Özellikle ailesinin büyük çoğunluğu vatandaş olmasına karşın küçük yaşta ülkeye Türkiye’den gelen ve uzun yıllardır ülkede yaşayarak yüksek tahsilini dahi ülkemizde yapan kişilerin halen vatandaş olamaması birçok aileyi isyan ettirmekte.
Bu konuda bize ulaşan Çatalköy’de sakin Elif Kayım isimli gözü yaşlı kanser hastası bir anne vatandaşımız, kendisinin 22 yıl önce eski eşiyle ülkeye yerleştiğini ve ondan bir kızı olduğunu daha sonra bu eşiyle ayrılmaları sonucunda kızını Türkiye’ye annesinin yanına gönderdiğini anlattı. Kendisinin bir Kıbrıslı Türk’le evlendikten sonra kızını 5 yaşından sonra yanına aldığını belirten vatandaşımız kendisinin ve ikinci eşinden olan çocuğunun vatandaş olduğunu ancak ilk çocuğunun 17 yıldır burada yaşamasına karşın vatandaş olamadığını kaydetti.
Kızının ilkokul, orta ve liseyi ve son olarak da üniversiteyi burada okuyup bitirdiğini anlatan Elif Kayım, “Yıllardır, kızımı vatandaş yapabilmek için uğraşıyorum. Defalarca başvuru yaptık. Bizden sonra ülkeye gelen Ruslara dahi vatandaşlık verildi. Ancak kızım bir vatandaşlık alamadı. Yurt dışında yüksek lisans yapmak istiyor. Ancak ülke dışına çıkarsa belki de uzun süre orada kalacak ve vatandaşlık hakkını kaybedecek diye yurt dışına da çıkamıyor” dedi.
Son üç yıldır kızını sürekli oyalayan hükümet edenlere seslenen gözü yaşlı anne “Ben kanser hastasıyım. İlerde ölürsem bu kızımın hali ne olacak bilmiyorum. Kızımın ne yüz kızartıcı suçu, ne sağlık problemi var, hiç mi vicdanları yok bu insanların” diyerek isyan etti.
Kızının vatandaşlık alamadığı için ülkeden gitme noktasına geldiğini anlatan vatandaşımız “Ben çocuklarımın birbirinden koparılmasını istemiyorum” diyerek yetkililerin sesini duymasını istedi.