmediği tek kişi sevdiği kişiydi. Çünkü erkek arkadaşı ne zaman gerekli olsa onun için her zaman oradaydı. Bir gün sadece dünyayı görebilseydi onunla evleneceğini söyler.
Bir gün birisi ona bir çift göz bağışlar. Bu uzun zamandır beklediği haberin gelişiydi. Şimdi erkek arkadaşı dahil olmak üzere her şeyi görebiliyordu. Erkek arkadaşı, “Şimdi dünyayı görebildiğine göre benimle evlenir misin?” die sorar.
Kız, erkek arkadaşına bakar ve onun kör olduğunu fark eder. Bir çırpıda onunla evlenmeyi reddeder. Erkek arkadaşı bu cevap karşısında oldukça şaşkın ve üzgün bir biçimde oradan ayrılır. Daha sonra kıza bir mektup yazar ve şöyle der: “Sadece gözlerime iyi bak sevdiğim.”
Koşullarımız değiştiğinde zihnimiz de değişir. Bazı insanlar bir şeylerin daha önce nasıl olduğunu göremeyebilir ve onları takdir edemeyebilir. Dolayısıyla zaman içerisinde birçok şeyin değişebileceğini bilerek hareket etmelisin.
