Sağlık Bakanı Dr. Ali Pilli, belediyeler ve halkın da desteğiyle Batı Nil Virüsü ile ilgili daha aktif çalışma başlattıklarını ve gerekli tüm tedbirleri aldıklarını belirtti.
Bakan Pilli, son günlerde KKTC'de sıkça gündeme gelen Batı Nil Virüsü ve bu konuda alınan tedbirlerle ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Batı Nil Virüsü'nün 50 yıldan fazladır birçok ülkede görüldüğünü belirten Pilli, bu hastalığın genellikle mevsimsel olduğunu ifade etti.
Pilli, hastalığın yaz boyunca ve sonbaharın erken dönemlerinde görüldüğü, salgın bölgelerinin kuşların göç yolları üzerinde yer aldığı bilgisini verdi.
Göçmen kuşların Batı Nil Virüsü'nün taşıyıcıları olduğunu belirten Pilli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilindiği gibi bu hastalık, insanların yüzde 80'inde semptom vermeden geçmektedir. Sadece hastalığa yakalananların yüzde 20'sinde semptom vermektedir. Bunlar, gribal enfeksiyonlar gibi semptomlardır. Bunların genellikle halsizlik, bitkinlik, yorgunluk ve soğuk algınlığı gibi belirtileri vardır. Çok seyrek vakalarda, neredeyse yüzde 1, nörolojik belirtiler verebilmektedir. Dolayısıyla bu tip vakalarda ölüm oranı çok düşüktür."
Batı Nil Virüsü'nün KKTC'de ilk kez görüldüğünü vurgulayan Pilli, bugüne kadar ülkede üç vaka tespit edildiğini, Güney Kıbrıs Rum kesiminde de bir vakanın kaydedildiğinin aktarıldığını dile getirdi.
Bakan Pilli, "KKTC'de üç vakadan biri maalesef ölümle sonuçlandı. Biri taburcu edildi, diğerinin genel sağlık durumu iyi ve yakında taburcu edilecek. Onun dışında bununla ilgili birkaç vakamız var ama kesin bir tanı yok, sağlık durumları da iyi." diye konuştu.
İlk kez Batı Nil Virüsü teşhisi konulmasının ardından Sağlık Bakanlığında Başbakan Ersin Tatar başkanlığında hastalık konusunda bir koordinasyon toplantısı yapıldığını hatırlatan Pilli, Sağlık Bakanlığı, Başbakanlık, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği ve diğer koordinasyon merkezleri olarak yaptıkları ilk işin bu konuda halkı bilgilendirmek olduğunu söyledi.
"HALKI BİLGİLENDİRDİK"
Bakan Pilli, sonrasında çalışmalara başladıklarını ve bu vakaların önceden nadir olarak görülmesine rağmen bu konuya hazırlıklı olduklarını vurguladı.
KKTC'de 1960'lardan bu yana sivrisineğe karşı çok iyi mücadele verdiklerini belirten Pilli, ancak bu yıl ülkede çok fazla yağış olduğunu, bu nedenle birçok yerde su biriktiğini ve göllerin oluştuğunu anlattı.
Sivrisineğin durgun sularda ürediğini söyleyen Pilli, Batı Nil Virüsü ortaya çıktıktan sonra zaten ilaçlanmakta olan durgun suları ilaçlamak için daha büyük çabalar gösterdiklerine işaret etti.
Pilli, "Sağlık Bakanlığı olarak, belediyeler ve halkımızın desteğiyle Batı Nil Virüsü üzerinde daha aktif bir çalışma başlattık. Halkımıza da evdeki birikmiş suları boşaltmaları için tavsiyelerde bulunarak onları bilgilendirdik. Bireysel olarak halkımıza, bu hastalıktan nasıl korunması gerektiğinin yöntemlerini anlattık." şeklinde konuştu.
"HALKIMIZ BU KONUDA BİZE GÜVENSİN"
Bakan Pilli, son 3 günde hastanelere Batı Nil Virüsü ile ilgili bir başvurunun yapılmadığını belirterek gerekli tüm tedbirler alınsa da herkesin dikkatli olmaya devam etmesi önerisinde bulundu.
Sivrisineklerin hiçbir zaman tamamen yok edilemeyeceğine dikkati çeken Pilli, şunları kaydetti:
"Halkımız ve kurumlarımızla birlikte çalışmaya devam ederek mümkün olduğunca bu sivrisineği azaltmak gerekir. Bizim çalışmalarımız bu yönde devam edecektir. Bugünden itibaren önümüzdeki yaza kadar sivrisineklerin nasıl azaltılacağı konusunda çalışmalarımızı da sürdüreceğiz. Çünkü bu Batı Nil Virüsü'nü tüm sivrisinekler taşıyabiliyor. Biz bu konuda genel bir mücadele vereceğiz. Zaten yapıyorduk ama bu sene daha aktif yapacağız. Halkımız bu konuda bize güvensin."
Pilli, Batı Nil Virüsü’ne ve başka birçok hastalığa neden olan sivrisineklerle mücadele için geçici tedbirlere başvurmakla kalmayacaklarını, 12 ay devam edecek kalıcı önlemler alma yoluna gideceklerini söyledi.
Pilli, “Önümüzdeki günlerde daha geniş kalıcı tedbirler alacağız. Sağlık Bakanlığı’nda belediyelerle iş birliği ile mücadelemize devam edeceğiz. Sivrisinekler başka virüsler de taşıyabilmektedir. Kalıcı önlem almak için harekete geçtik.
Sivrisineğin nerede ürediği önemlidir. Örneğin üreme durgun sularda oldu ise başka bir canlılara zarar vermeden oraya müdahale edeceğiz. Bu tedbirler ise 12 aya yayılacak.” Dedi.
Pilli, Kıbrıs’ta bir dönem sivrisinek kaynaklı sıtma hastalığının yaygın olduğunu ancak yapılan sürekli mücadele ile sıtmanın kökünün kazındığını anlattı.
Ali Pilli, şöyle devam etti:
“Değişik sivrisinek türleri var. Geçmişte var olan sıtmayı ortadan kaldırdık. Bir komite kuruluyor ve bunun üzerinde çalışılacak. Temel sağlık hizmetlerini bu konuda etkin şekilde kullanacağız. Haşereler artış gösteriyor. Bu konuları bir bütünlüklü olarak ele alacağız. Başbakanlık Sağlık Bakanlığı, belediyeler ve ilgili örgütler birlikte çalışıp konuyu halletmeliyiz. Ama devletin görevlerini yerine getirmesi dışında halka düşen görevler de vardır. Vatandaşlar su birikintisi olan yerlerde dikkatli olmalıdır. Çevremizi temiz tutmalıyız. Boş olan evlerde kullanılmayan havuzlar denetim altında olmalıdır.”
