banner913
banner932
banner964

Guterres’i ikna için ABD’den yardım istediler

banner476

Rum Dışişleri Bakanı Kombos, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile telefon görüşmesinde Türkiye ve Guterres yönünde olguları değiştirebileceği inancıyla ABD’den üç talepte bulundu

banner974
Guterres’i ikna için ABD’den yardım istediler

banner971
Avrupa Birliği’ni (AB) bir temsilci atayarak Kıbrıs sorununa daha aktif müdahil etmek isteyen Rum yönetiminin,  AB’nin önce BM Genel Sekreteri’nin temsilci atamasından yana olması nedeniyle Antonio Guterres’i ikna etmek için ABD’den yardım istediği bildirildi.
Güney'de yayımlanan Fileleftheros, Rum yönetiminin, eylülde New York’ta yapılacak BM Genel Kurulu öncesinde  “Türk tarafının Kıbrıs sorunundaki yaklaşımını değiştirip Kıbrıs meselesinde irade işareti vermesini ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in belirli bir misyonla bir temsilci atama konusunda tavır değiştirmesini sağlamak hedefiyle hareket ettiği, bu noktada Güvenlik Konseyi’ndeki güçlü gruptan, özellikle de ABD’den gelecek hareketlere yatırım yaptığını yazdı.
Haberi “Mesele Guterres’i İkna Etmek” başlığıyla aktaran gazeteye göre ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in geçen pazartesi günü Rum dengi Konstantinos Kombos’u telefonla araması, Rum yönetiminin isteklerinin aktarılmasına fırsat yarattı. Blinken’in, isteklerini dinleyip not etmeye hazır görünmesinden istifade eden Kombos, Türkiye ve Antonio Guterres yönünde olguları değiştirebileceği inancıyla ABD’den üç talepte bulundu.
Edinilen bilgilere göre, pazartesi günkü telefon görüşmesinde Blinken’e;
1-Müzakerelerin yeniden başlaması çabalarına BM Güvenlik Konseyi desteğinin devam etmesi gereği iletildi. Özellikle Güvenlik Konseyi şemsiyesi altında Kıbrıs sorunundaki hareketlerin Rum tarafı için önemli olduğu, bu şekilde görüşmelerin BM kararları parametreleri içerisinde tutulacağı ve görüşmelerin uzlaşılmış çözüm zemini dışında hareket etmesini isteyen Türkiye’nin hareket alanının kısıtlanacağı görüşü aktarıldı.
2-İzlemekte olduğu Kıbrıslı Türklerin eşit egemenliğinin tanınması politikasını değiştirmesi için Türk tarafına ve özellikle Türkiye’ye gerekli baskıların yapılması istendi. Rum yönetimi ABD’nin bu noktada Ankara yönünde belirleyici rol oynayabileceğine inanıyor.
3- Kıbrıs temsilcisi atamasını sağlayacak şekilde BM Genel Sekreteri yönünde hareketlerde bulunulması. Rum yönetimi ABD’nin Antonio Guterres’i Kıbrıs sorununa yeniden ilgi göstermeye ve diyaloğa ivme katacak hareketlerde bulunmaya ikna edebilecek ülkelerden biri olduğuna ve özellikle üç başarısız denemeden sonra yine çıkmazla sonuçlanabilecek yeni bir inisiyatif almaya çok temkinli yaklaşan Genel Sekreter’e istediği diplomatik garantileri verebilecek durumda olduğuna inanıyor.
New York’taki BM Genel Kurulu’ndan olumlu sonuç çıkması ve Genel Sekreter’in bir temsilci atamasının, AB’yi de kendi temsilcisini atamaya iteceğine dikkat çeken gazete, 27-29 Ağustos’ta Kıbrıs’ta olacak Genel Sekreter Yardımcısı Miroslav Jenca’nın her iki lider ile BM Genel Kurulu öncesinde Ada’daki mevcut durumu görüşeceğini hatırlattı.
Haberde BM Genel Kurulu çerçevesinde Genel Sekreter ile ayrı ayrı görüşecek olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristoduldis’in de Guterres ile üçlü görüşme ihtimaline –farklı bakış açısıyla ve farklı hedeflerle olsa bile- olumlu yaklaştığı anımsatıldı.
“OLAĞAN ŞÜPHELİLERDEN EGEMEN EŞİTLİĞİ 'ANLAŞMAYI SATMAK İÇİN AMBALAJ' YAPACAK FİKİRLER”
Başka bir haberinde BM’nin hareketine (Jenca) paralel olarak “perde gerisinin olağan şüphelileri” İngiltere Dışişleri Bakanlığı adamlarının perde gerisinde, Brüksel (Ankara, BM vb temaslar ile) ve Kıbrıs sorunu uzmanı İngilizler ile mesafeli duran Washington da farklı düzeylerde hareket ettiğini aktaran gazete Kıbrıs sorununda “tünelin ucunda ışık görünmeye başladığı” yorumunda bulundu.
Gazeteye göre Kıbrıs sorununda yeni bir süreç başlarsa Türk tarafının, tezlerinde o kadar katı olmayacağı görüşünde olan uluslararası unsur, BM ve İngiltere Dışişleri bakanlığı Rum yönetimine, Türk tarafının tavrını değiştirmesi için herhangi bir çaba başlamadan önce Türk tarafına yönelik teşvik hareketlerinde bulunması gerektiğini telkin ediyor. Türkiye-AB ilişkileriyle ve Kıbrıslı Türklerin ekonomik açıdan takviye edilmesine dair bazı fikirleri -nabız yoklama tarzında- sunuyorlar.  
Sunulan fikirlerin Rum yönetiminin ileri götüreceği tedbirlerle hiçbir alakası olmadığına dikkat çeken gazete “Kıbrıs sorunu uzmanlarının söylediği gibi diplomaside dikenlerin aşılması için yöntemler vardır. Lord Hannay’ın yapıcı belirsizlik ile gösterdiği gibi birçok şey, fazla tepki olmadan geçebilir. Açıktır ki egemen eşitliğin geçeceği pencere de metotla bulunacak. Adının ne olacağı çok da önemli değil ancak bir anlaşmanın ‘satılması için ambalaj’ olacak” ifadelerini kullandı.
 
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.