Türk Cemaat Meclisi üyesiyken şehit edilen ve naaşı 61 yıldır bulunamayan Cengiz Ratip, şehit edilişinin 61’inci yıl dönümünde, dün Cumhuriyet Meclisi’nde adının verildiği kütüphanede düzenlenen törenle anıldı.
Anma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cengiz Ratip’in eşi Hayriye Hanım’ı gördüğü zaman duygulandığını dile getirdi.
Konuşmasında, devleti ve milleti adına Hayriye Hanım’dan özür dilemek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, 61 yıldır eşinin akıbetinin öğrenmek için kendilerinden haber beklediğini ve bu nedenle kendisinden en samimi duygularla özür dilemek istediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Hayriye Hanım’ın eşinin neden bulunamadığına dair şikayetlerinin de devam ettiğini kaydederek, “Çünkü o zamanda suçluların bir milletvekilini alıp götürüp, şehit etmeleri gerçekten olacak iş değil.” dedi.
Dünyanın her yerinde çatışmalarda ya da savaşlarda kayıplar olabildiğini de kaydeden Tatar, çatışmanın olmadığı, savaşın olmadığı, sivil hayatın devam etmekte olduğu bir durumda bir milletvekillerinin alınıp katledildiğini ve bilinmedik bir yere atıldığını anımsattı.
Ülkedeki özgürlüğü, barışı, huzuru, güvenliği şehitlere borçlu olduklarını kaydeden Tatar, şehitler listesinin başında ise zamanının sevilen, popüler, gelecek vaat eden, değerli Milletvekili Cengiz Ratip’in geldiğini söyledi.
Konuşmasında, Hayriye Hanım’a bir kez daha hitap eden Tatar, Ratip’in bedeninin bulunması için uğraşmaya ve çalışmalara devam edeceklerini yineledi.
Tatar, Kayıp Şahıslar Komitesi (KŞK) Kıbrıslı Türk Üyesi Hakkı Müftüzade’nin meseleyi en yakından takip eden kişi olduğundan da bahsederek, “İnşallah gün gelir bu da olur. Suçluların mahkemeye verilmesi noktasında da uluslararası camiaya baskı yapacağız. Çünkü bu basite alınacak bir olay değildir.” dedi.
Meclis Başkanı Ziya Öztürkler de Ratip’in 1964 yılında cesur bir şekilde Poli’deki Türk evlerinin yıkılmasına müdahale etmeye çalıştığı bir günde şehit edildiğini hatırlatarak, şöyle belirtti: “Ruhu şad olsun, çok mücadeleci, yardımsever bir kişiydi. Milletvekili maaşıyla birçok fakir insana yardımcı oldu. Millî mücadele yıllarında da çok ciddi görevler üstlendiğini biliyoruz. Bu bağlamda da hem ailesine hem de bizlere çok ciddi manevi değerler bıraktı.”
Yakın bir zamanda yeni Meclis binasında yeni kütüphanenin de temelleri atılacağı bilgisini veren Öztürkler, “Çok daha çağdaş, büyük ve herkesin daha rahat bir şekilde ulaşacağı bir kütüphanenin temelleri atılacaktır.” şeklinde kaydetti.
Öztürkler, yine aynı şekilde oradaki kütüphaneye de isminin verileceğini ve Cengiz Ratip’in yaşatılacağını söyleyerek, “Mekânı cennet olsun, saygıyla anıyorum.” dedi.
Aile adına konuşan Mustafa Kemal Gökeri, anlamlı bir anma töreni düzenleyen Meclis Başkanı Ziya Öztürkler’e teşekkür ederek, “Bugün babam Cengiz Ratip’in Rumlar tarafından “kayıp” edilişinin 61’inci yıl dönümünde derin bir hüzünle huzurlarınızdayım.” dedi.
Cengiz Ratip’in sadece Meclisin bir üyesi değil, kendisini halkına adamış, ilkelerinden ödün vermeyen bir milletvekili ve devlet adamı olduğunu kaydeden Gökeri, babasının barış yanlısı bir kişi olduğunu da belirtti.
Gökeri, Ratip’in gerek Rum gerekse de Türk toplumundan yardıma muhtaç kimseyi asla geri çevirmediğini vurgulayarak, her iki taraf arasındaki sorunların diyalog ve barışçıl yollarla çözülmesini savunduğunu da kaydetti.
“YANINDA ARKADAŞI ÖĞRETMEN TURGUT SITKI’YLA BİRLİKTE ŞEHİT EDİLDİLER.”
Ratip’in Rum silahlı milisler tarafından 14 Şubat 1964’te pusuya düşürüldüğünü hatırlatan Gökeri, “Yanında arkadaşı Öğretmen Turgut Sıtkı’yla birlikte şehit edildiler. Ruhları şad olsun.” ifadelerini kullandı.
Gökeri, onlarca yıldır tıpkı birçok aile gibi kendilerinin de belirsizliğin acısını yaşadıklarına dikkat çekerek, babasının hala Kayıp Şahıslar Komitesi tarafından arandığını anımsattı.
Yıllardır cevap aradıklarını, adalet beklediklerini ve onun akıbetini öğrenmek için beklediklerini vurgulayan Gökeri, ancak bugüne kadar herhangi bir kazı çalışmasında Ratip’e dair herhangi bir kalıntıya ulaşılamadığını işaret etti.
Konuşmasında kayıp şahıslar konusunun sadece kendilerinin değil, tüm toplumun kanayan bir yarası olduğunun altını çizen Gökeri, “Bu mesele geçmişte kalmış bir trajedi değil, hala çözüm bekleyen insani bir sorundur.” dedi.
Gökeri, sevdiklerinin akıbetini bilmemenin, nesiller boyunca taşınan tarifsiz bir acı olduğunu da söyleyerek, hakikatin ortaya çıkması, mümkünse sorumluların hesap vermesi ve toplumun barış içerisinde ilerleyebilmesi için herkese düşen görevler olduğu hatırlatmasında bulundu.
Gökeri, kayıp yakınlarının yıllardır cevap beklediğini vurgulayarak, “Bizler ise adaletin zulme hüküm geldiği, hakikatin zamanla gömülmediği bir gelecek inşa etmek zorundayız.” şeklinde konuştu.
CENGİZ RATİP KİMDİR?
Cengiz Ratip, 1931’de Baf kazasına bağlı Karaağaç köyünde doğdu. Lefkoşa İslam Lisesi mezunu olup, Limni Maden Şirketi’nde ambar emini olarak çalıştı.
10 Eylül 1961 tarihinde Türk Cemaat Meclisinde milletvekili olarak göreve başladı.
Ratip, 1964’te Erenköy’deki mücahitlerin, esir düşen komutanlarını kurtarmak amacıyla rehin aldıkları iki otobüs sivil Rumun serbest bırakılmasına aracılık etmiş ve ancak iki gün sonra Rumların Türk evlerini yıktığı haberi üzerine gittiği Poli çarşısında, diğer bir varoluş mücadelesi kahramanı öğretmen Turgut Sıtkı’yla birlikte vurularak katledilmişti. Ratip ile Turgut’un cenazeleri o günden beri kayıp ve nereye gömüldükleri hala bulunamadı.
Türk Cemaat Meclisi’nin tek şehit Üyesi Cengiz Ratip’in adı 14 Şubat 2009 tarihinde Cumhuriyet Meclisi Kütüphanesine verildi. Ratip, evli ve 4 çocuk babasıydı.