Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), eğitimde “siyasal İslam dayatmasına karşı mücadele” amacıyla dün Atatürk Meslek Lisesi’nde bir günlük uyarı grevi gerçekleştirdi.
Saat 7.55'de başlayan grev 13.05'e kadar uygulandı.
Öğretmenler, grev kapsamında okul önünde basın açıklaması düzenledi.
Eylemde, “İrademize sahip çıkıyoruz. Dayatmalara, yoksullaştırmaya, gericiliğe geçit yok”, “Kız çocuklarını istismar eden siyasal İslam’a izin vermeyeceğiz” yazılı pankartları açıldı; “Kıbrıs laiktir, laik kalacak”, “Geçit yok”, “Etişir”, “Tayfaldık” yazılı dövizler taşındı.
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, eğitimde gericileştirmeye karşı olduklarını kaydederek, KKTC'de bu yönde adımlar atıldığını savundu ve “Bu bir toplum mühendisliğidir.” dedi.
Eylem, toplumsal olarak yapılmak istenenlerin kamuoyuyla paylaşılmasının engellenmeye çalışıldığını söyledi. Eylem, aynı baskının öğretmenlere de uygulandığını vurgulayarak, “Mücadele veren öğretmenleri haklarında soruşturma açmakla tehdit ediyorlar” dedi.
Eylem, bu yıl da geçen dönemde olduğu gibi iki okulda sistematik olarak Disiplin Tüzüğü dayatmasının sürdüğünü belirterek, “Eğitimde gericileştirmeyle toplum mühendisliği yapılıyor. Öğrencilerin türbanla derslere girmesine olanak sağlamaları da bu ideolojik adımlardan bir tanesidir.” ifadelerini kullandı.
Hala Sultan İlahiyat Koleji’ndeki din dersleri yoğunluğunu da eleştiren Eylem, “Ortaokul kısmında haftalık 7 saat, lise kısmında ise 9. sınıfta 8, 10. sınıfta 11 saat, 11-12. sınıfta 12 saat din dersi veriliyor. Yani Hala Sultan İlahiyat Koleji’ndeki din dersleri, Suudi Arabistan’ın şeriat müfredatını dahi aşmış durumdadır.” diye konuştu. Türkiye’de AK Parti hükümetiyle birlikte eğitimde yürütülen dönüşüm politikalarının, Kıbrıs’ın kuzeyinde de adım adım uygulanmaya çalışıldığına vurgu yapan Eylem, “Öğretmenlerimiz bu girişime bedel ödeyerek direniyor. Öğretmenlerimiz özlük hakları ve maaşları için değil, çocuklarımız ve toplumumuz için mücadele veriyor.” dedi.
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel ise öğretmenlere daire müdürleri ve denetmenler aracılığıyla baskı yapıldığına dikkat çekti. Hukukun kişisel çıkarlar için kullanılmaya çalışıldığını belirten Gökçebel, “Hukuku tamamen kendi malıymış gibi kullanmak isteyen idare bu ülkenin temsilcisi olamaz. Okullar, öğretmenlerin ve okul idarelerinin birlikte yönettiği kurumlardır.” ifadelerini kullandı.
Disiplin Tüzüğü’nün bir gecede değiştirilerek türbanlı eğitimin önünün açıldığını söyleyen Gökçebel, “Bunu yapan da Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ve daire müdürleridir. Laik, demokratik ve Atatürk ilkelerine bağlı bir eğitim sisteminde, kamusal okullarda siyasal İslam’ın borazanlığı yapılamaz.” diye konuştu. Gökçebel, öğretmenlerin çocukların geleceği için mücadele ettiğini vurgulayarak, “Bu çocuklara gelecek borcumuz vardır. Siyasal İslam’ın Ortadoğu’yu ne hale getirdiği ortadadır. Toplumun önderi ve kanaat lideri olan öğretmene suçlu muamelesi yapamazsınız. Çocuklarımızın eğitim hakkı, bir gecede değiştirilen Disiplin Tüzüğü ile çalındı. Aynı anlayış devam ederse öğretmen yarın da direnecek.” açıklamasında bulundu.