Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası’nın (KTOEÖS), Disiplin Tüzüğü’nde yapılan değişikliğe karşı Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davanın dördüncü duruşması dün yapıldı.
Sabah saatlerinde başlayan duruşma, saat 15.30 sıralarında sona erdi. Dava, karar için süresiz ertelendi.
Öğretmen sendikaları, davanın duruşması öncesinde Girne Kapısı'ndaki Atatürk büstüne çelenk bıraktı, saygı duruşunda bulundu.
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Burak Maviş, burada olmalarının amaçlarının Bakanlar Kurulu ve Milli Eğitim Bakanı’nı, Atatürk ilke ve inkilaplarının çizdiği yola davet etmek olduğunu ifade etti.
Maviş, Disiplin Tüzüğü’nün bütün toplumun bilimsel eğitim ve laik yaşamını tehdit eder noktaya gelmeden ve daha büyük sorunlarla karşılaşmadan yaşamın merkezine bilimi alarak doğru yola dönmeleri noktasında bir kez daha çağrı yaptıklarını dile getirdi.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Selma Eylem de, “İki tane yolumuz vardır. Birincisi Atatürk'ün işaret ettiği çağdaş, ilerici ve özgürlükçü bir yol. Diğeri ise gericiliğin, kadının, bilimin ve toplumsal eşitsizliğin yok sayıldığı yol.” diye konuştu.
Eylem, öğretmenler olarak Atatürk’ün işaret ettiği ilerici, çağdaş ve bilimsel yolu tercih ettiklerini dile getirdi.
Konuşmaların ardından öğretmenler, daha sonra mahkemeler önüne geldi.
MAHKEMEDE EMARELER SUNULDU
Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ başkanlığında yapılan duruşmada, öğretmen sendikalarını temsilen Avukat Öncel Polili de hazır bulundu.
Dünkü duruşmada, Başsavcı Yardımcısı Cemaliye Usanmaz ile savunma avukatı Öncel Polili, mahkemede ilk olarak davaya ilişkin emareler sundu, ardından hitapta bulundu.
AVUKAT
Mahkemeye hitapta bulunan Avukat Öncel Polili, Bakanlar Kurulu'nun Disiplin Tüzüğü'nde yaptığı değişikliğin Anayasa’ya “aykırı" olduğunu savundu.
Okullarda kılık-kıyafetle ilgili bir sorun çıktığında, bu sorunun okul içinde çözüldüğünü belirten Polili, ancak 14 Mart'ta çıkan tüzüğün ülkede "kaos" yarattığını öne sürdü.
Polili, tüzüğün "laiklik", "eşitlik" ve "hukukun üstünlüğü" ilkelerine aykırı olması sebebiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını belirtti.
Okul yönetimlerinin başörtüsünü bir "siyasi sembol" olarak değerlendirdiğini ve AİHM kararlarında da bunun belirtildiğini kaydeden Polili, bu kararlarda başörtüsünün dini bir sembol olmasının yanı sıra “siyasi bir karar” olduğunun da belirtildiğini dile getirdi.
Tüzükte yer alan Anayasa’ya aykırı maddelerin olduğunu savunan Polili, Anayasa’nın başlangıç kısmında temel, hak ve özgürlükler kısmından önce laiklik ilkesinin yer aldığına değinerek, bu unsurun laikliğe ne kadar önem verildiğinin bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Anayasa’nın laiklik ilkesine büyük önem verdiğini belirterek, bazı maddelere değinen Polili, buna yönelik bazı örnekler de verdi.
Bu konunun ideolojik bir konu olduğunu ileri süren Polili, KKTC eğitim sisteminin laiklik üzerine kurulduğunu söyledi.
Atatürk ilke ve öğretilerinin KKTC Anayasası'nda da yer aldığına değinen Polili, Anayasa’nın çağdaş, bilim ve eğitim ilkelerinden de bahsettigini ifade etti.
Dinin "istismara açık" olduğunu, bu yüzden Anayasa’nın din istismarına karşı özel önem verdiğini dile getiren Polili, Anayasa’da laiklik ilkesinin diğer maddelerden daha çok ön planda olduğunu belirtti.
Polili, Disiplin Tüzüğü'nde yapılan değişikliğinin tamamen "siyasi ve ideolojik" olduğunu iddia etti.
Avrupa ve ABD'deki okullardaki laiklik uygulamalarına değinen Polili, eğitimde dini sembollerin kullanılmasının istismara sebebiyet verebileceği için kısıtlandığını dile getirdi.
Dava konusu tüzükte murat edilenin "başörtüsü" olduğunu savunan Polili, Anayasa’nın laiklik ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırılık olduğunu ileri sürdü.
Başörtüsünün sadece bir dini inanç değil, aynı zamanda ibadet şekli olduğunu belirten Polili, tüzüğe göre, “başörtüsü takanlar inançlı, takmayanlar değil” iddiasında bulundu.
Tüzükte, Anayasa’nın bazı maddelerine aykırılık olduğunu savunan Polili, dava konusu tüzüğün Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu ileri sürdü.
Polili, okullarda bütün siyasi ve dini semboller yasakken, başörtüsünün serbest bırakılmasının eşitlik ilkesinin ihlal edildiği anlamına geldiğini de dile getirdi.
Öte yandan, duruşma sonrası basına açıklama yapan Avukat Öncel Polili, dün Disiplin Tüzüğü’ndeki değişikliklerle ilgili duruşmayı tamamladıklarını ifade etti.
Uzun bir duruşma olduğunu kaydeden Polili, tarafların argümanlarını mahkemeye sunduğunu ifade etti.
Duruşma sürecinin hızlı bir şekilde tamamlandığını kaydeden Polili, “Artık mahkemenin kararını bekliyoruz. Mahkemenin kararının tarihi şu anda belli değildir. Ancak çok uzun bir zaman alacağını sanmıyoruz.” dedi.
Mahkeme heyeti tarafların hitaplarını bitirmesinin ardından davayı, karar için süresiz erteledi.